Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '09

 
Kategori
Kitap
 

Okurken yarım bıraktığım kitaplar

Okurken yarım bıraktığım kitaplar
 

Orhan Pamuk, "Sessiz Ev"


Aydın Sevinç’in sanal söyleşisi için gönderdiğim soru şöyleydi (1, 2):

"Okurken, yarım bıraktığınız kitabınız oldu mu hiç? Örneğin bir romanı okumaya başladığınız, bir yerine geldiniz ve ben gerisini okumamalıyım, diye düşündünüz mü? Yarım bırakmışsanız neden bıraktınız, okumaya başladığınız kitapları mutlaka bitiriyorsanız, ısrarınızın nedeni nedir?"

Sorunun yanıtı olan çok güzel bir yazı okudum (1). Bu konuda benim de yazacaklarım olduğunu düşündüm:

OKURKEN YARIM BIRAKTIĞIM KİTAPLAR

1987 yılıydı, Orhan Pamuk’un Sessiz Ev romanını okuyordum. Kitabın kalın olmamasına aldanıp hemen okurum diye düşünmüş ve birkaç gün sonra kitabı bir arkadaşa vermeye sözvermiştim. Sessiz Ev, Orhan Pamuk’un en kolay okunan kitaplarından olsa da zaman zaman geri dönmem gerekiyordu. -Kitap okurken aklıma bir şey takılırsa geriye dönerim, kitabın ortasından başına döndüğüm zamanlar bile olmuştur- Sessiz Ev’i bitirince Muharrem’e verecektim. Son akşam, deniz kıyısında yürürken kitabı sormuş, ben de ertesi gün vereceğimi söylemiştim. Ertesi gün de kitabı bitirmeye başaramamıştım. Gece haberlerinde televizyonda trafik kazası haberinde adını gördüğümde elimde o kitap vardı. (20 yıl sonra: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=57347 ). Uzun yıllar Sessiz Ev kitabını elime alamadım. Birgün kitabın kapağını açtım ve tümünü okudum.

Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ını kaç kez okumaya başladığımı anımsamıyorum. Yıllar boyunca kitaba başladım yarım bıraktım, kimi zaman yarısını geçtiğim bile oldu. Kitap çok ilginç gelmişti ama bir yerde kopuyordum ve sürdüremiyordum. Sonunda birgün kitabı sonuna kadar ve kısa sürede okumayı başardım. Orhan Pamuk’un kitapları içinde en beğendiğim bu kitaptır.

Benim Adım Kırmızı, asla bitmeyen bir kitap oldu ve artık geri dönüp okumayı düşünmüyorum.

İki yıl önce bir yaz günü tatilde Selim İleri’nin bir kitabını okuyordum. O günlerde alt komşunun kapısına bırakılan malum cemaatin gazetesinde Selim İleri’nin yazı yazdığını gördüm. Selim İleri’yi oraya hiç yakıştıramadım. En azından o günlerde okumayı ertelediğmi düşündüm ancak bir daha okumayı başaramadım.

Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar kitabını çok eski yıllarda okumaya başlamıştım ve bitirdiğimi düşünüyordum. O zamanlar kitap hakkında çok fazla bir şey bilemezdim. Daha sonraki yıllarda Tutunamayanlar hakkında çok konuşulunca kitabın bende neden hiç iz bırakmadığını merak edip yeniden okumaya başlayınca kitabı bitirmemiş olduğumu fark etmiştim. O zamanlar çok kitap okurdum ve mutlaka aynı anda okuduğum birkaç kitap olurdu. O okumalar sırasında unutuvermişim. Tutunamayanlar şu anda okuma listemde. Umarım bu yaz bitecek.

Soner Yalçın’ın Efendi kitabını yeni çıktığında hakkında bir şey bilmeden almıştım ve okumaya başladığımda, benim okumaktan hiç hoşlanmadığım komplo teorileri olduğunu görünce, bu kadar okuduğum yeter diye düşünüp bırakmıştım.

Ve bunların yanında otobüs yolculuklarına kurban gittiği için yarım kalan kitaplarım vardır. Ön koltuğun arkasındaki filenin içinde unutup otobüsten inince kimi kitapları yeniden almışımdır, kimisi de otobüste köşesi kıvrılmış bir şekilde yarım kalmıştır.

(1) Aydın Sevinç “Milliyet Blog yazarları ile sanal söyleşi” (8-7-2009): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=190425
(2) Aydın Sevinç’in sanal söyleşisine katıldım (11-7-2009): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=191001

Ankara, 11 Temmuz 2009

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..