Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '12

 
Kategori
Deneme
 

Ölüm inat olsun sana

Ölüm inat olsun sana
 

“Hücrelerimde hissediyorum ölümü”  diyorum  anlamsız bir ses kulaklarımda..

-“Ölüm korkusu”

Aptal bir şaşkınlık var yüzümde…

Belki de korkmam gerekirdi bilmiyorum ama korkmadım. Nefesime karıştı nefesi soluklarken ta ciğerlerime kadar, içimde ölüm. Misafiri gibiyim zamanın dışarıdan bakarken beni konuşmalara.

'Aklım isyan ediyor yüreğime, sus zamanlarındayım. Biliyorum, öylesine biliyorum ki anlamsızlaşıyor söyleyeceğim ne varsa susuyorum, milyonlarca iğne var bedenimde esir almış her biri bir hücremi. Durmuyor, hiç durmuyor beynim konuşuyor yarışırcasına zamanla… Hadi vedalaş diyorum elektrik direklerine, okul bahçesindeki çocuklara, çınar ağaçlarına. Sevmek zamanı oysa…

Ah!.. Hayat, diyorum yol alırken ne zaman sana baksam bir engel, ne zaman sana baksam… Sahte zamanlarda, çalınmış zamanlarda işaret diliyle konuşurcasına sustuğum, adım adım koştuğum, “yoruldum”  diyorum. Gel dediğim, gelemediğim anladım ki bütün engeller sen. Önüm arkam sağım solum, yoksun. Daha merhaba demeden neden vedası geliyor aklıma zamanın seni düşündüğümde. 

Seni düşünmek..!!! .. Seni düşünmeye sığdırdıklarımı düşünmek.. İçimde  izinsiz, öylesine habersiz gelen bir şey var adı sen.. öyle içimde, öyle çok . Sen bendesin, ben içimdeyim artık dışım yok.  Ellerim, bir tek kendini tanıyor artık ellerim, hissetmiyor tenimi tenim . Konuşmak yok  ağzımda büyüyor kelimelerim.  Bazen, hani bazen yalnızım dersin ama yalnızım derken bile birinin seni izlediğini hissedersin ya. “ Bir türlü göremediğim, benim o bir’im sensin, özgürsün artık”  dediğim . Kendime bütün söylediklerim. Hep özgürdün aslında ben seni hiç tutsak etmedim. Tutsak olan bendim kendimi yaşamak yerine seni yaşarken. Ah benim istediğim, istemeyenim. Yok artık buradan başka gidecek yerim,  ne saklı odam var ne sihirli kapım.  Bir şey  yap öyle bir şey ki kalksın bütün engellerim, göreyim. Uzak durma artık ya da söyle bana, bir tek söz, öleyim.

 Yine gitmek zamanlarındayım şu sıra. Nereye…  Geriye gitmiyor zaman, ilerde hiçlik. Ne zaman gitmekten söz etsem gidenler gelir aklıma. Gitmeyin dediklerim, gidemediklerim...  Yaralı anıları gelir güzel günlerimin, özlerim.  Neden onları en zor zamanlarımda hatırladığımı biliyorum artık. İnsan hayatın ortasını geçtiği zaman etrafına bakarmış kim var kim yok diye. Gidenler kimler, geride kimler kalmış … Kalanlara sarılırmış hayata sarılırcasına.. Ben sana sarılırım böyle zamanlarda sevgiler  yollarım gidenlere. Ne zaman sarsılsam benim aslan kızım diye kucaklayan sevgili babam. Annemin itiraz eden sesi. Kadın dediğin zarif olmalı, naif olmalı. Tamam,  güçlü olmalı, kendi başına ayakta durmalı ama illa dişisi mi olmalı aslanın.

Kaç kez ölür bir  insan. Kaç kez yaşar. Kaç insan ölümle kucaklaşır. Ya benim kaç kez durur soluğum, kaç kez yeniden başlarım. Her durak bir adım, bir son, bir başlangıç…  Biliyorum yarım kalmış bir şeyler var tamamlayacağım. Şimdi yapacak çok işim var uzak dur benden ölüm. Zaman az, zaman cimri…  Size söz benim canlarım, dayanacağım

 

16.08.2012 Sevim Karaman

 

 
Toplam blog
: 171
: 147
Kayıt tarihi
: 23.07.12
 
 

Emekli eğitimciyim. Yirmi iki yıl ilköğretim okulu öğretmenliği, on altı yıl müdür yardımcılığı v..