Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölmekten korkar mısınız?

Ölmekten korkar mısınız?
 

Ölmekten korkar mı insan?

Her biri başka sebeplerle korkar herhalde insanların ölümden. Kimi acı çekmekten, kimi zamanının belirsizliğinden, kimi de tarif edemediği bir şekilde belki de soğuk yüzünden korkar ölümün.

Kim bilir ölmeden hayalini kurduğu ne umutları vardır çoğumuzun. Ne hasretler, ne vuslat beklentileri ile dolu ömürler. Her ömür yığınla beklenti barındırıyor içinde. Hoş, beklentisizlik de ölüme hazır olmak mıdır, o da tartışılır ya, neyse.

Kimileri de vardır ki, birini düşünür ve düşündükçe depremler olur içinde, fırtınalar kopar derinlerinde. Yaklaştıkça kavuşmanın günü, daha bir şiddetlenir depremler, fırtınalar. Bunca hengâmenin içinde bambaşka bir huzur, bambaşka bir mutluluk barınır ruhun arka yüzünde. Hem heyecandan kalbi duracak gibidir, hem de bir yandan mutluluk denizinin üzerinde salıncakta gibidir.

Hayaller kurar, her biri diğerinden güzel. Hayaller kurar her biri diğerinden heyecanlı. Neler yoktur ki kafasında o yakın geleceğe dair.

Günler, geceler boyu kollarının arasında hapsedecektir, gözlerden uzak.

Ellerini avuçlarının arasına alıp adımlamadık yer bırakmayacaktır, bütün gözlerin önünde.

Kalın dallarının üzerine özenle yerleştirilmiş gibi duran yapraklarıyla kocaman bir şemsiye gibi açılmış ağacın altında oturup, rüzgârın yapraklarla oynaşırken çıkardığı sesleri dinleyecekler, yağmurda ıslanmışken bir saçak altı bulup yaz yağmurlarını getiren aceleci bulutların dağılmasını bekleyecekler, yüzlerinden süzülen damlalara bakıp gülüşürken.

Yaz akşamlarında yemeklerini balkonda, kışın ise camın önündeki küçük masada yiyecekler. Pazar kahvaltıları uzun sürecek, kış ya da yaz.

Yıllar geçse de o kendilerine has alışkanlıkları değişmeyecek. Mesela sabahları kolay uyanamayacaklar, uyandıklarında da herkes karşısında gülümseyen, mutlu bir yüz bulacak.

Yaşlılıklarında birlikte doktora gidecekler, birbirlerine ilaç saatlerini hatırlatacaklar. Sen benden çabuk çöktün diye takılacaklar, şaka olduğunu bilseler de ufak ufak bozulacaklar, kısa küskünlükler yaşayacaklar.

Bunları, benzerlerini veya çok başka hayalleri kaybetmek olunca ölümün ucunda, bugünü, hayatı kaybetmekten daha korkutucudur. Evet, hayat güzel, nefes alabilmek bile bir lütuf bu dünyada. Ama yaşananlar kadar beklentiler de sıkı bir bağ, hayat ile insanın arasında.

 
Toplam blog
: 88
: 912
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

1969 yılında Tarsus'ta doğdum. İktisat Fakültesi ve Su Ürünleri Fakültesi mezunuyum. Amatör olara..