Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Olmaz olsun böyle bankacılık

Olmaz olsun böyle bankacılık
 

Yapı Kredi bankasından eşim ve kendi adıma ayrı ayrı alınmış iki adet world kartı 1993-1994 tarihinden bu yana kullanıyorum. "İkisini de kendim kullanıyorum hatta." Bütün harcamaları ve ödemeleri de kendim takip ediyorum. Bu güne kadar olan süre içerisinde ödemelerimi düzenli olarak, çoğu zaman gününden önce yaparım, yaptım. 13-14 yıl içerisinde toplasam 2-3 geçmemiştir aksamalarım. Onun da birisi hastanede yattığım, ameliyat olduğum bir dönemdi ki; yine de son gün yatırmış olmama rağmen, bankanın bana yaptığı açıklamada, “yine bir Şubat ayında” Şubat ayının 28 çekmesinden kaynaklı iki gün öne alınan ve haberim olmaması nedeniyle uygulanan ve ödemek zorunda bırakıldığımız faizdi. Dediğim gibi bu on üç, on dört yıllık süre içerisinde olduysa yine bir veya iki kez olmuştur. Onlar da yine bankadan kaynaklanan hatalardan. Ya zarf bulamamışızdır ya bankamatik bozuktur ya da başka bir şey. Çok oldu gidip başka bankanın zarfını gece yarısı bulup veya bakkaldan alıp da para yatırmışlığım.

Gelelim bu yazıyı yazmamım asıl nedenine. 25 Ocak 2008 akşamı kız kardeşimin Garanti hesabından benim kullandığım ve eşime ait kredi kart numarasına internetten yaptığımız EFT ve sonrasında yaşananlar. Bir sonraki ay olan 22 ve 25 Şubat’ta “iki defa olmak üzere öncelikle ATM den “o gün nasıl olduysa, genelde olmaz “ detaylı hesap dökümü aldım. Tutar beklediğimden fazlaydı ama harcamalara baktım doğru. Beklediğimin bir hayli üzerinde olmasından şüphelenmeme rağmen parayı buldum ve yatırdım. Daha sonra dönem faizi çarptı gözümüze. Ardından da üstte göründüğü halde üstünde fazla durmadığımız devir bakiyesi. Detaylı hesap dökümünü topladık. Hesabı topladığımızda geçen ay kredi kartı numarası yazarak EFT yaptığımız hesabın kredi kartı hesabına aktarılmadığını, bu aya devredilerek hesaba eklendiğini gördük. Ayrıca 14.79 ytl dönem faizi ve 2.53 de gecikme faizi hesaba ilave edilmişti. Yine internet üzerinden 25-02-2008 tarihinde yazılı olarak bu duruma itiraz ettik ve garantiden EFT yaptığımızı, işlenen tutarın faiziyle birlikte yatırılan paranın tarafımıza iadesini istediğimizi Yapı Kredi Bankasına bildirdik. Bize dönmediler. 27 Şubat Çarşamba olan bu gün 15 sıralarında bankaya gidip Bireysel bankacılık işlemlerinden sıra numarası alarak durumu bildirdik. Merkezi arayarak bizi merkezle görüştürdüler. Bize yaptıkları açıklama: “Neymiş de efendim biz kredi kart numarasını açıklama bölümüne yazmışız onlarda hesap kredi kartına bağlı vadesiz hesaba aktarmış.” Üstelik bu faizlerin dışında birde yirmi milyon hesap işletim ücreti kesmişler. İyi de açıklama bölümüne yazmış olsak bile ki; “biz vadesiz hesap numarasını bile bilmiyoruz” kredi kart numarası girilerek yapılan bir EFT, “üstelik tam da borç tutarında yapılan bir E.F.T” nin neden kredi kartı hesabına aktarılması akla gelmiyor da direk vadesiz hesaba aktarılıyor. Üstelik birde faizlerden ayrı 20 milyon hesap işletim ücreti kesiliyor. Biz kaçmış mıyız, göçmüş müyüz? Ya da 13-14 yıl içinde kaç defa ödemeyi aksatmışız ki bilgilendirmeden böyle bir kesinti yapılıyor. Üstelik bu vadesiz hesabı açarken bize böyle bir kesintinin yapılacağı da söylenmiyor. Bu özellikle mi gizleniyor? Yani toplam 271.74 liralık bir borca karşılık bizden; 14.79+2.53+20=37.32 bir kesinti yapılıyor. "Gelecek ay da gelmezse tabii daha."

Üstelik bu başımıza geçen ilk macera da değil. 2000 yılının temmuz ayıydı sanırım eve gelen hesap bildiriminde tarihleri ve miktarı aynı olan bir hesap çarpmıştı gözüme. Bu Genpa’ dan yaptığım 7.küsur rakamlı bir alışverişti ve hesaba iki defa geçmişti. Oysa ben tek 7.küsurlu bir alışveriş yapmıştım o gün. Genpa Manavgat şubesine gittim ve hesap bildirimi gösterip bunun kendilerinden kaynaklanıp, kaynaklanmadığını sordum. Kendilerinden böyle bir şey kaynaklanmasının mümkün olmadığını söylediler ve her ihtimale karşı Antalya merkezi arayıp o günkü slip çekimlerini kontrol ettirdiler. Genpa’ dan kaynaklanmıyordu. Bankaya gidip durumu bildirdim. Yapılan araştırmalar sonucu bankada slipin iki kez çekilmiş olduğu anlaşıldı ve bir sonraki hesap cetvelinde tutar hesabınızdan düşülür dendi. Şimdi duruyor ve soruyorum. Eğer bu durum benim dikkatimi çekmeseydi, ne olacaktı? Bankaya güvendiğimizden olsa gerek sonuçta hesap bildirim cetvellerini ince eleyip sık dokuyan kişiler değiliz. O küçük bir rakamdı ama bu yedi değil yetmiş milyonluk bir alışverişte olabilirdi rahatlıkla. Bu durumu biz fark etmesek ne olacaktı. Demek ki güvenmemek gerekiyormuş gibi bir sonuç çıkıyor buradan görüldüğü üzere.

