Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '18

 
Kategori
Mizah
 

Okutsak mı Okutmasak mı?

Rektör yardımcısından sonra Pirof. Şehmuz Taşkafa da eğitimle ilgili açıklamalarda bulundu. “Bu memleket ne çektiyse okumuşlardan çekti”, diyen Taşkafa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bilesiniz ki, bu güzelim ülkeyi ayakta tutanlar, sıfır kilometre beyinlerdir. Yani anadan yeni doğmuş gibi olanlar. Cummings keferesinin de dediği gibi, büyüdükçe yakın çevresi başta olmak üzere toplum, insanı kendisine benzetmek için hiçbir çabayı esirgemiyor.

Farzı misal ben eskiden pırıl pırıl bir insandım. Anamdan doğuncaya kadar da hiçbir kötülükle doğrudan ilişkim olmamıştı. Yalan söylemeyi, başkalarının sırtına binmeyi hak etmediğim şeyleri sahiplenmeyi, ufak tefek aşıramento işlerini… (nur içinde yatsınlar) aile büyüklerimden öğrendim.

Ancak takdir edersiniz ki sürekli gelişen bir dünyada her şeyi aileden öğrenmek mümkün olmuyor. Okumaya başlamamla birlikte ufkumun açıldığını ve elimin, ayağımın dönmeye başladığını övünçle söyleyebilirim. Gerek okuduklarım ve gerekse çevre ilişkilerim sayesinde yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık…gibi yaşamımı kolaylaştıran her türlü ahlaksızlığı öğrenme fırsatı buldum. Bu sırada kaldığım vakıf yurtlarında (elleri dert görmesin) hocalarımdan çok dayak yedim, çok küfür işittim. Lakin üzerimdeki emeklerini inkar edemem; taciz, tecavüz işlerinde ilk eğitimimi onlardan aldım. Bu günlere erişmemde emekleri çoktur.

Lisansüstü çalışmalarımda ise, “Büyük götürürsen vezir olursun, küçük götürürsen rezil olursun”, adlı doktora tezimle memleket meseleleri üzerinde yoğunlaştım. Bu tezimde piyasacıların “kazları yolarken bağırtmayınız”, tezine katkı olarak geliştirdiğim “biraz da bağırsınlar”, tezimle Nobel’e aday oldum. Her ne kadar Nobel’i alamadıysam da, çağdaş toplumlardan birçoğunda benim tezimden esinlenilerek kazların kontrollü olarak bağırtıldığını, böylece toplumda gerilimin azaldığını, görece huzur sağlandığını övünçle söyleyebilirim.

Eğer başarı sayılırsa, ortanca karımın da dediği gibi “b.k gibi para kazandım”. Lakin çocukluğumdaki o saflığı yitirdim, kirlendim. Gerçi herkesin karanfil bıraktığı yerlere çelenk gönderebiliyorum ama gelin bir de bana sorun. O vakıf yurtlarında okumaya çalışırken başıma gelenleri anlatsam, saçınızı başınızı yolarsınız.

Yurttaşlık görevimi yaparak deneyimlerimi sizlerle paylaştım, okumanın koşullarını ve sonuçlarını anlatmaya çalıştım. Kararınızı kendiniz verin, okuyacak mısınız okumayacak mısınız”, şeklinde konuştu.  

Pirof. Taşkafa’nın açıklamaları böyle. Şimdi biz de ikilemde kaldık, çocuk dört yaşını geçti, okutsak mı, okutmasak mı?

 

 
Toplam blog
: 54
: 55
Kayıt tarihi
: 18.06.16
 
 

Kaya Çetin, 1944 yılında Refahiye'de doğdu. İlk ve ortaokulu memleketinde, liseyi Sivas'ta okuduk..