Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Öldü... öldü.. aha canlandı!

Öldü... öldü.. aha canlandı!
 

Yanınızda ki adam birden bire direksiyona yığılıp kalıyor..

Eliniz Ayağınıza karışmış bir şeklide, kendinizi araçtan atıyorsunuz ve gelen araçların önüne atlayıp bir şekilde durdurmaya çalışıyorsunuz...

Duran olmadığı gibi etraftakilerden de ilgilenen olmuyor..

Allahtan cep telefonun rehberinde kayıtlı bir doktor var, arıyorsunuz..

“Bacaklarını yukarı dik, başı aşağıda kalsın” diyor..

Yığılıp kalmış adam, ağırda

Besmeleyi çekip koltuk altlarından tutup asfalta yatırıyor, başının altına da montunuzu koyuyorsunuz..

Hala yardım eden yok...

Adamda hiç yaşam belirtisi yok...

Göz göre gidiyor mu adam?

Son bir umutla yine araçlarının önüne atıyorsunuz kendinizi..

Tepki yok..

İnsanlık yok..

Araçlarda “adam” yok..

Ambülânslar şimdilerde kaza olma ihtimali yüksek olan bölgelerde pusuya yatıp, avlanıyor.

Hani birileri kaza yapsın da, çorbayı çıkaralım felsefesi...

E ekmek parası!

Yasak falan diyorlar ama ya kimsenin yasaktan haberi, yada tınladığı yok..

En yakın hastane beş dakika uzakta...

On dakika geçiyor... Ambülans gelmiyor..

Yirmi dakika geçiyor, yok..

Yarım saat sonra tepe lambası uzaktan gözüküyor..

Araçtan inen doktor, nabza bakıyor, hastanın gözlerine bakıyor... Kalbini dinliyor.. Teşhisi patlatıyor..

-Koçum başın sağ olsun....

Ne cevap vereceksiniz şimdi... Ailesine yakınlarına ne diyeceksiniz...

— Biz hastaneye morga gidiyoruz, ambülânsı takip et...

Daha yarım saat önce gülüp, şakalaştığınız adam öldü mü yani? Hadi canım bu kadar ucuz ve kolay olamaz...

Gözleriniz doluyor, direksiyonu tutan elleriniz titriyor..

Hastanenin bahçesine, ambülânsın arkasına aracı park ediyorsunuz...

Hastanın yüzü örtülmüş..

Doktor koyduğu teşhisi oradakilerle paylaşıyor. “Ex..”

Bacaklarınız sizi taşımıyor..

—Hasta yakınınız mıydı?

- İş arkadaşım beraber çalışıyorduk..

-Akrabalarına telefon edin.. Gelip alsınlar rahmetliyi..

Bu arada biri geliyor..

İş arkadaşınızın eşyalarını bir poşete koymaya başlıyor...

Artık dayanamıyorsunuz ağlamaya başlıyorsunuz...

Tam kapıdan çıkmak üzereyken genç aydınlık bir doktor giriyor içeriye..

-Ex le ilgileniyor..

- Ne oldu?

Ambülânstaki doktor cevap veriyor...

-Ben baktım..Ölmüş.

Yeni gelen doktor, birde kalp elektrosu çekelim diyor...

Hasta makineye bağlandığı anda..Parmakları hareket ediyor..

Biraz sonrada gözlerini açıyor..

- Ne oldu bana?

Göz yaşlarınız bu sefer sevinçten akıyor..

— Öldün be ağabey öldün....!!!

Hasta hemşireleri işaret ediyor?

— Cennet burası anladım ama hastaneye daha çok benziyor...

Foto:www.hoppala.com

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..