Olanlara artık inanamıyorum

Kalem tutmasını öğretemediğimiz çocuklarımızın eline silah veriyoruz. Bu nasıl iştir?

Eğitimini, işini, aşını, geleceğini hazırlayamadığımız çocukların eline silah veriyoruz.
Rahip Santoro'nun katili 16 yaşında, Hrant Dink'in katili 17 yaşında, Malatyada incil dağıttıkları gerekçesiyle üç kişiyi öldüren katiller ise 18-19 yaşlarında...
Sevgiyi öğretemediğimiz bu çocuklarımıza öldürmeyi nasıl öğretiyoruz?
Geleceğinden umudunu kesmiş bu çocukları nasıl büyütüyoruz?

Bir eğitimci olarak dehşet içindeyim.
Bir yerlerde yaptığımızın hataların bedelini böyle mi ödemeliydik?
Nasıl bir şey bu insanın insana düşmanlığı?
Nasıl bir duygudur insanın hiç tanımadığı insanları öldürme duygusu? Anlaşılır gibi değil?
Katiller kurbanlarının başındayken yakalanıyor.Acaba orada neden yakalanmayı beklediler?

“ İstanbul'daki Zirve Yayınevi'nin Malatya Niyazi Mısr-i Mahallesi'ndeki bürosuna bugün öğle saatlerinde baskın düzenlendi. Kentin merkezindeki Ağbaba İşhanı'nın 3. katındaki büroyu basan 5 saldırgan, içerde bulunan Alman Tilman Ekkehart Geske (46) ile Türk çalışanlar Necati Aydın (35) ve Uğur Yüksel'in el ve ayaklarını domuzbağı denen yöntemle bağlayıp sorguladılar. Ardından misyonerlikle suçladıkları yayınevi çalışanlarının bıçakla boğazlarını kestiler.” (1)
Bu beş çocuk kurbanlarını bir de sorgulamışlar.
Bu cinayetleri vatan için işlemişler?

“İlk ifadelerinde "Vatan için yaptık" diyen 5 şüphelinin üniversiteye hazırlık için dershaneye gittikleri ve kent merkezindeki İhlas Vakfı Erkek Öğrenci Yurdu'ndan arkadaş oldukları saptandı. Günaydın'ın, kavga çıkardığı için ocak ayında yurttan çıkarıldığı, diğer dört zanlının da, önceki akşam yurt idaresine, "dün yurda gelmeyeceklerini bildirdikleri" kaydedildi.” (2)
Eline silah verilen bu çocukların hepsi umudunu yitirmiş çocuklar. Kimi okulu terk etmiş, kimi üniversite sınavlarınahazırlanıyorlar.
Etkili ve yetkili görevlerde bulunanlar da olayı şiddetle telin ettiler. Diğer cinayetlerde olduğu gibi bu da raflarda tozlu dosyalar arasında yerinin şimdiden aldı herhalde?
Bu çocukların hepsi de inançlı deniliyor. Ne demek inançlı olmak? İnançlı olmaları kendilerini mazur mu gösterir?

Rahip Santoro cinayetinden sonra herkes sordu: “Trabzon’da neler oluyor?” diye. Şimdi de soruyorlar “Malatya’da neler oluyor?” diye. Aslında “Türkiye’de neler oluyor?” diye sormak gerek. Danıştay cinayeti, Rahip Santoro cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Trabzondaki McDonalds bombalanması ve sonunda Malatya’da ki vahşet hepsi birbirinin içiçe geçmiş halkası gibi duruyor. Hepsinin failleri hemen hemen aynı yaşlarda.
Bu çocuklar yaşamlarını ve başka yaşamları böyle mi sorguluyor?
Olaya misyonerlik davası diye bakılıyor. Peki bu doğru mu? Diyanetin kayıtlarına göre başka dinleri seçen insanların sayısı 156 kişi imiş. Nerede misyonerlik etkileri?

Bu çocukların hepsi işledikleri cşinayeti “Allah için yaptık” diyorlar. Allah için cinayet nasıl işlenir?
Çocuklarımız, gençlerimiz bir travma yaşıyor, geleceğimiz tehdit altında. Bir kez durup, bin kez düşünelim…
1. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6356667.asp?gid=180
2. http://www.milliyet.com.tr/2007/04/19/son/sontur07.asp