Yine bir başka Yapı Kredi macerası. Bu 9… 9-5 yıl kadar önce kız kardeşimin başına geldi. Kız kardeşim Antalya Güllük caddesi A.T.M. den zarfla kredi kartı hesabının o ayki borcunu yatırıyor. Bir süre sonra eve bir zarf geliyor ve iki kişi huzurunda açılan zarftan para çıkmadığı söyleniyor. Kız kardeşim bankaya gidiyor. Ve eve gönderilen bildirim, banka görevlilerince deklare ediliyor. Kız kardeşim yazılı ve sözlü defalarca itiraz edip, söyledikleri zarfı, “yani içinden para çıkmadı dedikleri zarfı” kendine göstermelerini istiyor banka yetkililerinden. Bunu özellikle istiyor çünkü para yatırdığı zarfı bir hafta çantasında gezdirmiş. Zarfı tanıyor. “Nihayetinde bir hafta bir bayanın çantasında gezen zarf yıpranır.” Banka görevlilerinin gösterdikleri ve içinde para çıkmadı dedikleri zarfa bakıyor, bu zarf onun para yatırdığı zarf değil. Zarf sıfır. Ve kız kardeşim durumu izah edip, bu zarfın kendi para yatırdığı zarf olmadığını, kendi zarfının yıpranmış olduğunu belirtiyor. Banka görevlileri itirazları kaile almıyorlar. Bir hayli mücadele eden kız kardeşim baktı olmadı, “beraberiz o zamanlar” Hürriyet gazetesinin tüketici haklarına durumu bildiren bir yazıyla başvurdu. Ve şikâyet tüketici köşesinde yayınlandı. Bir süre sonra bankadan kız kardeşime çağrı yapılıyor ve bankaya uğraması söyleniyor. Bankaya giden kız kardeşime, zarfın makineye sıkışmış olduğu ve paranın bulunduğu bildiriyorlar. Ve isterse alınan parayı iade edebileceklerini veya bir sonraki kredi borcuna mahsup edebileceklerini bildiriyorlar. Yani aradan 5-6 ay geçiyor ve her ne hikmetse para makinenin kenarına sıkışmış olarak bulunuyor. Ve bunun dışında yaşanan ufak tefek bir sürü sıkıntılar, sorunlar.

Şimdi bu durum ne kadar hukuki. Haydi hukukiliğini de boş verelim, geçelim. Ne kadar insani. Üstelik aynı banka "kendileri tarafından verilmiş" iki tane kredi kartımız olmasına rağmen 3 ay kadar önce adıma kurye ile bir kart daha gönderiyor. Kuryeye bu nedir diyorum. Kredi kartı sanırım diyor. Nereden diyorum. Yapı Kredi’den diyor. İyi de benim kredi kartım daha bir ay oldu yenileneli. Hem ihtiyacım yok, hem böyle bir talebim yok. Açıp bakma imkanımız var mı peki diyorum. Yok diyor. "O zaman istemiyorum dedim ve geri gönderdim."
Bu ne demek oluyor şimdi. Sen ikisi yetmiyormuş gibi, müşterinin evine bir üçüncü kartı gönderiyorsun, öncesinde kişiye konuyla ilgili hiçbir bilgi vermiyorsun ve ayrıca kişilerden kapalı zarfta bulunan ve ne olduğunu bilmedikleri bir şey karşılığında imza istiyorsun. Ve yine sormadan sürekli limiti artırıyorsun, sonra da kalkıp açıklama bölümüne yazılmış olsa dahi kredi kart numarasına yapılmış bir E.F.T’yi işine geldiği gibi zorla açtırdığınız ya da teşvik ettiğiniz vadesiz hesaba aktarıp, işletim ücreti+artı dönem faizi+gecikme faizi uygulayarak bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyorsun. Allah’ dan nasıl olduysa geçen ay o karta ait harcamalar düşükmüş. Ya bir de yüksek olsaydı???

Böyle bankacılık olmaz. Böyle bir sistem olmaz. Bir banka kendi ile 14 yıldır çalışmış, üstelik ödemelerini hiç aksatmadan yapmış, "lafta müşteri memnuniyetine odaklı hizmet anlayışı ile hizmet verdiğini söyleyen bir bankada" böyle bir uyanıklık yapılması ne insani, ne ahlaki, ne de uygulanabilir bir şeydir bana göre. Bunu yaptıkları takdirde kaybeden biz değil, kendileri olur.

Ben kız kardeşim gibi uğraşmıyordum ama… Bu defa kartımın ikisini de iptal edeceğim ve gerekirse "Tüketiciyi Koruma Derneğine" başvuracağım böylesi bir uyanıklıktan sonra. Nasıl olsa kredi kartı sokakta pazarlanıyor artık. En son Yapı Kredi de uymuş bu geleneğe. Vatana millete hayırlı olsun.

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..