- Kategori
- Blog
- Okunma Sayısı
- 882
Ölü imzalar...
Geçen yıl ameliyat olmama az bir zaman kala bana hastanede bir sürü evrak imzalatmışlardı...
"Ölürsem kabrime gelme..." değilde, herhalde ölürsem hukuksal açıdan kendilerini güvenceye almaları içgüdüsüyle...
Tanıdık avukat arkadaşlara sorduğumda bunun hukuksal hiçbir geçerliliğinin olmadığından söz ettiler.
Kimse ölmek için ameliyat olmaz...
Ölmemek için bir sözleşme yapılamayacağı gibi...
İmzalar kullanım, geçerlilik açsından farklılıklar gösterir.
Yaşı, elektroniği, geçmişte okuması yazması olmayan ya da işi çok yoğun olanların kullandığı "mühür" şeklinde imzalarda vardı.
Şimdi, yukarıdaki örnekten gidecek olursak, olaki hasta öldü ve geçmişte bu hastanın herhangi bir yere attığı imza örneği hatta çiziktirdiği bir kağıt parçası bile yok...
O imza, ölen hastanın imzası mı, nasıl tespit edilecek?
***
Blogta imzalı, imzasız (rumuzlu) yazan arkadaşlarımız var.
Benim birşey dikkatimi çekti...
İmzalı ya da imzasız yazan arkadaşların bazılarının sayfasına net bir şekilde ulaşılamıyor...
Örneğin; bana şimdiye kadar gelmiş olan yorum-mesajlardan ikisine ulaşmak mümkün değil, sanki düş, hayal gibi...
Bugün blogta okuduğum (eğer bir teknik aksaklık yoksa) bir blog yazarının sayfasına erişmekte tam mümkün değil...
Yani; blog yazıları dışındaki bölümlere ulaşılamıyor...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

gerçek adıyla yazmayan başarılı onlarca yazar vardır, "imzasız" sözcüğü bana soğuk geldi. Hatta "imzanın ölü" olarak görülmesi daha bir soğuk. Bazı yorumcular blog yazmıyor , bana da birkaç kez oldu bu, yorumlarına cevap verdim, ama bloger olmadığını anladığımda sizin kadar bu konuyu ciddiye almadım, gönül isterdi onlarda burda olsunlar. Onlar sadece okuyucu kalmayı yeğlemişler demek ki, ben de ilk yorumumu yazdıktan birkaç hafta sonra ilk yazımı yazabilmiştim. Sizin deyiminizle, imzalı , imzasız, hatta " ölü imza" olarak kalabildiğim kadar burda kalacağım. Bol paylaşımlı bloglar tememnni ederim size. Esenlikle.
Portakal Çiçeği ve FISILTI 10.07.2010 12:13- Cevap :
- Bazı yazılar çok öncelerden düşündüklerimizin sonradan yazılması şeklinde oluşuyor."Ölü imzalar"ı ben bilgisayar başında o an aklıma geldiği şekli ile yazdım...Ulaşamadığımız uzak sandığımız "yorum"ve"mesaj"gönderenler belkide bize bizden daha yakındırlar...Milliyet Blog'da şekli ne olursa olsun "yazan","okuyan"herkese "iyiki varsınız"diyorum...Selamlar,saygılar... 10.07.2010 12:29
bulsaydin sasardim, turkiyedeki psikoloji ile ilgi, kitaplarda bile 7-8 satirlik bilgi. Fransiz tip adami psikiyatr kendi adiyla anilan bir sendromu psikoloji tarihine yazdirmis. Saglik ve saygiyla
Newyorker 06.07.2010 1:47Jil do trot diye bir sendrom vardir!!!!Saglik ve saygiyla
Newyorker 05.07.2010 1:57- Cevap :
- Yorumunuzda samimi olduğunuzu düşünüyorum...İnternette bu sendromun Türkçe karşılığını bulamadım...Doktorumuz Murat Hacıoğlu'da sanırım yıllık izinde...Sağlık ve saygılar bizdende... 05.07.2010 22:37