Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '18

 
Kategori
Blog
 

Okuyup Yazarak Ruhumu İyileştirme Vaktim Geldi Yine!

Okuyup Yazarak Ruhumu İyileştirme Vaktim Geldi Yine!
 

Anlaşılan, bu arkadaş da gerçek okur-yazarlardan...


Ne zaman kalbim sıkışsa, hangi vakit içimi hafakanlar bassa, en sevdiğim şeylere gider ellerim: çantamda benimle gezen ya da evde otururken kütüphanemden seçtiğim kitaplarımla, aklıma gelenleri anında oturur yazarım, umuduyla yanımdan asla ayırmadığım laptopum...

Sizi bilemem tabii. Ama beni okumakla yazmak kadar rahatlatan herhangi bir insanoğlu faaliyeti yok!

Okurken benliğimi unuturum. Yazarken kendimden geçerim. Sayfalarda gezinirken, cümle dertlerimi sırtımdan atar, tüm sıkıntılarımı üzerimden silkeler; ruhumu en özgür, en saf haline salarım.

Günlük hayatın tanıdık sorunları zorlamaya, sıkıştırmaya başladığında ruhumu... Elime geçen ilk satırların arasına saklanıveririm! Bilirim ki, oralarda kimseler bulamaz beni, hatta ben bile! İster kendim yazayım, ister  başkaları kaleme alsın o yazı dizilerini...

Allah’tan bilgisayar icad olundu. Bu sayede, az ya da çok yazma sevdasına tutulanlar; daktilodan çok daha kolay kullanılan, yazana çok daha geniş olanaklarla, uçsuz bucaksız hareket alanları sağlayan monitörlü teknolojik can simitlerine tutunup, sonsuz ve sınırsız hayalleriyle düşüncelerini yeryüzünün her noktasına ulaştırabiliyorlar.

Çünkü internet, bilgi üretme-yayma tekelini geçmişin sınırlı sayıdaki edebiyat adamıyla gazeteci tayfasının elinden alıverdi ansızın. Artık bilgi birikimi, entelüktel düzeyi ne olursa olsun; düşünen, fikir üreten her kişi, kendinden başkalarına da duyurabilyor sesini...

Yazarken hiçbir matematiksel hesaba dalmam. İster binler okusun sözlerimi, ister tek bir Allah’ın kulu umursamasın ne dediğimi. Klavye şakırdatırken özüme terapi uyguluyorum ben arkadaş! Sinirlerimi yatıştırıp, kızgınlıklarımı ehlileştiriyorum. Pişmanlıklarımı, keşkelerimi çıkarıp saklandıkları en dip, en derin kuyulardan; yüzleştiriyorum akıl-mantık-sağduyu üçgenimle. İtiraf ettirip en ayıplı, en suçlu yanlarımı, davranışlarımı; temize çekiyorum vicdanımı; yeniden başlayabilmek için en cirlop anlarıma.

Velhasıl, yıllardır yaza-çize aklıma geleni... Okuya sorgulaya elime geçeni, her çiziktirilmiş metni... En basit kriz çözme metodumun harflerle döşenmiş yollardan geçtiğini fark ettim. Günün hangi saatinde alfabe koşusunda yakalasam ayaklarımı... Aynı tanıyı koyarım tutulduğum hastalığa: Okuyup yazarak ruhumu iyileştirme vaktim geldi yine! Tiz 2 doz kitap beynime, 500 mg yazı kalbime şırınga edile!

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..