Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '13

 
Kategori
TV Programları
 

Ölüm tehditlerinin gölgesinde bir dizi "Muhteşem Yüzyıl"

Ölüm tehditlerinin gölgesinde bir dizi "Muhteşem Yüzyıl"
 

“Muhteşem Yüzyıl” dizisi, hem izlenme rekorları kıran, hem de muhafazakâr kesim ve bizzat devlet nezdinde en sert eleştirilere maruz kalmış bir yapım olma özelliğine sahip… Bu tepkiler sayesinde anladık ki Türklerin statükosu, ta Osmanlı zamanına kadar gitmekte. Padişahlara toz kondurmamak, en küçük bir Osmanlı eleştirisine saldırıyla karşılık vermek bir Türk reaksiyonu olarak tescillendi bu dizi sayesinde.

Bu tepkiler ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sert eleştirileri, fikir özgürlüğü kapsamında ele aldığımızda da tam bir skandaldı. Özgürlükleri kısıtlayan darbe anayasalarına savaş açmış ve ana muhalefeti statükoyla suçlayan bir hükümetin kendine has statükosuyla yeni bir anayasa oluşturmasını beklemek saf bir bekleyiş o yüzden.

Başbakanın “gör” dediği ve sertçe eleştirdiği her şey, kraldan çok kralcıların hedefine yerleşiveriyor. Öyle ki basının muhafazakâr kanadı, diziyi yerden yere vurarak başbakanına yaranırken, RTÜK de kolları sıvamış, senaryoda ciddi değişiklikler beklediğini beyan etmişti.

Sonra bu baskılara halkın bir kesimi de katıldı. Şikâyet dilekçeleri, yargı ve yasama organına sunuldu. Mantığı olmayan gerekçelerle padişahlara laf söyletmeyen bir güruh tepkisini ortaya koydu. Aynı güruh başbakanı da padişah olarak görmekteydi. Bu tepkileri verenlerin diğer ortak paydası, başbakana da laf söyletmemektir çünkü.

Demokrasiyi özümseyememiş önemli bir kesimden bahsediyoruz. Bu kesim, padişahların şanlı tarihiyle övünüp gizliden gizliye de o dönemlere bir özlem yaşıyor. O yüzden de başbakanı saltanat koltuğunda görüyor. Söylediği her lafı bir kural olarak görenlerin başka bir hal içinde olduğunu düşünemeyiz.

Muhteşem Yüzyıl dizisinin yapımcısı Timur Savcı, ölüm tehditleri aldığını belirterek mahkemeye başvurmak zorunda kaldığını açıkladı geçen gün. Bir televizyon dizisinin yapımcısının yaptığı bir dizi yüzünden ölüm tehdidi alıyor olması çok sarsıcı, değil mi? Peki bütün bu tehditlerin azmettiricisi kim ya da kimler olabilir? İslamcı gazeteler, muhteşem Yüzyıl’ın yaratıcısı Meral Okay’ın ölümünden sonra, adeta zil takıp oynamıştı. Bu azmettiricilerin kimler olabileceğine küçük bir sosyal medya analizi sonrasında karar vermek de mümkün.

Bu ülke, ürettiği fikirler, eserler yüzünden öldürülenlerin, hapis yatanların olduğu bir yer. İktidar fetişizminin de ne kadar eskiye gidebildiğini de görüyoruz. Öyle ki herkes padişah fedaisi olmanın ve belki de bunu yaparak ‘cennete gitmenin’ peşinde. Osmanlı’yı eleştirdiğinizde hilafete, dolayısıyla İslam’a hakaret etmiş sayılıyorsunuz çünkü. At sırtındaki ecdat, işte bu yüzden dini bir öneme ve derin bir dokunulmazlığa sahip. Peki, soruyorum size, bu kafayla demokratik bir ülke beklentimiz yalan olmuyor mu?

Tarih, bize anlatıldığı gibi o kadar şanlı mı? Bir diğer soru da bu… Bunun için bir karşı tarih okuması yapmak, ya da en azından tarafsız bir şekilde olan bitenleri analiz etmek gerekiyor. Bunu yaptığınızda, Osmanlı Devleti’ndeki devşirme kavramını, Harem gibi bir ‘departmanın’ hangi yöntemlerle ‘personel’ aldığını, savaş ganimetlerinin de yolda bulunmadığını öğrenmiş oluruz. Bunu görüp kabullenmek demek, o padişahlara hakaret etmek demek de değildir ayrıca.

Kaldı ki dizi, bu gerçeklere yönelik ciddi bir eleştiri getirmeden, tarihi bir aşk öyküsü ortaya koyuyor. Padişahın bir aşk hayatı olmasını bir zayıflık göstergesi olarak mı gördüler de buna tepki gösterdiler, bilmem. Ama Kanuni de o kadar şehzadeyi at sırtında yapmadıysa ve Harem diye bir gerçeklik varsa, bir padişahın aşk hayatı bir televizyon dizisi konusu olabilir ve böyle bir şeye kimse de karışmaz. En azından demokrasinin temel şartı, hakaret içermeyen her fikrin özgürlüğüdür. Demokratik anayasa yapmak için kolları sıvayanların bunu bilmesi gerekiyor.

Muhteşem Yüzyıl dizisinin yapımcısının tehditler alıyor olması, dizinin final bölümünün tarihinin şimdiden açıklanmasına neden oldu. 2014 Nisan’ında dizi bitecek. Artık herkesin istediği gibi, Harem dışına çıkacak olan dizi, savaş ve sefer sahnelerine yer verecek. Bu şekilde bir sezon daha güvenle devam etmeyi sağlayacaklar. Ancak ne acı ki var olan padişah ve iktidar fetişizmi asla bir final yapmayacak.

Ve özgürce televizyon dizisi ve sinema yapılamayan bir ülkede, özgürlükçü bir anayasanın nasıl yapılacağı da merak konusu…

www.twitter.com/dgnozcn

 
Toplam blog
: 87
: 1141
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum. Ancak dört yıldır müzikle uğraşmaktayım. Trompet ça..