- Kategori
- Anılar
Olmasın!..
İnternetten alıntı
Yaşamsal olmazsa olmazlarımız var. Doğuyor, büyüyor aile kuruyoruz arzuyla, umutla, ardından heyecanla çocuklar katılıyor aileye, çocuğunu kucaklayanların heyecanı hasretini çekenlere ağır geliyor zaman zaman mutluluklar kimi ailede artı kiminde eksi yönde katmerleniyor.
Zaman ilerledikçe de işler, güçler şekilleniyor, keyifli günler yerini ağır sorumluluklara bırakıyor zamanla büyüyen çocuk okul, iş, evlilik derken evlatlar ve ana baba arasında çelişkiler başlıyor. Kiminde sert kiminde sevgi dolu lakin illaki keşkeler birikiyor hayatlarda, benim de var sayısını bilemediğim artık telafisi mümkün olmayan keşkelerim aile büyüklerime karşı, dilerim benden sonrakilerin olmasın, olsa da acıtmasın, bu yazıyı yazma nedenim geçtiğimiz günlerde Müjde Ar hanımefendinin sevgili annesi Aysel Gürel’le ilgili verdiği bir röportajı okumam oldu. Müjde Ar sorulan bir soruya “Okumadığım, sonra okurum dediğim şarkı sözlerinin acısını yaşıyorum.” diyordu.
Evet öyle diyordu. Keyifle okuyup giderken kalakaldım, bir daha okudum. Aysel hanım neler söylemişti de sevgili kızı okuyabilecek zamanı esirgemişti kendisinden, bir sürü yorum yaptım kendimce ve tabi ki anneliğimin manevi baskısıyla Aysel Gürel’den yana oldum. Bir kadın alışılagelmiş çocuk, yemek, çamaşır v.s dışında bir şeyler yapıyorsa saygı duyulmalı, en azından anlamaya çalışılmalı diyor ve diliyorum öyle olabilmesini, bu yazıyı yazmaya ara verdiğimde Milliyet blog yazarlarımızdan “İzmirlidoksanyedi” beyin “Yaşlı bir baba” başlıklı yazısında bir baba-oğul diyaloğu geçiyordu, etkileyiciydi. Konu yaşlı babasını yemeğe götüren oğula alaycı bakışlar arasından gelen ses ve sesin geldiği yöndeki yaşlı adamın sözleri; "Sen burada Her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun"!..