Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölmeden inandıramıyorsun!

Bir, üç, beş değil, eskiden de böyle miydi, bilemiyorum, öldürülen bir çok insanın ilgili mercilere şikayette bulunmuş olduğunu öldürüldüklerinden sonra öğreniyoruz!

Beş, on beş de değil…

Şikayetinde ciddi olduğu öldürüldükten sonra anlaşılıyor demek ki insanın!

İyi de, şikayet edilen merci ne iş yapıyor?

Yani, şaka gibi desem, değil; ihmal bir yapılır, bilemedin, iki!

Hadi, üçüncüsünü insan yaşamının pek de önemli olmadığı bizim gibi ülkelere verelim, beşler, onlar neyi gösterir?

Var oluş nedeni ile toplumun asayişini sağlamakla görevli olan birime başvurmak, şikayetçi olmak kadar doğru olan başka bir yol var mıdır?

İyi de, neden o zaman canlarının tehlikede olduğunu düşünenlerin şikayetleri ciddiye alınmamaktadır?

Dikkat edin bakın, haberlere yansıyan çoğu cinayete kurban gidenlerin özgeçmişlerinde öldüren kişi hakkında en azından bir şikayeti bulunmaktadır!

Peki ama neden?

Anlaması cidden zor insanın, vatandaşın sıkıntılarını çözmek, gerektiğinde korumakla yükümlü birimin bu kadar fire vermesi pek de normal olmasa gerek!

En azından bana göre normal değil; hani işimiz düştüğünde örnek aldığımız, işimize gelmediğinde “Zaten İslam Birliğini kuracağız!” denilen Avrupa’da böyle bir olay olsa, bir, iki, hadi olsun üç, sonrası hem vatandaşın, hem de ilgili birimlerin sorumlularının isyan edeceği bir durumdur!

Hatta, onurlu kişiler, bazı durumlar karşısında, bizde olmaz ama, istifa dahi ederler!

Şikayette bulunan bir insanı koruyamamak, görevi korumak olan birimlerin, normal şartlarda, beceriksizliğidir!

Kim utanıyor bu durumdan, hadi söyleyin!

Giden gittiği ile kalıyor, üstelik o dilekçeyi vermek için işinden izin almıştır, o izni kapatmak için mesaiye kalmıştır, kim bilir orada kaç saatini harcamıştır; her şeyden önemlisi güvenmiştir!

Güven böyle ucuz harcanırsa… Ne diyeyim…

Garip bir toplumuz, başına gelmeden anlamayan insanlarla doluyuz!

******

Hiçbir başbakan bugüne dek böyle koruma ordusu ile dolanmamaktaydı, Türk halkına güveni mi yoktur, korumakla yükümlü Polis Teşkilatına mı yeterince güvenmemektedir, yani bilinmez!

Eee, Başbakanın güvenmediği teşkilata güvenenlerin de sonucu ortada iken…

Ne diyelim… Öldürülme kaygısı, korkusu olanlar boşuna işyerlerinden izin alıp da mesaiye falan kalmasınlar! Nasıl olsa öldürülecekler bir şekilde, bari yaşadıkları sürece sinirlerini o mercilerde bozmasın, gereksiz yere de güvende olduklarını düşünmesinler!

Ölmeden işin ciddiyeti anlaşılmıyor beyler, bayanlar!

Her halükarda ölecekseniz, ser sebil olmayın bari, yani daha ne diyeyim!

******

Kötü… Çok fena bir durum…

Fazlasıyla üzülüyor insan, en az üç çocuk yapın diyen bir başbakanımız var; doğmuş olan üç çocuktan birinin neredeyse tecavüz, karşılıksız aşk, para, namus için öldürülmelerinden, yetememe duygusu ile intihar etmelerinden mi yola çıkarak böyle bir tavsiyede bulunuluyor yoksa?

Ya da bu gerçeklere kulaklar tıkanıp, yalnızca ölenler Allah’ın, doğacak mümin çocuklar bizimdir mi deniliyor?

******

Güvensizlik çok fena!

Kim demiş, şimdi hatırlayamadım: Yalan söylemene değil, bir daha sana inanamayacağıma üzülüyorum!

******

Türban, tam anlamıyla zor kullanılarak, zorla hak bulunarak dört taraftan sarıyor!

Ciddi anlamda sıkıntı veriyor!

İran’ın eski fotoğrafları ile Atatürk Türkiye’sinin fotoğrafları öyle bir uyuyor ki; İran’ın yeni fotoğrafları ile Türkiye Cumhuriyeti’ninkileri karşılaştırmaya yüreğiniz yeter mi?

Benimkisi yetmiyor!

Sizleri bilemem, tabii ki!

******

Bu konuda da bir merci vardı, yanlış hatırlamıyorsam, şikayet eden vatandaşlar da vardı, şikayetleri ciddiye mi alınmadı?

İlle de cenaze namazına mı gitmek gerekli?

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..