Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '08

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Ölüdeniz’de dikkat etmeniz gerekenler

Ölüdeniz’de dikkat etmeniz gerekenler
 

Eğer küçük çocuğunuz varsa, hele aşık olduğunuz kadınınız yüzmeyi çok iyi bilmiyorsa ve derinlik fobisi varsa Fethiye’de gideceğiniz en güzel plaj Ölüdeniz’dir.

Yanlız dikkat etmeniz gereken bir kaç önemli nokta var:

Öncelikle giderken cebinizde mutlaka nakit bulundurmanız gerekir. Dört kişi gittiğinizi düşünün; otomobil ile giriş 11 tl, yok arabayı sokmam derseniz kişi başı giriş 3 tl.

Yaklaşık 500 mt yürüdükten sonra plajın her tarafının şezlonglarla ve şemsiyelerle kaplı olduğunu görürsünüz. Mecburen başka oturacak yer olmadığı için şezlonglara yayılırsınız. Üç dakika içinde yanınıza iliteşimden yoksun, asık surat ifadesiyle, sadece para isteyecek kadar konuşabilen(yabancı dil ya da türkçe farketmez) kolunda “görevli” yazısı yazan biri yaklaşır ve sizden para ister. Şemsiye ve şezlong başına beşer lira.

Şimdilik laguna giriş yaptınız, plaja ulaştınız ve uzandınız diyelim. Toplam gider 51 tl.

O kadar geldiniz. Masmavi deniz sizi çağırıyor. Atladınız suya. Gerçekten Ölüdeniz maviliği ve yeşilliği ile insanı büyüler. Orada yüzmek, dalmak, şinorkerle denize bakmak bir başka zevk verir insana. Biraz yüzdükten sonra doğal olarak acıkırsınız. Gidip yiyecek bir şeyler alayım derseniz, sizi uyarırım. Çünkü 3. sınıf kalitesiyle yapılan sandeviçler ortalama 7 tl. İçeceklerle birlikte dört kişinin toplam maliyeti 50 tl. Toplam gider şimdilik 102 tl.

Biz eskiden giriş miriş ödemez, tellerden atlardık. Babam memurdu, beş cocukla nerde günde 100 tl harcayabilmek, maaşın altıda biriydi. O yüzden sepetlerle taşırdık, yiyecek ve içecekleri. Kilimler getirir üzerine serilirdik. Çay olmadan olmazdı. Mutlaka piknik tüp de yanımızdaydı. Kuşluk vakti gelinerek denize en yakın ağacın gölgesi tutulurdu. Etrafımızda bize benzer bir sürü aile olurdu.

Şimdi göremedim. Ya herkez zengin oldu ya da artık Ölüdeniz’e gelmiyorlar artık.

Gidenler bilir ama yeni gidecekler için en önemli konu Ölüdeniz’in çok sıcak olması ve denizinin birden derinleşmesidir. Fethiye iklim olarak yazın çekilmez bir sıcaklığa sahiptir. Yanlız Ölüdeniz deki sıcaklık biraz daha farklıdır.

Adamı yakar.

Pancar gibi kızaranları hemen görürsünüz. Güneşin altında bronzlaşmanın acısı geceleyin çıkar. Hatta güneşte fazla kalanlar kimsenin farkında olmadan boğulabilir. Her yıl bu kadar süt liman denizde bu nedenle ölüm haberlerini duyarız.

Geçtiğimiz yıl Ölüdeniz’de yüzerken ayaklarıma bir şeyler dolandı. Ahtopot mu, köpek balığı mı, neydi bu?

Paniğe girmek üzereyken dolanan şeyin bir insan olduğunu gördüm. Elimle adamın kafasını tutarak suyun üzerine çıkarttım. Güç bela adamın bedenini kıyıya doğru sürükledim. Boy hizasını geçtikten sonra adam canlandı.Ve hiç bir şey söylemeden, yürümeye başladı. Adamın arkasından “abi dikkatli olsana biraz, az daha boğuluyordun” dedim.

Adam hiç bir şey olmamış gibi, denizden çıktı. Bana tepkisiz bir surat bir ifadeyle sağol anlamında (öyle algıladım) bir el hareketi yaptı sadece.

Kendi kendime acaba bu adam denizde dalıyordu da ben mi rahatsız ettim diye düşündüm de tipinden hiç de dalacak, yüzecek, koparacak biri olmadığı belliydi. Kırk yaşlarında, bıyıklı, göbekli, bildiğimiz bir Türk erkeğiydi.

Büyük ihtimalle güneş adamın beynini sulandırmış, denize girmiş, ne kadar yürüdüğünü anlayamamış, sular birden boyunu geçivermişti. Ya da sarhoştu!

Debelenmemişti. En küçük bir imdat, çığlık olmamıştı. Orda öylece duruyordu.

Sedece o sırada yüzerken ayaklarım onun bedenine dolanmıştı.

Ne şans!

Adam çıktı gitti. O gün Ölüdeniz’de ölmemişti!

Siz siz olun Ölüdeniz’in havuz gibi denizine kanmayın. Başınızı güneşten sakınan ki beyniniz sulanmasın.

 
Toplam blog
: 52
: 7250
Kayıt tarihi
: 08.11.07
 
 

1971 Fethiye'de doğdum.  2000 yılından beri evliyim. Büyüğü 29, 17 yaşında, diğeri 12 yaşında ü..