- Kategori
- Felsefe
Ölüm Tünelinin Ucundaki Nurlu Işık
Yazan: Uçar Demirkan
Komedyenler tünelde nurlu ışık görüp geri dönerek ölümden geri dönenleri sarrakaya almaktadırlar. Ancak, ben by-pass ameliyatım sırasında bu olayı bizzat yaşadım.
Yoğun bakım odasındaki yatağımda uzanmış , makinelere bağlanmış yatarken bir ucu koyu karanlık bir ucunda nurlu –çok parlak-bir ışığın bulunduğu bir karanlık tüneldeydim. Gerideki karanlığa mı ilerideki aydınlığa mı gitmeliyim diye düşünüyordum. Geri dönmem iyi olacaktı. Ama ilerideki parlak ışık da beni çekiyordu. Karar verdim ve nurlu ışığa doğru hızla koşmaya başladım.
O sırada arkamdaki karanlıktan beni çağıran güçlü bir ses duydum. Durmadan “Uçar beyyy…Uçar beyy…”diye beni çağırıyordu. Bir an durdum ve düşünmeye başladım. Nurlu ışığa mı koşmalıydım yoksa beni çağıran tünelin karanlık yönüne mi gitmeliydim..
Bir anlık düşünceden sonra geri dönmeye karar verdim ve beni çağıran güçlü sese koşmaya karar verdim ve o yöne doğru-karanlık-koşmaya başladım.
O sırada gözlerimi açtım ve “Hah…Geri getirdik..”diye sevinçle bağıran üzerime eğilmiş doktoru ve yanındaki hemşireyi gördüm. Beni ölümden geri çağırmışlardı.
Acaba geri dönmek benim için iyi mi olmuştu? Bu soru hep yanıtsız kaldı.
Sonradan yoğun bakımda yanımda yatan ameliyatlı hasta havaya sıçrayıp yatağından yere düştü ve öldü. “O hasta nurlu ışığa koştu” diye düşünmüştüm.
Nurlu ışıklı ölüm tünelini görenler ve geri dönenler şunları anlatmaktadır:
Benim gördüğüm gibi parlak bir ışık görmüşler
Ruhun-tinin-bedeni terk ettiğini duyumsamışlar
Yaşamları bir film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp geçmiş
Yükselip bedenlerine yukarıdan bakmışlar.
Sonuçta bu olayların bir “düş görme” olayı olduğu düşünülebilir. Ancak, yerkürenin değişik ülkelerinde ve değişik bölgelerinde, ucunda nurlu ışık görünen aynı karanlık tünelin binlerce kişi tarafından görülmesi bir rastlantı ile açıklanamaz.
Son zamanlarda ölüm tünelinin ucundaki nurlu ışığın görüntülendiğine dair iddialar da bulunmaktadır.
Bu durumdan da bu olayların bir düş görme olmadığını çıkartabiliriz.
Ölüm tünelinin ucundaki nurlu ışığı yalnızca ölümden dönenler görmemektedir.
Çeşitli ve şiddetli hastalıklar sırasında da tünel ve ucundaki nurlu ışığı görenler vardır.
Halüsinasyon-varımsı-görenlerden de tüneli ve nurlu ışığı görenler bulunmaktadır. Halüsinasyonda duyu organlarının sinyal gönderen almaçları öyle yaşamış gibi anlık inanma yaratmaktadır.
Tünelin ucu; ölüm anında, halüsinasyonlarda , yakın ve korkunç bir tehlike anında görülebilmektedir.
Halüsinasyonlar uyuşturucu kullanımında, duygusal travmalarda ya da beyin travmalarında görülebilmektedirler. Bu nedenle de tünelin ucundaki nurlu ışığı görenler olmaktadır.
Bir otobüs kazası sırasında bir Amerikalı yükseldiğini, bir tünele girdiğini ve tünelin ucundaki nurlu ışığı ve aile bireylerini gördüğünü ve sonra geri yollandığını anlatmıştır.
Bir uçak kazasında ölümden dönen bir başka kişi nurlu ışığı gördüğünü, başka bir uzaya geçtiğini , oradakilerle konuştuğunu ve geri gönderildiğini anlatmıştır.
Ölüm tüneli ve nurlu ışıkla ilgili olarak beyin araştırmaları yapılmıştır.
Ölüm sırasında beyin dalgalarında artma gözlemlenmektedir. Bu durum, araç ve gereçlerle saptanmıştır. Bu dalgalanmalar sırasında beynin görme merkezi uyarılıyor olabilir. Böylece ölüm tüneli ve ucundaki nurlu ışık görülebilir.
Bilim adamları ölümden sonra beynin bir süre daha çalıştığını saptamışlardır. Ölüm nedeniyle beyin oksijensiz kalınca birtakım emirler yollamaya başlar. Bu emirler dolayısıyla tünel ve nurlu ışık görülüyor olabilir.
Nitekim beynin doğru noktalarına etki ile ışık görme ve havada süzülme duygusu yaratıldığı gözlenmiştir.
Dolayısıyla tünelin ucundaki nurlu ışığın bilimsel açıklamalarında oldukça yol alınmıştır.
Uzay incelemeleri sırasında Einstein ve Rosen adlı bilim adamlarınca “solucan deliği” kuramı ortaya atılmıştır. Buna ayni zamanda “Einstein-Rosen köprüsü” de denilmektedir.
Solucan deliği uzayzamanın nokta tasarımıdır. Bizim anladığımız anlamda zamanın bittiği yerdir. Solucan delikleri beyaz delikler ile kara delikler arasındaki bağlantı olmaktadır. Bu delikler yoluyla kara deliklerden beyaz deliklere ve beyaz deliklerden kara deliklere geçilebilmektedir.
Ölüm sırasında görülen nurlu ışık ve içinden geçilen tünel uzaydaki solucan delikleri olabilir. Bu yolla yerküredeki yaşamı son bulan varlık başka bir uzaya geçmektedir. O zaman, ölümden dönenler gibi tüm ölenler de ölürken bu tüneli ve nurlu ışığı görmektedirler.
Nurlu ışığa gidildiğine göre de uzaydaki içinde yaşamakta olduğumuz bir kara delikten çıkıp bir beyaz deliğe geçiyor olabiliriz.
Büyük bir olasılıkla tüm ölen kişiler ölüm sırasında tüneli ve nurlu ışığı görmektedirler. Çünkü, ölümden sonra, ölenlerin büyük bir çoğunluğunun yüzünde gülümseme görünmektedir.
Hemen herkesin tüneli ve nurlu ışığı görebileceği anlaşıldığına göre nurlu ışık hem cennet hem de cehennem ya da her ikisinin girişi olabilir.
Hangisini hak ettikse beyaz delikte onu buluyoruzdur.