- Kategori
- Anılar
- Okunma Sayısı
- 763
Ölüm Denen Kader, Bu Olsa Gerek

Sene 1980 ler…
İzmir’deki çalıştığım iş yerinde her sene temmuz ayında tüm fabrika tatile çıkardık.
Ve biz çalışanların bir kısmı on onbeş aile Datça yolu üzerinde Çubucak Orman Kampına çadırlı tatile giderdik.
Karşımızda Selimiye…
Bulunduğumuz orman kampının yanıbaşında Değirmenyanı köyü vardı, o zamanlar oradan Selimiyeye kadar olan yol çok bozuk olduğundan pek o tarafa otomobillerle gidemezdik.
Bütün tatilimizi güzelim çam ormanı altında cırcır böceği sesleri, sincapların koşuşturmasını seyrederek ve meraklı olanlar uzunca bir süre balık tutarak geçirir, akşamları şarkı türkü eşliğinde eğlenirdik.
İşte böyle bir gece yarısı canhıraş bir feryatla kamp sakinleri olarak hepimiz irkildik…
Saat gecenin bir sıraları birkaç çadır ötemizden “ Allahhhh, Allahhhh…” diye bir ses ki ortalığı inletiyor…
Biraz sonra anladık ki bir yaşlı kamp sakini adam kalp krizi geçiriyor.
Kampta her sınıftan insan var. İşçisi, memuru, hemşire, doktor, hatta profösörler. Yurt dışından bir o kadar.
Hemen doktor ve hemşire olan kamp sakinleri müdehale ettiler, bir süre uğraştan sonra maalesef adam öldü…
Hepmiz tühhh dedik, adamın şansına bak, ıssız bir yerde kasaba ve şehre uzak, şayet hastaneye yetiştirilseydi kurtulurdu diye konuştuk…
Gel zaman git zaman birkaç sene sonra o zamanki adıyla İzmir Efes otelinde bir arkadaşla oturuyoruz.
Bir anda otelin koridorlarında aşırı bir koşuşturmaca telaşlı gidip gelmeler biraz sonra anladık ki otelde kalan hükümetin önemli bir bakanı kalp krizi geçiriyormuş.
Birden otelin içinde bir sürü doktor hemşire belirdi sedye oksijen tüpleri müdahale en kısa zamanda hastaneye yetiştirdiler…
Duyduk ki o bakan da ölmüş…
O zaman kendi kendime ( Bu kendi kendim her halde o zamandan kalma) dedim ki!..
Nerede olursan ol.
Kader bu olsa gerek…
Şahin Özşahin
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Allah rahmet eylesin, içim burkuldu anınızı okurken... Olacakla, öleceğe çare yok derler ya hani önüne geçilemiyor. Saygı ve selamlarımla.
Sibel Yılmaz 12.09.2018 12:02- Cevap :
- Sibel hanım, her ne kadar kaderin önüne geçilmiyorsa da gereken ilgi ve çaba mutlaka gösterilmeli. Sağlık, esenlikler diliyorum. 12.09.2018 17:30
Çok kaderci değilimdir aslında ama,bazı olayları görünce, insanın "kader" diyeceği geliyor.Sizin anınız da böyle bir "kader" yazısı.Yapacak bir şey yok.Saygı ve selamlarımla,sağlıcakla kalın efendim...
Fisun Gökduman Kökcü 11.09.2018 23:23- Cevap :
- Evet Fisun Hanım, aslında kaderci değilizdir lakin her türlü çaba gösterildikten sonra artık yapacak bir şey kalmadığı zaman. Esenlikler diliyorum. 12.09.2018 9:33
Evet sayın hocam, kaderin önüne geçilemiyor. Ancak, sizin bahsini ettiğiniz, o Çubucak'ın karşısındaki Selimiye köyünün hemen arkasındaki harika Turgut köyü koyları (lacivertin ve mavinin en güzel tonlarını taşıyan deniziyle), nüfuslu birilerinin gücüne teslim olmuş. Çivi çakılması yasak olan o koya da, büyük direnmelerin ardından, otelleri kondurmuşlar. Bu gün de, (19 Ekim akşamı) Marmaris'te Beldibi'nde ormanları yaktılar. Yangın hala, içmeler mevkiine doğru hızla büyüyerek devam ediyor. Yürekleri yansın. Bu güzelliğin simgesi olan ormanlara nasıl kıyıyorlar. Saygı ve selamlar. Refik
Refik Başdere 20.10.2014 2:06- Cevap :
- Çok haklısınız değerli arkadaşım. Normal şartlarda gerekli önlemler ve doğal durumlarda kader olsa da yazdığınız gibi o kadar tedbirsizlik sonucu olan durumlara kader demek ne kadar doğru olur. Sevgi, saygı, selamlar. 20.10.2014 12:09
"Kaderin önüne geçilmez" atasözü boşuna değil hemşerim... Saygın ve selamlar...
Halil Güven (Sökeli) 07.10.2014 19:31- Cevap :
- Evet değerli arkadaşım, kaderin önüne bilinçli, her şeyiyle tedbir alındıktan sonra gelecek bir ölüm den ancak kaçınılmıyor. Selamlar. 07.10.2014 23:39