Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Ölüdeniz buluşması

Ölüdeniz buluşması
 

Teşekkürler sevgili Coşkun Karabulut. Yaşadığımız güzellikleri unutmayacağız.


Fethiye yöresi, tarihî ve turistik açıdan ülkemizin en güzel köşelerinden. Ölüdeniz'e gidin, tekne turlarına katılın, Kayaköy'ü, Saklıkent'i özellikle Hisarönü Etnografya müzesini ziyaret edin.

Sevgili Coşkun Karabulut'un düzenlediği, herşeyin düşünüldüğü bir Ölüdeniz buluşması için iştirak eden arkadaşlarımız bence çok şanslı. Birkaç güne sığan güzelliklerle dolu anlar unutulmayacak. Bu güzellikleri yaşayanlar, farklı ve ilginç yazılarıyla düşüncelerini dile getirecekler.

Ölüdeniz Buluşması'nı, yaşadığım güzellikleri galerilerimde anlatmaya çalıştım.

Cumartesi sabah saat 07:00 de İzmir'li blog yazarımız sevgili dost ve arkadaşımız "narçiçeği", eşi Ergun bey ve kızları Bilge ile başlayan yolculuğumuzda Sakar Geçidi'nde kısa bir mola verip Gökova'yı kuşbakışı seyreyledik. "Sakar'dan Gökova"

Hisarönü'nde bulunan St. Nicholas Hotel'e yerleştikten sonra topluca gittiğimiz Ölüdeniz'de; kumsalda "İngiliz usulü nikah töreni" ne şahit olduk.

Açık büfe akşam yemeği eşliğinde söyleşiler, ardından eğlence.

Pazar sabahı açık büfe kahvaltıdan sonra başlayan Tekne Turu ile eşsiz koylardaki maviliklerle buluştuk.

Akşam, yine açık büfe, yine söyleşi, şiir ve biz bize şarkılı, türkülü, tiyatrolu bir gece yaşadık.

Pazartesi de güzellikleri yaşamaya devam... Açık büfe kahvaltının ardından Hisarönü Belediyesi Kültür ve Sanatevi'ni ziyaret ettik. Balmumundan yapılmış tıpkısının aynısı bir köy yaşamı geldi gözlerimizin önüne. Bu çalışmaları yapan sanatçı Tülay Aktaş'a teşekkürler. Hepsi Etnografya Müzesi'nde.

Küçük Ege'de katıldı bu gezimize. Müzenin ardından antik Kayaköy (Karmylassos) gezdik.

Birlikte yaşanan bu güzelliklerden sonra vedalaşıp ayrıldık.

Bizim için bitmeyen gezi Saklıkent'te devam etti. Eriyen kar sularının kayaların dibinden fışkıran, buz gibi sularda dolaşmak nasıl anlatılır ki...

Acıkan karnımızı yörenin saçta börek yani gözleme ile giderdik. Yörenin eskilerin genç kızları şimdilerin anne belki de ninelerinin onlarca yıl evvel çeyizleri arasında yer alan yastık yüzleri şimdi konuklarının rahat etmesi için dizilmişti hasırların üzerine. Burası Kadıköy, buradan da çıkış yok :)

Daha önce de yazdığım gibi Ölüdeniz anlatılmaz, yaşanmalı. Bir fırsat yaratıp bu güzellikleri siz de yaşayın.

Ölüdeniz buulşması ile ilgili dört galerimi de izlemek isterseniz, tıklayın:

http://picasaweb.google.com.tr/ilyasbayram35/Ludeniz1#

http://picasaweb.google.com.tr/ilyasbayram35/Ludeniz2TekneTuru#

http://picasaweb.google.com.tr/ilyasbayram35/Ludeniz3HisaronuVeKayakoy#

http://picasaweb.google.com.tr/ilyasbayram35/Ludeniz4SaklikentVeKadikoy#















 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..