Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '20

 
Kategori
Blog
 

Ölemeyenin Yası

Uzun zamandır düşüncelerimi aktarabileceğim yazıma en uygun başlık bu oldu sanırım. Bir de baktım en son yazımın üzerinden aylar geçmiş. Yeniden yazma vakti gelmiş olsa gerek.

Ölülerin arkasından yas tutanlar derken gerçek ölenlerden değil yaşarken sizler için ölmüş insanlardan bahsediyorum. Daha doğrusu ölmemiş, ölememiş insanlardan. İzin vermemişmişsiniz ki ölsün, çekip gitsin hayatınızdan. Hep orada olsun istemişsiniz. Bu satırlar size tanıdık geliyor mu? Acele etmeyin daha devamı var. 

Söylesenenize nedir bu ısrarınız, kendinize acı çektirmeniz, yeryüzünde ondan başka insan kalmamış gibi davranışınız?

Tabi ya unutmuşum, sizler için öyle. Dünya da ondan başka sevilebilecek kimse yok. Olsa da görmüyorsunuz, çünkü siz "Ölülerin Arkasından Yas Tutanlar'dansınız." Var olanı görememek ya da görmek istememek, hep eskiye, geçmişe, olmayana atıf yapmak, şiir yazmak, güzel sözler söylemek ve yas tutmak sizin yegane göreviniz. 

Sizi sevenin kıymetini bilmemek, kara kara düşünmek, şizofrenik takıntılar, çalan şarkılar hepsinde siz varsınız.Yanınızda olanın ise hiçbir kıymeti yok. Giden daha makbulken kalanın ne önemi var ki? Gitmeseydi bu denli değerli olabilecek miydi gözünüzde acaba? Yine o meşhur özlü sözlerinizi yazacak mıydınız, okuyacak mıydınız ona? Yoksa başka ufuklara mı yelken açacaktınız?

Peki gerçekten yanınızda olanın hiç mi değeri yok? Evet yok. Çünkü siz ve sizin gibiler sadece kendinize hayransınız, sevmek ve sevilmek yerine, neden o benden gitti, benim gibi birini nasıl terk etti düşünceleriyle kendinizi yiyip bitiriyorsunuz.

Ne denilebilir ki; en iyisi mi siz "Ölülerin Arkasından Yas Tutmaya Devam Edin." 

 
Toplam blog
: 5
: 84
Kayıt tarihi
: 05.10.19
 
 

Kamu yönetimi ve Halkla İlişkiler Bölümleri Mezunu. Yazarak ve okuyarak kendini bulmuş biri... ..