Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '17

 
Kategori
TV Programları
 

Okyanusu Geçen "Kalp Atışı" Derede Boğuluyor!

Okyanusu Geçen "Kalp Atışı" Derede Boğuluyor!
 

Zira Kalp Atışı'nda başladığından beri devam eden ve kendini takip ettiren bir olay örgüsü var ama hasta doktor ayağı yani hastane ayağı yürümüyor.


Ben Kalp Atışı'nı seviyorum, net bilgi.

Hani hiç değilse, işini gücünü, tüm dertlerini bir kenara bırakıp, bir adamın peşinden deli divane koşan,  "kezban" bir kadın karakter yok.

İşine bağlı, kariyer odaklı biri Eylül.

Yani aslında tam da olması gerektiği gibi, hayatta öncelikleri olan bir kadın.

Hoş bence bazen Ali Asaf'a ayıp ediyor ya neyse...

Ali Asaf ise bugüne kadar milyon kez pişirilip karşımıza konan, duran adam karakterlerden biri değil.

Farklı...

Duygusal, anlayışlı, çaba harcayan ama en çok da kendi hislerini net bir şekilde ortaya koyan, açık biri.

Ayrıca her iki ana karakterin de, Kalp Atışı'nda ilerleyen kendine özel birer hikayesi var.

Ali Asaf'ın anne ve babasını çocukken bir trafik kazasında kaybetmesi, çok sevdiği babası Ziyanur ile Eylül'ün babaannesi ile ilgili karşı karşıya gelecek olması ve her bölümde bu olay örgüsünün daha da içinden çıkılmaz bir hale gelmesi, iyi çalışıyor.

Sonra Eylül'ün babaannesinin ölümü ile ilgili ilerlediği yol, hastanede önüne konulan engeller ve kendi öz geçmişinden kaynaklı, tüm dünyaya olan mesafesi de güzel yürüyor.

Bu sayede birbirinden bağımsız gibi görünen ama aslında iç içe geçen olaylarla, dizinin temposu da her geçen bölüm artıyor.

Yani biz bu dizide sadece aşk izlemiyoruz.

Kalp Atışı'nda, diğer dizilerin en büyük eksiği olan; başladığından beri elle tutulur şekilde devam eden ve edecek olduğunu da gösteren, kendini takip ettiren bir olay örgüsü var.

Buraya kadar her şey harika...

Yani sonuçta bir "West World" ya da bir "This Is Us" beklemiyorum.

Ama...

show tv

Okyanusu geçen Kalp Atışı, nedense inatla derede boğulmayı tercih ediyor.

Yani zoru başarıp, kolayda takılıyorlar.

Şu hastanedeki vak'alara birilerinin gerçekten acilen el atması gerekiyor.

Dün akşam Kalp Atışı 6. Bölüm ekrana geldi.

İlk günden itibaren de istinasız izliyorum.

Net bilgi; hasta doktor ayağı yürümüyor.

Bence işin uzmanlarından destek almak yerine, vak'aları dizinin orjinali olan Doctors'tan olduğu gibi alıyorlar.

Yani kılavuz yine Kore...

Şimdi ne yapalım?

Gidip Kore'lilere mi söyleyelim uzman birinden destek alın diye.

show tv

Öncelikle Ali Asaf dışında hangi doktorun branşı ne, anlamak mümkün değil.

Her gelen hastaya, herkes bakıyor.

Tedavideki hızları da bir garip...

Ali Asaf'ın babası Ziyanur; kafasından vuruldu, acilde kalp masajıyla geri getirildi, beyin ameliyatıyla kafasındaki kurşun çıkartıldı sonra aynı bölüm içerisinde konuşabilecek kadar iyileşti.

Başka bir örnek...

Dün akşam yayınlanan Kalp Atışı 6. Bölüm içinde bir trafik kazasında dört kişilik aile yaralandı.

Ali Asaf çocuklardan birinin omurgasının koptuğunu, başı ile bedenini sadece kasların tuttuğunu, şah damarına dokunarak anladı?

Nasıl?

Bilen yok...

