Ölçüyü kaçırmayan yönetici (Genç yönetici dostuma mektuplar )

Sevgili dostum, Genç Yönetici Kardeşim,
İnsan çevresinden adaletli davranış beklerse, kendisi da adalet ile çevresine muamele etmek zorundadır. İnsanlar, özünde insanlık duygusu, hümanizmi taşımak zorundalar. Bu yönetici vasfı taşıyan insanlarda daha da çok olmalı. Adaletle hükmetmeyen insanlar zamanla unutulur da, Hazreti Ömer gibi insanlar, binlerce yıl sonra bile sanki dün aramızdan ayrılmışlar gibi iz bırakırlar. Yoksa sen iz bırakan iz bırakan bir yönetici olmak istemiyor musun? Eğer istemekteysen, mektubumu dikkatle okumanı, (ki okuyacağına eminim) tavsiye

Canım dostum, genç yönetici Kardeşim,

Pek çok yöneticinin zamanla unutulup gitmesinde adaletle hükmetmemesi, yanına alacağı çalışacağı insanlarda da adalet duygusu, vefa duygusu aramaması , bizden veya sizden ayrımı yaparak (ki bizden sizden ayrımı sağlam olmayan insanlar için bir şey ifade etmez ) kendisini gerçek manada sevenleri çevresinden uzaklaştırmaz. Ülkemiz, bir zamanlar kendini kral zannedip de , mevkiler ve makamlardan emekli olunca da yalnızlıktan bunalımlar geçiren insanlarla doludur. O insanlar zamanında kendisini hakikaten seven insanlarla ilgilense, adaletle hükmetseler acaba yalnız kalırlar mıydı ? Düşün.

Canım dostum , sevgili Kardeşim,

İnsanlar, zamanla sana gelecek, dertlerini anlatacak, mektuplar yazacaklar. Sen şimdiden mektuplara cevap vermeyi bilmezsen, ilerde bunlara hiç zaman bulamazsın. Bu yüzden kariyerinin başında , insanları ikna etme, onlara mektuplar yazma, onlara değerli insanlar olduklarını hatırlatma görevini iyi öğrenirsen , kariyerinin ilerleyen dönemlerinde sıkıntı çekmezsin.

Canım dostum, sevgili yönetici Kardeşim,

Bugün kariyerinde zirveye çıkan insanların , insanları sevme ve adaletle yönetme, onlar ile empati ve hoş görü ile ilişkiler kurmayı kariyerinin ilk yıllarında benimsemiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Kendisini yönetici veya idareci gibi değil de, insanlara hizmet eden bir hizmetkar gibi görenleri, o hizmet ettikleri insanlar da zamanla gönüllerinde paşalık, krallık ve padişahlık makamına koyacak ve adaletle yöneten paşalarını nasıl unutmuyorsa bu halkımız seni de öyle unutmayacaklardır. Unutulmaz olmak , yönettiğin insanları unutmamakla olur.

Canım Kardeşim, Sevgili Yönetici dostum,

Ölçü her işin başıdır. Bugün kavgaların, anlaşmazlıkların, boşanmaların, işten atılmaların, insanların huzurunu bozan her şey ölçüyü kaçırmaktan doğmakta. Mesela insanın evi, tarlaları, el sanatlarını bilme yeteneği vardır. El sanatlarını geliştirmek, tarlalarını ekip biçmek yerine, gezmek ve insanların dedikodusunu yapmak, eğlenmek yolunu seçerek ölçüyü kaçıranlar ne yazık ki hem kendilerini, hem de çevresini huzursuz eder. Verimli olunmasına engel olurlar. Bu yüzden böyle insanlara rastladığın zaman, bu insanlara maddi yardımda bulunmak yerine , onları bu sanatlarını ve çalışmalarını aktif hale getirmelerine yardımcı olmak lazım.

Sevgili Yönetici Kardeşim,

İnsanların meslek öğrenmelerine yardım et. Onlara parasal yardım yaparsan her zaman sana gelir, para isterler. Halbuki, onları üretken insan olmaları yönünde teşvik edersen onlarda üretim yaparlar. Bunu sadece sen yapmakla kalmayarak, çevrendeki insanları da üretken olmaya ve üretken insanlar olmaya destek olmaları konusunda teşvik edersen , o zaman sıkıntıların da aza indirmiş olursun. Bunu bilmeyen pek çok yöneticinin sıkıntısı hep bunlardan meydana gelmekte ama onlar fark edememekteler çok zaman.

