Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ölüm insanın uzantısı değildir...

Ölüm insanın uzantısı değildir...
 

Hergün biraz daha yiten bizden yeni bir biz yaratılabilinir mi? Bilmiyorum. Olmak ya da ölmek işte bütün mesele bu belki de. Hayatı kocaman bir sahne olarak tahayyül edelim, bizlere verilen roller, oynamak için kullandığımız kostümler, dekor ve sürekli değişen maskeler...

Nergiz çiçeğinin efsanesi oynatılıyor sahnede kendini bilmeyen ama kendi yansımasına aşık olan ve bu tanımadan, tanımlanmadan aşkının peşine düşüp ölmesi gibi nergis çiçeğinin biz de bize gösterilen güzelliğin (?) arkasından teker teker ölüyor, öldürüyor, çıldırıyoruz.

Çok fütursuz bir iletişim çağındayız, bir dönem anne ve babalarımızın ağızlarına dahi alamadığı küfürleri yaşıyoruz, sahneyi önceden okumadığımız metinleri oynuyoruz, keskin ve sabit rollerimiz var, ötekileri etkileyecek ve büyük bir hayran kitlesi oluşturacak kadar da başrollerdeyiz, şaşalı bir yok oluşun içinde diğerlerini yaratarak senin olanı ötekileştirerek sistemi yeniden kuruyoruz, kendi etrafında dönen bir topaç gibi...

Bir mantığı vardır elbet bu küçücük varoluşun bi sürü öteki yaratmasının, mutlaka vardır ancak bizim ötekileştirmemizin mantığını anlayamıyorum, sahnenin dışından bağırıyorum, sesimi duyan var mı?

Bir tercih şansınız olsa ne olurdunuz, kim olurdunuz? Madonna ya da Michael Jacson, zengin ya da ünlü, peki Türk olur muydunuz ya da Kürt , Ermeni ya da Amerikalı, Laz ya da Afrikalı, Angola Sakson ya da Rum... Olur muydunuz? Tercih midir bunlar? Değil.

Hangi coğrafyada ve hangi rahime düştüğünüzdür bütün sorun, bütün bunlar aşşağılanma veya öldürülme nedeni olabilecek kadar suç mudur?

Bizim hangi ırktan olduğumuzu tanımlayan kimdir ya da yaşayıp yaşamamıza karar veren? Nedendir peki nergis çiçeği rolü oynamamıza iten, senaristi kimdir bu oyunun, kimdir bizi kendini tanımadan yansımasının katili yapan. Bir ülkenin travmasıdır bu, sosyolojik ya da psikolojik ancak senaristimiz oyunun sonunu çok iyi bilmekte; oyuncular ise kendi bilinçsizliği içinde yok olup gitmekte.

Her şey insanın bir uzantısıdır, teknoloji, bilim, aşk, sevgi, din, hüzün, ideoloji...

Ya nefret ya kötülük ya ölüm?

İnsana en yakışmayan şeydir ölüm ve her ölüm zamansızdır ölüm belkide insanın uzantısı olmayan tek şeydir ölüm gerçek bir yok oluştur.

Toplumsal bir travma yaşıyoruz, acil kana ihtiyacımız var, kan kaybediyoruz vicdanımızdan kurtulmak için can verecek var mı?

 
Toplam blog
: 46
: 1591
Kayıt tarihi
: 08.07.07
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunuyum. Şu anda özel bir telekomünikasyon şi..