- Kategori
- Güncel
Okuyun, ağlamadan !...
Okuyun , ağlamadan !...
BUGÜN, bir Güneydoğu gazisinin mektubunu
(özetleyerek) yayınlıyorum.. Gazi Astsubay Oktay Yıldırım yazıyor:
“Bu mektup, vatan üzerine, bayrak üzerine, namus üzerine,
vicdan üzerine, akıl üzerine, kelimeleri çirkinleştiren kalemler ve
kalemleri tutan kan kokulu riyakâr eller üzerine..
Kalemlerini sapladıkları şehitlerin ve analarının yürekleri üzerine..
Mayın, bomba, pusu, baskın, yazar, çizer ve
ihanete alet olan her şey üzerine yazılmıştır.
İstemeyen okumasın, kanla yazılmış bir mektuptur bu!
Kardeş kardeşi öldürmez, öldüren kardeş filan değildir, kalleştir.
Kalleşlerin en kalleşi ise kardeşim diyerek kalleşlik yapan kalleşlerdir.
Ve en kahpesi mayın değil, onu Adil Binbaşıların, Davut Çavuşların
yoluna döşeyen eldir, o eli alkışlayan ve ululayıp aklayan kalleştir..
O mayınlara basıp parçalanan bedenler, Edirnekapı'dadır ve
bizim yüreklerimizde ve hafızalarımızda yaşarlar.
Kemerburgaz'daki Kemer Country villalarından görünmez
Edirnekapı Şehitliği, çok uzaktır, hem de çok!
Ellerimizde can verdi o parçalanan bedenlerin sahipleri,
bayrakları dalgalansın diye...
Vücudunda sigara söndürülerek, tüm kemikleri kırılarak,
kafa derileri yüzülerek işkence edilen, sonra da kazıklarla öldürülen ve
çığlıkları telsizlerden dinletilen vatan evlatlarının
yeri bizim yüreklerimizdedir. O çığlıkları duymayanlar bunu bilemez!
Yazıklar olsun, can veren o yiğitleri, hainlerle bir tutanlara...
Daha 19 yaşındaydı Zülfikâr... Mezun olalı tan 20 gün olmuştu.
O kahpe ellerin döşediği mayınla bacağı koparken...
Küskün ve kızgın değildi sesi. Gururlu ve biraz pusluydu sadece..
Koşmayı, atlamayı, denize girmeyi feda etmişti vatanı için...
Kavganın sebebini unutmadık, çünkü bu kavga hiç bitmedi.
Kavganın sebebi vatandır, bayraktır, onur ve namustur.
Şerefsizlerin dağlara döşediği mayından daha tehlikeli ve
daha kahpecedir dimağlara ve bilinçlere döşenen mayınlar!
En pahalı kalemler pazarlar barışı, salyaları akan bölücülerin sofrasına...
Bazen bir villanın çalışma odasında ve bazen bir gazete köşesinde
dokunaklı kelimelerle süsleyip öylece pazarlanır barış!
Bu mektup, Türk bağımsızlığını koruyanların kanı ile yazılmıştır ve
Edirnekapı'daki şehit mezarlarının üzerinde yazılmaya devam edecektir.
Vatan, bayrak ve onur üzerine yazılan bu mektup
vatansızlar, hainler, bölücüler gibi aczi ve acınmayı anlatmaz,
vatan ve bayrak aşkını anlatır. Onurlu ve egemen olabilmenin,
onursuzca ve esir yaşamaktan daha önemli olduğunu anlatır.
Asla diz çökmeyeceğimizi anlatır. Yüreği olan varsa gelsin çöktürsün diye,
yüreği olan varsa okusun diye yazılmıştır.”
( Hürriyet –RahmiTuran alıntısı . )