Canım dostum,

Zamanında bunları bende yaşadım ve “ Alışmış insan , kudurmuş insandan beterdir” misali insanlara yardım etmeye başladığın zaman ölçüyü kaçırdığında o zaman , o insanlar istemek hususunda, veya senin tavrına kaba saba tavırlar sergileyerek karşılık vermekteler. İnsanlara karşı o yüzden o kadar adaletli olmalı ki, ihtiyacı olanların sana gelmesi, ihtiyacı olmayanın sana gelmeye çekinmesini sağlaman , bu ortamı gerçekleştirmen senin görevin olmalı.

Can dostum, sevgili yönetici Kardeşim,

Aslında hakiki ihtiyaç sahipleri, onurlu insanlardır. İstemekten hep çekinirler. Sana gelen insanların çoğu ihtiyacı olmayan insanlar olacak. Sen de sana gelmek isteyen insanların hepsini böyle zannetme. Herkesi dinle, onları anlamaya bak. Sonunda doğru olduğuna inandığını yap ama sonradan seni hakikaten seven insanları, sana faydalı olacak , seni güzelliklere sevk edecek, onurlu, bilgili insanları kendi çevrenden uzaklaştırma.

Canım dostum,

Ölçüyü kaçıran insanlar cahil insanlardır.Bir insanla tanıştığın zaman, o insanın tahsiline falan bakmadan, ölçüyü kaçırdığını görürsen bil ki o insan cahildir. Yönetici bile olsa, alim bile olsa ölçüyü kaçıran insanlar, cehaletten bunu yapmaktalar bil. Ölçüyü kaçıran insanlarla da mesafeli olmak ve uzak kalmak senin görevin olmalı.

Canım dostum, sevgili Kardeşim,

Zamanında çalıştığım iş yerlerinde, dost çevrelerinde, ölçüyü kaçırarak şakada, insanlarla muamelede, sevdiği insanları sevmede ölçüyü kaçıran insanlara rastladım. Onlara hakikatleri anlatmaya çalıştım ama kimse dinlemedi. Sözünün dinlenilmediği yerde durmamak gerektiğine inandığımdan, onlardan uzak kalmam benim rahat etmemi sağladı. Ama bu onlara fazla bir şey kazandırmadı. Ölçüsüz olmak , sana faydalı olacak insanları da senden uzaklaştırır. Bunu sakın unutma canım dostum.

Sevgili Dost kardeş,

İnsanların nerede yaşadığı, ne tahsiller yaptığı , mesleğindeki ünvanları seni adaletten, ölçülü olmaktan sakın alıkoymasın. İnsanlara sana faydalı olmaları, sana umut vermeleri, insanlara faydalı olmaları ile değer verirsen hayatta her zaman güzel şeyler öğrenmenin sevincini yaşarsın. Ben hayat boyunca bu sevinçlerle yaşadım. Gerektiği zaman bana zarar veren, beni üzen kardeşimden bile uzak kaldım ama bana faydalı olacak, beni seven kilometrelerce uzakta arkadaşlarıma ziyaretlerde bulunmayı da ihmal etmedim. O zaman adaletli olmanın , insanlara faydalı olmanın sevincini yaşadım. Bu yaşam tarzımın sana da örnek olmasını candan dilemekteyim zaten.

Canım dostum, sevgili Kardeşim,

Ölçülü olmak , adaletli olmak sadece insanlar arasında değil, eşyalar ve beslediğimiz bitkiler , hayvanlara da uygularsak hayatta canlılara karşı adil olmanın ödülü olarak yarın başkalarından da bizlere sevgi ve adalet göstermesini beklemek bizim de hakkımız olsun. Olur ki , hiç ummadığımız zaman adil davrandığımız bir insan zamanı gelince bize adil davranarak sevgisini gösterecektir. Sen de aynısını yap. Adil ol. Mevkii ve makamlarının ve ondan meydana gelen lojmanların, arabaların seni haya yaptığın anda adaletini göstererek yalnız bırakacağını hiç unutma.

Canım Kardeşim,

Zaman zaman basından çok basit sebeplerden dolayı, insanların büyük görevlerden alındıklarını, bir anda neye uğradıklarının şaşkınlığını gördükçe adaletli olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamakta zorlanmamaktayım. Bu yüzden makamlar iğneli fıçıya benzer. Bir iğne darbesi nasıl fıçıdaki sıvıyı boşaltırsa bir adil olmadığın andaki gafletin de seni mevki ve makamlardan alarak seni yalnızlıklar içinde “ Yalnızlar” ı oynayan bir aktöre dönüştürür. Hayatta aktör olan değil , insan gibi insan olan insanlar olarak yaşarsak gelecekte de bizlere mevki makamlarımızla değil “ Adam gibi adamdı, adaletli adamdı” desinler olmaz mı

Muhabbetle kucaklamaktayım seni

TURAN YALÇIN-TOKAT