Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '17

 
Kategori
Futbol
 

Olcay

Onun 2012 yılında Oğuzhan ile birlikte Beşiktaş’a gelişi ve ertesi yıl bu gelişlere Gökhan Töre’nin de eklenmesi akıllara 80’lerin başındaki Metin-Ali-Feyyaz veya 80‘lerin sonundaki Oğuz-Aykut-Rıdvan üçlüsünü getirmişti. Olcay-Oğuzhan-Töre üçlüsü eski efsane üçlüler kadar sükseli değildi, zira ne onların kapasiteleri ağabeyleri kadar yüksek ne de modern futbol bu tür üçlülerin çıkmasına izin veriyor ama yine de bu üçlü Beşiktaş’ın yeni ve aktif simasının en önemli karakterleriydi.

Önce Samet Aybaba, sonra da Slaven Biliç gibi doğru ve Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkışmayan teknik direktörler ile günden güne gelişmesinin yanı sıra Sosa ile desteklenip, Atiba ile güçlenen bu üçlü, Beşiktaş’ın her geçen gün bir öncekinden bir adım daha ileri gitmesini sağladı ve nihayetinde takıma Mario Gomez’in katılması ve kaptan köşküne de Şenol Güneş’in geçmesiyle zirveye ulaşıldı; dört başı mamur bir şampiyonluk geldi.  

Oldukça karmaşık görünen futbolda, başarının aslında iki temel unsuru var: iyi kadro ve uyum. Bu iki unsur takımınızda ne kadar varsa başarı olasılığınız da aynı oranda yüksek demektir. Kadronuz yeterince iyi değilse, takım içi uyumunuz iyi olsa da uzun vadede yapabilecekleriniz sınırlıdır ve çok iyi ve pahalı kadroların zaman zaman hayal kırıklığı yaratmasının nedeni takımdaki uyum eksikliğidir.

Olcay her şeyden önce Beşiktaş’ın saha içindeki uyumu için önemliydi. Oğuzhan onun teknik eksikliğini giderirken o da adeta iki kişilik mücadele ederek arkadaşının bu eksiğini telafi ediyordu. Sadece uyumlu olması bir oyuncunun sahada tutulması için yeterli değil elbet; özellikle de kenarda ondan daha faydalı olabilecek bir oyuncu varken. Fakat Olcay mevcut Beşiktaş kadrosunda, en azından iyi bir alternatif olabilecek bir kanat oyuncusuydu ve muhtemelen onun eksikliği taktik açıdan da hissedilecek.

Olcay’ın Beşiktaş’tan ayrılması ile siyah beyazlıların verdiği mesaj şu : “biz artık senin bizde oynayamayacağın kadar iyi bir takımız ve bu nedenle yollarımız ayrılıyor.” Bahçeli, iki katlı bir evin yıkılarak yerine rezidans yapılması gibi bir şey bu. Fakat bu seneki Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezondaki Beşiktaş’tan daha iyi olduğunu düşünmüyorum. Olcay gidince Kuarezma değil ama Oğuzhan düşebilir, emeklerinin karşılığını alamadığına inandığım Cenk Tosun da. Hatta takımın geri kalanı da bu gidişten olumsuz etkilenebilir çünkü Olcay’ın eksikliği biraz takım içi bağların zayıflaması, Beşiktaş’ın o kolej havasının biraz dağılması ve biraz da Beşiktaş’ın hep o şikâyet ettikleri diğer büyük takımlara benzemesi demek.

can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..