Öldüren Haber

Emekli Kurmay Albay Abdülkerim Kırca,kendisi hakkında bir PKK itirafçısının iddialarının gazetelerde yayınlanmasının ardından intihar etti.Özellikle Star Gazetesinin bu iddialara geniş yer ayırması ,Abdülkerim Kırca’nın intiharında önemli bir yer tuttuğu görüşü, haber programlarda ve çeşitli yazılarda yer aldı..

Antalya'nın Serik kırsalında yerleşmek isteyen PKK'lılarla giriştiği çatışmada yaralanan ve yıllardır tekerlekle sandalyede yaşayan emekli Kurmay Albay Abdülkerim Kırca,intiharından önce vukatını arar ve 'öyle bir hale geldik ki, teröristler bile bizden kıymetli oldu' diye yakınır.

Avukatı konuşmalarından yaklaşık yarım saat sonra Abdülkerim Kırca'nın intihar ettiğini öğrenir.

Sonuç:Bir itirafçı ,iddiacı/iftiracı,bir gazete ve bir intihar...

* * *

Bundan birkaç yıl önce ,Rektör Aşkın`la cezaevinde aynı koğuşta kalan Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı, banyoda asılmış halde bulunmuştu.

* * *

TRT2 ,Ergenekon davasının baş aktörlerinden Tuncay Güney’le 4 saatlik bir canlı bağlantı yayını yapıyor.Tuncay Güney yine iddialarını peşpeşe sıralıyor.Birçok insan bugün bu iddialar nedeni ile zan altında kalıyor.

* * *

Aynadaki güvercin aramızdan ayrılalı 2 yıl oldu.Emniyette ihmali bulunanlar için hâlâ yargı yolu açılamadı.( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=22340)

* * *

Deniz Feneri iddianamesi bugün itibarı ile 137 gündür Almanya’dan gelemedi,getirilemedi.Deniz Feneri davasının en önemli sanıklarından Zahit Akman için yargı izni verilmiyor.Milletvekili dokunulmazlığını biliyorum ama bürokrat dokunulmazlığını anlamış değilim.

* * *

Ergenekon davasının son dalgasında yakalanan İbrahim Şahin,gözlerin yeniden Susurluk davasına çevrilmesine neden oldu.Ünlü Susurluk raporunda yer alan MİT,Emniyet,Jitem ve bürokrasi çekişmesinin içyüzünü ortaya çıkarmasına rağmen,kişlerin üzerine gidilemediğinden sonuca varılamadı.

Aradan on yıl geçti.Kan,barut,gözyaşı ve acının memleketi ortadoğunun en kritik ülkesi olan Türkiye’de adına ister terör deyin ister savaş,yarına umutla bakacağımız bir gelişme olmadı.Hukukçular,Ergenekon davasının, emsâl gösterilen Dev-Yol davasına göre daha uzun sürebileceğini söylüyor.

Bilgi kirliliği,davanın siyasi ranta çevrilmesi,başbakanın davanın savcısı olduğunu söylemesi malesef devlet içinde varolan yada varolduğu söylenen çete/örgüt gibi yapıların açığa çıkarılacağına olan inancımı zayıflatıyor.

Başa dönelim;bir PKK itirafçısı bazı iddialar ortaya atıyor,PKK ile çatışan ve sakat kalan emekli bir albay bu iddiaların medyada tek taraflı yayınlanması sonrasında intihar ediyor.

Merhum albayımız suçlu yada değil,bunu zaman gösterecek.Dikkat çekmek istediğim nokta medyada yapılan haberlerin ne kadar keskin sonuçlarının olabileceğidir.

Suçlu yada suçsuz kim olursa olsun insanlar için birtakım îmalar,yakıştırmalar,kalın puntolu yazılar,manşetler yazanın,yayınlayanın sorumluluğundadır.

Devlet övünç madalyası alan bir subaya bırakınız eski bir teröriste olan hoşgörüyü,insanî olarak hoşgörüde bulunmak bu kadar mı zordu?

* * *

Blognot1: Ayakta ölmek dizüstü yaşamaktan iyidir.(Roosevelt)