Aynı kazadaki diğer kardeşin omurgasının kırılıp akciğerine baskı yaptığını da aynı teknikle anladı?

Nasıl?

Bilen yok.

Varsa bunun bir yolu bize de söylesinler ki, boşu boşuna tomografilere röntgenlere girip, radyasyona maruz kalıp durmayalım.

show tv

Vak'a var ama devamı yok...

Mesela bir önceki bölümde ambulanstaki yaralı polise ne oldu?

Titreyip, ağzından köpükler çıkardı ve sonra bir anda kalkıp Bahar'a saldırdı.

Bahar şimdi hastanede ki son bölümde neredeyse hiç yoktu, peki o polis nerede, ne durumda?

Ya dün akşam yayınlanan Kalp Atışı 6. Bölüm vak'ası olan, ısıran adama ne oldu?

Acile kalbi bıçaklanmış halde getirildi ve aniden kendine geldi, asistanı ısırdı.

Sonra?

Kalbinden bıçaklanmadığı zira organlarının doğuştan ters olduğu söylendi.

Peki asistanı neden ısırdı?

Çünkü kafayı çekmiş.

İşin özü; her bölüm içinde büyük sorunlar sunup, küçük çözümlerle sonuca vararak, hastane blogunun seyir keyfini  kaçırıyorlar.

Ama yanlış anlaşılmasın, bize hastane dizisi sunuyorlar.

show tv

Yine dün akşamki bölümde, kaza geçiren ailenin annesi hastanenin çatısında intihara kalkıştı.

Oğlunun beyin ölümü gerçekleştiği için, ondan alınan organlarla kız kardeşi yaşatılacaktı.

Kadın bu travmayı kaldıramadı ve "ben nasıl birinin yaşaması için diğerinin ölümüne karar verebilirim" çatışması yaşadı.

Mantıklı...

Ama orada Eylül'ün intihardan vazgeçirmek için yaptığı konuşma, hiç de ikna edici değildi.

Evet, Eylül'ün annesi de intihar ettiği için konuşmayı onun yapması çok normal ama diyalog anlamında fena zayıftı.

O kadar etkisizdi ki cümleler, kadının zaten intihara niyeti yokmuş hissiyatı uyandırdı.

O sahnede Eylül'ün iç dünyasına öyle güzel bir dalış yapılabilirdi ki, yazık edildi, tren kaçtı.

show tv

Sonuç olarak Kalp Atışı'nın ana olay örgüsü başarılı, ancak bölüm içinde oluşturulan ve yine bölüm içinde çözülen sorunların hepsi uyduruk.

Yani işin zorunu hallediyorlar, basitte takılıyorlar.

Yineliyorum, Kalp Atışı bu sezonun en iyi dizilerinden biri ama saçma sapan bir şekilde okyanusta yüzüp derede boğuluyor.

Şu vak'alarla ilgili, ivedilikle bir uzmandan düzenli yardım alınsa, tüm sorun ortadan kalkacak.

Bize de ona buna takılmak yerine, keyifli keyifli seyretmek düşecek.

Ve Kalp Atışı'nın 6 bölümlük rating sıralaması...

********************************************************

Televizyon, sinema, yaşam, patiler, ilişkiler ve sokaktaki hayat üzerine diğer yazılarımı okumak istiyorsanız, http://www.bibaksana.com.tr adresli bloguma uğramayı unutmayın. :)

********************************************************

Bana ulaşabileceğiniz linkler:

Bibaksana: http://www.bibaksana.com.tr/

Bibaksana facebook sayfası: https://www.facebook.com/bibaksanablog

Bibaksana instagram sayfası: https://www.instagram.com/bibaksanablog/

Bibaksana Twitter sayfası: https://twitter.com/bibaksanablog

Bibaksana Google+ sayfası: https://plus.google.com/+BibaksanaTrblog

Bibaksana pinterest sayfası: https://tr.pinterest.com/bibaksanablog/

Bibaksana linkedln sayfası: https://www.linkedin.com/in/bibaksanablog/

Bibaksana tumblr sayfası: https://www.tumblr.com/blog/bibaksana

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..