Olmuş Oldurulmuş

Duydum, gördüm, inanamadım. Hemen her kanalda evlilik programları biçim değiştirmiş, yeni bir akım başlatılmış. Ana, baba, çocuk, kardeş televizyon ekranlarından aranır olmuş. Meğer ne çok suyu bulanık varmış. Kim kiminle nerde, ne etmiş, çocuğu nereye yitmiş? Bunca yıl umursanmamış, şimdi süslü sunucuların yeni konuları olmuş. İnsanlar geçmişte yaptıkları hatalardan arınmak için, ekranlara doluşmuş.

Para için nesepler bozulmuş. Masumlar Hristiyan yapılmış. Birikmiş günahlar, ekranlardan ifşa ile çıkartma yoluna konulmuş. Hareketleri havalı olan sunucuların yardımıyla, zaman aşımına uğratılır olmuş. Günümüzde yadırganan yanlışlar, kameralar karşısında masumiyet katılarak, meşrulaştırılmış. Ayıplar kayıplara karıştırılmış.

Eskinin evlenme programlarına (güya) ciddi aday olarak katılımcıları, birbirleriyle kırıştırıcıları da, yeni formatta baş yorumcu olmuşlar. Otellerde beslenip, giydirilip kuşandırılıp ekranlara serilmişler.

Daha neler neler olmuş, diyeceğim. Çok şeylerde yazacağım, lakin Türk kanallarının müptelası değilim. Ayrıntısını bilmeden, aktarımda abartıya girmeyeyim. 

Umarım yormayan yorumum, komşum da konuyu zaruri izlerken gördüklerimle, düşündüklerim. Zaten yargılı yorum yazarak da olsa, yanlışa yoldaş olmaya hiç gerek yok. Şeytani düzeneklerden mümkün olduğunca uzak kalmak gerek. 

Bu programları düzenli izleyenler, eleştiriyi mutlaka muhatap almayacaklardır. İnsanları eğlendirme adına, insani değerlerimiz hırpalanıyor. Bu kadarını belirtmek istedim.

Kendilerinin kazancı uğruna, televizyoncular ne gerekiyorsa yapıyorlar. Birkaç kişi mutlu olsun diye, birçok kişi acınacak hale bürünüyor, kimsenin umurunda olmuyor. 

İnsanlara vakit geçirtmek için işlenen konular, tek kelimeyle insanlığımızın ölümünü gözler önüne seriyor, yazık. Hem de çok yazık…

İnsanlar ne kadar tuhaf, bedeni ölenlere ağlıyorlar da, insanlığın ölümüne ağlamıyorlar. Oysa asıl felaket insanlığın ölmesidir.

Ayfer AYTAÇ – ayferaytac.com