- Kategori
- Şiir
Olmazı Zorlayan Hikâye
/yol uzaklaştırmaz insanı sevgiden
yavaş da olsa akar ırmak
lâkin su bulandı mı bir kere
yüzünde yeşeren umudu silen
tek kişilik korkular / biter bir yerlerden
hiç sonlanmayacak sandığın
gözünde sonsuzluğa boyadığın / manzara/da
kül olur ateş
yabana düşer sevda/
hayatı evirip çevirirken kadın/ tek başına
düzelir umudunu, gezdirdi durdu aklında
hoşça kal demeye takatsiz/ dayanaksız sesi
“gelinlikle çıkılır/kefenle girilir” sözü
kulağında küpesiydi / eli mahkûmluğu
geri dönülmezliğe sardı ruhunu
bozulmadı kural
ezelden ebede, a ş k iki kişilikti
kadın olmak / hele bir de muhtaçsa
ne yer/ ne içer/ nereye sığar
eş dost, etraf ne der
cevapsız sorularla
ona kaldı, savrulup, dağılan içi
yalnızlığı yudum yudum çekerken
düşledi durdu g ü n ü / düş ile kandırdı kendini
büyütemedi küçük gölgelerini
kendine çoğalamadı
g ec e l er ürperdi teninde
akamadı /kendi yatağında döndü durdu su
gül /dü/ kurudu/ adı kaldı yalnızca
dört duvar arasında/ çoğalan sınırsız boşluğunda
elini ayağını çektiler durmadan
kendinden başka, herkese bölünmüşlüğüyle
ne mümkün artık özgür yaşamak
hak değil, ö l ü m bile
nerden baksa bir yama/nerden baksa eğri gösterir ayna
olmazı mı zorladılar
bu yeşillikler nasıl sarardılar
kim sürdü sevgiyi gidilmez uzaklara
kimindi kabahat
yol bulmak zor / zor yol bulmak cevaplara
ne kadar eksikti kendinde
varlığının farkına varamadan
yüzünü gömdüğü evde kaldı ayağı
tükenişliği kat kat katlandı
yıllar geçti gitti, silindi mavileri hayat perdesinden
sesi kayboldu hepten
ne ölü ne de diri şimdi
el sürülmeyen fesleğen kokar mı /ki
elde var koskocaman bir hiçlik
aşk, a ç ı l m a y a c a k bir kapıdır artık
12 Mayıs 2010
Hâdiye Kaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.