Olmadı Milliyet

En çok Milliyet’in yorum/manşetinden rahatsız oldum. “Ogün, ‘vatansever’ değil ‘hapçı’ çıktı”... Yani şimdi bu manşeti okuyan herhangi biri ; “Hımmm, bizim vatansever’e bak, tüh ya hapçı çıktı” şeklinde düşünebilir mi? Bence düşünebilir. Bu da, vatansever yargısını, şayet hapçı çıkmasaydı pekiştirmiş olmaz mıydı? Pekala olurdu... İyi ki hapçı çıktı, şükür!

İğneyi önce Milliyet’e batıracağız ki, başkalarına çuvaldız gösterebilelim!

Ülkemizi dış dünyaya bir ‘utanç belgeseli’yle tanıtanların ortak ürünü! Hrant Dink cinayeti hergün bir başka skandala sebeb olmaya devam ediyor. Arkası da geleceğe benzemiyor.

İnsanlık adına kendisinde bir katre vicdan hisseden herkesin yüreğini yakan ve aynı zamanda, yurttaşlarımızın önemli bir kısmı için de utanç içeren bu cinayet; kahramanlar ve vatanseverler yaratmaya devam edeceğe benzemekte!

Nezarethaneden yükselen böğürtüler cabası...

Her nedense, benim ülkemde payeler o kadar kolay veriliyor ve farklı kategoridekiler de o kadar çabuk karalanabiliyor ki; karar vermekte bile güçlük çekebiliyor insan.

Verilen payenin ölçütü nedir? Aynı ölçüt her yurttaşa uygulanır mı?...Bu soruların yanıtını bulamazsınız, ya da zorlanırsınız... Ama karalamada daha cömert davranıyoruz; hem bireysel hem de toplumsal açıdan.

Bu haberin manşetinden bu yüzden hoşlanmadım. Yargı var bu başlıkta: Yasin, hapçı çıkmasaydı, vatanseverdi! yargısı var. Ama şunu da çok iyi biliyorum, Milliyet’in ne böyle bir yayın politikası var, ne de içinde bu yargıya varacak çalışanı. Sehven olduğunu düşünüyorum ve bir an önce bir ‘özür’le düzeltilmesini diliyorum

Bernard Shaw’ın sözlerini çok sık anımsarım: “Alçakların sığınacağı en son kale vatanperverliktir.”

Gerçek yurtseverlerin artık esamisi bile okunmamakta!..

Foto: milliyet.com.tr