Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '07

 
Kategori
Haber
 

Olası "Harekat"ın savaşa dönüşmemesi onların elinde!

Olası "Harekat"ın savaşa dönüşmemesi onların elinde!
 

Topraklarımızda şehitlerimizi vuran dağlara sürülen gençleri yakan teröre karşı yeni bir sınır ötesi harekat gündemdedir. Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatından sonra belki de ilk kez böylesine ciddi bir ulusal konuyla karşı karşıyadır. O açıdan konunun iç politkaya malzeme yapılmaması gerekmektedir. Meclis yetki merciidir, onu da vermiştir. Elbette süreci halk iradesi adına ve görevi çerçevesinde izlemelidir de.

Bu kez kapımızı çalan terörün kapısına gidiyoruz! "Vuracağımız kapı" yalnız Bağdat veya Kerkük'ten de değil Washington'dan da yankılanacaktır.

PKK teröristlerine ABD Ordusunun silahlarının (bir şekilde) sağlandığı ortaya çıkmıştır. Müttefikimiz terör örgütünün etkisizleştirilmesi konusunda bize güvence verse de güven vermemiştir. Irak harekatı sırasında teskerenin geçmemesine tepki gösterenlerin on yıllardır on binlerce cana mal olan terörün bertaraf edilmesi konusunda aynı duyarlığı sergilemedikleri bilinmektedir. 11 Eylül'de yiten masum canlar için bizler de üzüldük. Ancak öyle anlar gelmektedir ki, "Türkiye'de neredeyse hergün 11 Eylül'dür!" çağrışımı yaşanmaktadır...

O arada Irak artık "tanzim" edilmiş ve üçe bölünmüştür. Teskereden önce hedefin tanımı "Irak'ın Kuzeyi"dir. Artık Kuzey Irak ve Kürdistan devletinin denetiminde ve Amerikanın himayesindeki bölge "hedeftir". Hedef değişmemiştir çünkü, topraklarımıza terör ihracı buradan yapılmaktadır. Sadece, sorumlular artmıştır. Birinci düşman bellidir, terör örgütüdür, umarım ne Brazani+Talabani ne de ABD güçleri açıktan bir düşmanlığa bürünmez ve başını kaldırmayacağı bir ikinci veya üçüncü belayı bölgeye de dünya açmaya kalkışmaz.

Beklenen harekatın zaman ve mekan sınırı olarak eskilerine oranla daha kapsamlı gerçekleşmesidir. Askeri operasyonun kapsamı belirlense de doğası gereği ucu açıktır. Bunun askeri kararını her ülkede olduğu gibi, ülkemizde de askerler verecektir. Söz o an biter!

Öte yandan, uzun zamandır arkasında siyasi iradenin desteğine ilişkin kırık çizgiler nedeniyle "ertlenen" bu harekatın tasarımı bile şimdiden bazı çevrelere korku salmıştır. Ancak korkuları bitirmeye gidilirken, Ankara'dan bu yazdıklarımla bütün yurdumuzda olduğu gibi, sınır illerimizdeki halkımızın ve gidilecek yerlerdeki her günahsızın da esenliğinden emin olmaklığımız "başarının" yarısından fazlasıdır ve zafer kadar da anlamıdır bence...

Yatırım programı yaşama aktarılmalı, olası bir sınır ötesi harekattan ya da rutin güvenlik kavramı yansımasından bağışık olarak ifadesini bulan şekilde: bölge sağlık ve eğitim üniteleri açısından takviye edilmeye devam edilmelidir. Sorunlarımızı birlik ve demokrasi içinde çözebileceğimizi bir kez daha kanıtlamanın zamanıdır.

İnanıyorum ki, Türk Ordusu, savaşırken ya da bir sınırlı harekatı sürdürüken de düşmanın bile onurunu koruyabilen yeryüzünün en şanlı yapılarından biri olarak ve savaşa da değil barışa odaklı komuta geleneğinden ve insancıl Anadolu halkının bağışlayıcı ve merhametli kültüründen aldığı güçle, yöredeki tüm halkların esenliği için yürüyecektir. Tek bir masumun canı ezilmeden tek bir üzüm çöpünün bedeli ödenmeden yenmeksizin hedefe odaklanılacak ve amaç gerçekleştiğinde de "yürüyen unsurları" ulusal sınırlarına geri dönecektir.

Bu harekatın kapsamlı bir savaşa dönüşmemesi bizim elimizde olan bir konu değildir. Bizden daha çok bu, Irak'ı ve bölgeyi kontrol eden unsurların ve güçlerin gösterecekleri uzakgörüşlüğe ve o arada bölge dışı dünya güç dengelemesinde aktör olanların ferasetine bağlıdır. Dileyelim ki artık kaçınılmaz hale geldiği anlaşılan sınır ötesi harekat adı gıbı sınırlı kalsın ancak mutlaka hedefine ulaşsın ve ama bölgeyi kapsayan bir savaşa da dönüşmesin.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..