Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölüm ona hiç yakışmadı

Ölüm ona hiç yakışmadı
 

Kötü haberleri duymamak, duysam da anlamamak için büyümek istemezdim çoğu zaman. Hep çocuk kalsaydım keşke diyorum bazen. Duysam da anlamasam, en büyük öfkem, en büyük acım elimden oyuncağım alındığında hissettiklerim gibi olsa…

Okul bitip, çalışma hayatı başladığında çevrelerde değişiyor. Omzuna yüklenenler büyüdükçe ister istemez sosyal çevrenle de bağlarını koparıyorsun. Bazen farkında olmadan, bazen de erteleyerek görüşmediklerin oluyor. Kimi zaman isimlerini bile unutur oluyorsun. Hayat karmaşasının içinde mücadele halinde olmak kolay değil ama bu kadar da kendini kaptırmak gerekli değildi. İçimizden geleni, aklımıza geleni neden erteleriz ki.

Geçtiğimiz hafta sonu hatta haftanın bitmesine saatler kala aldığım bir haberle dakikalarca yerimde öylece kaldım. Lise yıllarımdan sınıf arkadaşımdı ve artık yoktu. Öyle ki duyduğum gözümün önünde canlandırışımla asla uymuyordu. Mükremin öylesine sevecen, öylesine sıcak, esprileriyle hepimizi güldürmeyi başaran biriydi. Ölüm ona yakışmazdı ki…

Sosyal paylaşım sitesinde arkadaşımla karşılaşıyorum ve başlıyoruz eski günlerden konuşmaya. Sonra onu anımsıyorum ve nasıl olduğunu soruyorum. Cevap gecikmeden geliyor “ vefat etti haberin yok herhalde.” Utançla şaşkınlık arası olduğum yerde kalıp, hatta olduğum yerin birkaç kat altına girip susuyorum. Yaşa bakmıyor dedikleri bu olsa gerek. O hayata gözlerini yumduğunda henüz 25 yaşında. Ne sığdırmış olabilir ki şuncacık seneye. Daha yapacak çok şeyi vardı. Bilseydi böyle olacağını kim bilir neleri ertelemeden yaşar, neleri dert etmekten vazgeçerdi.

Arkadaşımızdı ve sevecenliğiyle kısa sürede insanı yanına çeken bir havası vardı. İçimizden biriydi ve şimdi yok. Okuduğumuz okul orda, oturduğu sıra orda, hatta resimleri orda ama o yok. Hayatın en acı yönleri bunlarla karşılaşmak. Ne yazık ki ne kadar istemesek de büyüyoruz işte. Oysa hep tıkalı olsun kulaklarım, bu haberleri duymayayım isterdim. İşte her şey erteleniyor da, ecel geldiğinde ne on dakika, ne bir gün ertelenmiyor.

Kalp krizi geçirmiş ve aniden yummuş gözlerini. Bir anda çekip gitmiş aramızdan bir daha dönmemek üzere. Bilseydim böyle olacağını arayıp sormazmıydım, sık sık konuşmazmıydım. İşte böyle… Ertelediklerimiz, aramadıklarımız, sonraya bıraktıklarımız boğazımızda düğüm oluyor bazen. Hayat yüzleştirmek isterse bir şeylerle kaçışı pek mümkün değil ne yazık ki. Olmadık bir zamanda, tepeden inme sarsıyor böyle.

Ve sen şimdi;

Rahat uyu arkadaşım, seni hep gülerken hatırlayacağız ve sen yanımızda olmasan da her zaman kalbimizde yaşayacaksın. Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun.

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..