Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Olasılıksızlık; bu da benim yorumum

<ı>Olasılıksızlık; bu da benim yorumum! Elimde kaşık ağır ateşte pişen yemeğimi karıştırıyorum. Aklımda birkaç hafta önce yaptığım iş görüşmesi, yaklaşık iki senedir kovaladığım, bunun için yeniden okulun yolunu tuttuğum, hepsinden önemlisi iyi bir şeyler yapabileceğime inandığım alanla ilgili olan. Düşünüyorum, ya bir cevap gelmezse? Tencereden gelen fokurdama dikkatimi dağıtıyor. Birden tezim geliyor aklıma. İki gündür hiçbir şey yapmadığımı hatırlıyorum. Canım sıkılıyor... Ya zamanında bitiremezsem? Televizyona takılıyorum o anda, üniversite yıllarımda izlediğim bir komedi dizisinin tekrarı var. Gülümsüyorum. Hayatlarını sade sade, geldiği gibi yaşayan bir grup insan. Sıcak, samimi... Televizyonun içine sızıp o anda onlarla olmak geliyor içimden. Birden fark ediyorum; yorgunum. Kendimi bildim bileli bu böyle. Ben dursam içim koşar. Kendimi sürekli bir şeyler yapmaya mecbur hissederim. Üstelik kimi zaman da istemeden! Çünkü diğer seçenek bilinmez ve ürkütücü. Planlar, listeler, çizelgeler, hesaplar hep daha iyi gelir bana. Çünkü hepsinin üzerinde kontrolüm var. Çoğu zaman evdeki hesap çarşıya uymaz, sinirlerim bozulur, üzülürüm ama yine de yapmadan rahat edemem, yani edemezdim. Sonraki gün ne pişireceğime öncesinden karar veremezsem, yatağı toplamadan evden çıkarsam ve lavobada kirli bulaşıklar bırakırsam... Tezimi teslim ettiğimde hala bir iş bulamamışsam... Hormonlarım saçma bir şekilde evlendiğimden haberdar gibi her fırsatta annelik salgılarken, işsiz bir anne olursam... Elbette dünyanın sonu gelmez. Yalnızca olasılıkları düşünmekten hayatı kaçırırım olur biter! Evet plan yapmak iyidir, insanın hedefleri olması da. Ama bunları yaparken gerçekleşme olasılığı olup olmadığı belli bile olmayan olasılıkları düşünmek sıkıntı veriyor. Tecrübeyle sabit! Şimdi olaya şu kapıdan çıktığınızda kafanıza düşen bir cisimle sonsuzluğa geçiş yapmayacağınız ne malum gibi doğru ama biraz çabasız bir bakış açısı geliştirin demiyorum ama bütün o planlarınızı, yapmak zorunda olduklarınızı, yapamazsanız neler olacağını düşünürken kendinizden kilometrelerce uzaklaşıp kaybolmayın. Bazen size çok önemsiz gibi görünen birşey yaparken ya da hiçbir şey yapmadan boş boş tavana bakarken, üstelik metrelerce uzayan yapılacaklar listesi kapsama alanınızda değilken de mutlu olduğunuzu hatırlayın ve hayatı her zamankinden biraz daha az ciddiye almanın hiç de fena olmadığını kabul edin. Yarın, öbür gün, ondan sonraki gün ve on yıl sonra olabilecekleri en sevdiğiniz dizinin gelecek bölümü gibi heyecanla bekleyin ve olasılıkların işine karışmayın. Ben artık öyle yapıyorum!
 
Toplam blog
: 22
: 588
Kayıt tarihi
: 08.12.06
 
 

Sabun köpüğüne alerjili organizma! Ankara' nın en sert kışlarından birinde doğmuşum ki zaman ..