Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '10

 
Kategori
Deneme
 

Olmuyor işte…

Olmuyor işte…
 

resim alıntıdır.


Çıkmaz sokakta yol bulamadım…
Gözlerim yandı ağlayamadıııııım
Bir kara sevda vurdu başıma…
Nerdesin sen, kimdesin sen
Ben soramadıııııııım

Yine açmış müziğin sesini. Sanki dersin assolist olacak haspam. Sokaktaki çocukların, satıcıların gürültüsü yetmiyor, bir de bunun bangır bangır açtığı şarkılar. Şeytan diyor dikil kapısına, ağzına geleni say. Olmuyor işte. Bunca yıllık apartman komşumuz. Aysel komşu iyidir, sakindir, konuşurken bal damlar dilinden ama o kızı yok mu? İnsan azıcık azarlar, apartmanda yaşadığını birazcık kafasına sokar. Zaten kâğıt gibi duvarlar, höh desen her taraftan duyuluyor. Birde böyle inadına açınca televizyonun, müzik setinin sesini… Olmuyor işte.

Saat öğlene geldi, neredeyse oğlan gelir dershaneden. Kahvaltıyı topla, bulaşıkları yıka, sağı solu toparla. Şimdi öğlen yemeğini hazırla. Of! Hayatım da bir tufandır gidiyor. Sürekli koşturmaca. Hafta içi işten eve, evden işe yetişmeye çalış. Hafta sonu iki gün boyunca sabahtan akşama kadar didinip dur. Bazen çığlık çığlığa bağırmak geliyor içimden. Bitsin bu curcuna, bitsin bu keşmekeş diye. Olmuyor işte.

İşte zil çaldı, oğlum geldi. Kapıyı açtığımda kan ter içinde, saçı bir birine girmiş, yaka paça dağılmış. Gözlerimi büyüterek bakıyorum ona:

_ Hayırdır oğlum, savaştan falan mı geliyorsun?

O ise anlamsızca bakıyor yüzüme. Aynı şekilde gözlerini devirerek sitemle cevap veriyor bana:

_ Ne savaşı anne yaaa… Sende her defasında aynı şeyi söylüyorsun. Maç yaptık işte…

Maç yapmış, bilmem lazım tabii. Niye soruyorsam… Aslında dershaneye sınava hazırlanmak için gitmiyor ki bu oğlan. Arkadaşları ile maç yapmaya gidiyor. Biraz da derslere verse ya o beynini. Söylendiğimi fark edince aldırmaz bir ifade ile cevabı yetiştiriyor hemen:

_ Çocuğum ben anne… çocuk… derslerden bıktım artık, biraz da çocukluğumu yaşamak hakkım değil mi?

_ İyi güzel de Sedat… sınava ne kaldı şunun şurasında… ondan sonra istediğini…

Dememe kalmadan hışımla dönüyor bana.

_ Sınav bitince öylemi… hadi bu bitti… seneye tekrar SBS hazırlık… Hadi o da bitti… ÖSS hazırlık. Ben ne zaman çocuk olacağım söylesene!!!!

Dumur olup kalıyorum odanın ortasında. Haksız değil ki. Bunlar ne zaman çocuk olacaklar? Daha ilkokul 2. sınıfta kurslar başladı, hangi arada oynayacaklar. Ne zaman körebe olup, saklanacaklar. Ne zaman çift kale maç yapacaklar. Sistemin yükünü onların omuzlarına yüklemeye kimin hakkı var ki. Çocukluklarını veren bir eğitim çıkmayacak mı? Olmuyor işte.

Hafta sonunun bitiminde yorulmuş olarak işe doğru yola çıkıyorum. Ucu ucuna servisi yakalıyorum ama işyerine ulaşmak ne mümkün. Trafik işkencesi hemen başlıyor. Hele Babıâli yokuşuna gelince hepten duruyoruz artık. Adım adım…dur…kalk…ilk günden strese merhaba de. Gözlerimi kapıyorum… hayallere kaptırıyorum kendimi. Elimde sihirli bir değnek. Dokunduğum anda balkabağı muhteşem bir arabaya dönüşüyor. Bembeyaz iki at yelelerini savurarak uçuruyorlar arabayı. Bulutların üstünden, kuşlara el sallıyorum. Güneş aydınlık yüzü ile günaydın selamını gönderiyor. Parmaklarımla öpücükler savuruyorum ona. Kocaman bir gülümseme yayılıyor yüzüme.

_ Asude abla… Asude abla… Kalk hadi, geldik işyerine.

Hoşnutsuzluk içinde açıyorum gözlerimi. Kaç yaşına geldim ama hayal kurmaktan hiç vazgeçmedim. Canım, ne zararı oldu ki şimdiye kadar. Minicik biri zaman diliminde mutluluk veriyor insana, hepsi bu. Beni dürtükleyerek hayallerimden çekip alan Pervin’e göz kırpıyorum. Yüzünde hayran bir ifade ile bakakalıyor bana.

_ Vallahi ne diyeyim sana Asude abla… Pazartesi günü bile yüzünde gülümseme. Ne müthiş bir kadınsın sen yahu!!!!

Ah Pervin Ahhh! Bir bilsen benim nasıl bir sinir harbinde olduğumu… Amaaaan boşver… Anlatsam ne olacak. Ne çıkar, böyle bilsin beni. Yaşamımız böyle gelmiş, böyle gidecek. Değiştirmek kimin elinde. Başka türlüsü olmuyor işte.

 
Toplam blog
: 71
: 569
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

1969 doğumluyum. evliyim, iki çocuğum var. Kitap okumayı ve şiiri severim. ..