Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölü kadınlar...

Ölü kadınlar...
 

ınt


Biz anneler yapıyoruz kızlarımıza kötülüğü farkında olmadan. Hep oğlanlar üstün tutuluyor.  Onlara hizmet ettiriyoruz kızlarımızı. En yakını benim annem; Annem rahatsız, yanına gittim, ihtiyaçlarını karşıladım, akşama kadar yanında oldum, biraz toparlandı, tam ayrılıyordum ki, bana erkek kardeşinin yemeğini de hazırla da öyle git diyor. Onun yetiştirilme tarzı da bu, değiştiremiyorsun. Böyle görmüş, böyle öğrenmiş. İşte en basit örnek. Kızsın sen yapacaksın. Erkek evladın cinsel organı baş üstünde. Küçükten onun bilinçaltına bir göndermedir bu. Kızlar bunu yapmaz, kızlar şunu yapmaz. Kim koyar bütün bu kuralları bilinmez. Cinselliğin ne anlama geldiğini, hatta böyle bir konunun varlığını dahi bilmediğin en masum çağlarında yasaklarla, engellerle sınırlarla keserler düşlerini ve kirletirler tüm beyaz duygularını.

Çocuklarımıza insan olmayı öğretelim, kız yada erkek olmayı değil. Her insanın bir kadından dünyaya geldiğini unutmayalım. Asırlardır acımasız bir çarkın arasında hem bedenlerin hem geleceklerin ve hayalleri öğütülen, bunu kaderi olarak algılamaları istenen kadınlar. Toplumun her alanında yoğun baskı altında tutulan kadınlar.  Sindirilemediği takdirde seçenek bırakılmayan ya namus cinayetine kurban gitmek, ya da intihara sürüklenmek. Kadınız biz, neslimiz insan. Kadınlık “ESİR” yanımız.

Önce evde başlar; Hayattaki görevin erkeğe hizmet ve itaat etmektir. Baban, abin, erkek kardeşin istediği saatte istediği yere giderken, sen kapı önüne çıkamazsın. Okul gezilerine gidemezsin, arkadaşlarınla buluşmak diye bir şey olamaz hayatında. İnsan ne demek öğrenmeden önce erkek ne demek öğrenirsin öğrettikleri kadarıyla… Korkarsın.

Beynin ne kadar hızlı? Hafızan ne kadar kuvvetli? Ne kadar yeteneklisin? Ellerin ne kadar becerikli? Yüreğin ne için çarpar? Belki biri olacaksın. Sapa sağlam, güçlü mü güçlü, faydalı mı faydalı… İçinde neşe, ruhunda ışık, sende heves, bedeninde güç bırakmazlar. Annen bile oğlan çocuğu der, baban erkek adamın, erkek evladı der. Çevrendekiler ahlak bekçiliği yapan, ahlak yoksunu toplumu savaşmakla geçer ömrün.

İnsanların heveslerini, ümitlerini, hayallerini, yaşama sevincini el birliğiyle yok eden katillerin kravat taktığı, mahkemeye seccadeyle çıktığı , ses çıkarmadığı için rıza gösterdiği belirtilerek vb.bir de tahrik kelimesi var ki,  ceza uygulanmadığı… Düzen değişsin istemezler, çünkü kadınları insan olarak görmezler. İnsanın cinsiyeti kadın olduğu için, uğradığı her kötülükten her zarardan suçlu çıkıyorsa, sorun nerdedir…?

 

 
Toplam blog
: 137
: 2242
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

05 Ekim Ankara doğumluyum. Okumayı, yazmayı, insanları dinlemeyi seviyorum. Kişisel blogumda her ..