Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '08

 
Kategori
Blog
 

Ölüdeniz sahnesinden yıldızlar geçti (1)

Ölüdeniz sahnesinden yıldızlar geçti (1)
 

Kayaköy'den sevgiler


Yaşamak, ömür tüketmek değildir. Yaşamak, hayata ve hayatın güzelliklerine, güzel insanların yüreklerine, gözlerine ve sevinçlerine dokunmaktır. Milliyet blog yazarları olarak bu kez Sevgili Coşkun Karabulut’un (mahalleye gelen manici rolüyle) mükemmel ev sahipliği ve harika organizasyonu ile iç içe olduğumuz üç dört gün hep birlikte yaşama, yaşadığımıza ve yaşattıklarımıza teşekkür ettik.

Öylesine hızlı ve yoğun yaşıyoruz ki bu kısacık tatil günlerini, sanki hep oradaymışız duygusunu hissediyorsunuz.
O güzel usluplarıyla Ölüdeniz’i o kadar güzel anlattılar ki; yazar arkadaşlarımız.

Bana ve beni var eden her şeye o kadar güzel dokundular ki;

O sıcak, samimi ve içten dokunmalara teşekkür etmekten başka elimden ne gelir.

Ben öncelikle bu organizasyonun kahramanı sevgili Coşkun Karabulut’a çok teşekkür ediyorum.

Kendisi hepimize organizasyon dersi verdi. Hisarönü caddesini boydan boya kaplayan bez afiş, bize ilk ‘’Hoşgeldiniz’’i öylesine güzel söyledi ki; odamızda bir gül fidanı ve Ölüdeniz’i daima anımsatacak hediyeyi de söylemeden geçemiyorum. Ayrıca odamızdaki balon içimizdeki çocuk için çok özel armağan oldu.

Nicholas Park Oteli, benim gibi 23 yıllık bir turizm yazarından tam puan aldı. Doğayı koruyan mimarisi, samimi personeli, nefis açık büfesi ve etkinlikleri ile mutluluğumuza büyük katkı yaptı.

Ve benim için en büyük sürpriz, uzun yıllar karavan turizmi yapmış biri olarak son gecemi Nicholas Park Oteli’ne ait Ölüdeniz plajındaki Karavan Kamping’te kalmak oldu. Bana bu kampta eşlik eden harika kadınlar Neşe Evrim (geri zekalı çocuk rolüyle) , Sema Şener (Fahriye Abla rolüyle) , Cansın Erol ve Gülçin hanım ile kamptan Ölüdeniz Merkezi’ne gece ay ışığında yürümek, Ölüdeniz barlarında çılgın danslar etmek ve yeniden yürüyerek kampa dönmek, unutulmaz bir güzel anı oldu.

Çılgın kadınlar arasında kaldığımdan çantamı kaybettiğim için sevgili Harun Deniz (dedektif rolüyle) , hiç tereddüt etmeden uzun bir yol katetti arabasıyla. Coşkun bey de katıldı bu arama turuna. Çantayı kaybettim ama Harun Deniz gibi harika bir dostu kazandım. Benim en büyük servetim her zaman kazandığım dostlarım olmuştur.

İlyas Bayram bey (kabadayı rolüyle) her zaman içimizde sıcak ve samimi bir dostluk duyguları ile grubumuzun aktif üyelerindendi. İzmir Mavilim’in (mahallenin Güzin ablası rolüyle) farkında olmamak mümkün mü? Anı defteriyle, efe dansıyla ve harika performansıyla gözümüzü ve gönlümüzü okşadı.

Bu gezide yeni tanıdığım yazar arkadaşlarımdan (Homeros) Ömer bey (kızgın baba rolüyle) , (Yıldız Nihat) Nihat bey (Keman Öğretmeni rolüyle) , Talip Girgin bey, Harun Deniz bey, Nergis hanımın hayat arkadaşı Ergun bey, kızları Bilge (tiyatrodaki rolünde hippi kız) bundan böyle gerçek dostlarım arasında yer aldılar.

Bu gezide daha yakından tanıma fırsatı bulduğum Cansın Erol hanım ( piyano öğretmeni rolüyle) , yeni tanıdığım Narçiçeği ( bohçacı rolüyle) , Neşe Evrim’in arkadaşları Matematik Öğretmeni Nihal (bizi Ölüdeniz’de baş göz ettiler) , kardeşi Vildan Çağlan (baldızım da çok güzeldir) , Türkçe Öğretmeni Özlem Aksoy (süper yüzücümüz) , neşemize neşe kattılar.

Cansın Erol hanımın arkadaşı Gülçin hanım da grubumuzun en iyi dans edenleri arasındaydı.

Milliyet Blog Tiyatrosu’nun yönetmeni olarak grubumuzdaki harika oyuncuları keşfetmek hiç zor olmadı. Oyunumuzun ilk tiplemelerini bu gezide prova ettik ve bu tiyatro mayasının tutacağına hep birlikte inandık.

Sevgili Alev (çocuğu ile başa çıkamayan anne rolüyle) ve eşi Robert Meisel (kayınbabam ve kayınvaldem oldular) , oyunlarımızın hepsine katılarak bize moral verdiler, teşvik ettiler ve enerjileriyle gecelerimize renk kattılar.

Ölüdeniz Belediye Başkanımız Keramettin Yılmaz’ın sevgili eşi Ümit Yılmaz, bizleri mutlu etmek için güleryüzüyle daima yanımızdaydı. Coşkun beyin yardımcısı sevgili Aysu Yenigün hanım, bizler için sürpriz olan biyografilerimizi okudu ve herkesin birbirini daha iyi tanımasına katkıda bulundu. Şef aşçımız Cahit Usta ve ekibi de bizleri midelerimizden fethettiler. O ne güzel yemeklerdi öyle.

Ölüdeniz Halk Bilimi Müzesi’nde Antalya’da yaşayan sanatçımız Tülay Aktaş’ın harika eseri ‘’Yörük köylülerin yaşamı’’ gerçekten çok özgün bir sanat anlayışı ile yer almıştı. Kendisini içtenlikle kutluyorum.

Coşkun Karabulut arkadaşımızın Ölüdeniz’in tanıtımına yaptığı katkılar, milyon dolarlarla yapılamayacak değerdedir. Bu başarısını dile getiren bir dolmuş sürücüsü, bunu hissedebiliyorsa ne mutlu Ölüdeniz’de turizm gelirinden pay alan sakinlerine.

Ölüdeniz’in engin mavisine kahkahalarımızı bırakıp geldim İstanbul’a. Ben insanı bir arabaya benzetirim. Arabanın dört tekerleği Başarı, Gurur, Aşk ve Zevk ise sizi istediğiniz yere götürür. Arabanın stepnesi ise Bilgelik tekerleğidir. Tekerleklerden biri indiğinde geçici olarak sizi yolda bırakmaz. Ölüdeniz yolculuğunda bu araba teklemeden yeni dostlukları keşfetti, yaşadı ve anılarını zenginleştirdi.
Devamı gelir mi bu yazının....

 
Toplam blog
: 137
: 1054
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

1951 İstanbul doğumluyum. Bireysel ve Kurumsal Gelişim Danışmanlığı, Moda Tasarımı ve Marka Danışman..