Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '17

 
Kategori
Deneme
 

Ölüm

Ölüm
 

Ölümü kimse anlatamaz...
Kimse de birinin açıklamasıyla zaten anlayamaz...
Bizim yaşadığımız sadece; ölümün geride bıraktığı, adı konulamaz acılardır... Hangi dine mensup olursak olalım birini kaybettiğimizde isyan ederiz... Nedenleri sorgularız... Azrail'e düşman oluruz...
Hiç bir kelime anlatamaz yüreğimizin içindeki acıyı...
O acı öyle şerefsiz, öyle gaddar bir acıdır ki; kalbinizin orta yerinden vurur sizi, nefesiniz kesilir, saatlerce ağlarsınız...
Bağırmak, çağırmak gelir içinizden, dayanamazsınız... Bazı anlar sevdiğiniz, sizi bırakıp gittiğini düşündüğünüz kişiye kusarsınız öfkenizi: " neden bırakıp gittin beni!!!" ...
Oysa o da bırakıp gitmek istememiştir ki sizi... Kader denilen üç boyutunda ötesindeki kavram yüzünden söylediğiniz hiç bir şey işe yaramaz...
Ama zaman geçer bir müddet sonra gülmeye başlarsınız...
Hayat adındaki enteresan olgu devam ediyordur sizin için...
Asla ve asla unutmazsınız gideni... Ama alışırsınız... Sonra kendinize küfredersiniz... "Nasıl alışırım lan ben senin gittiğine oğlum, kızım, babam, annem, abim, ablam, kardeşim, sevgilim, eşim!!!!".
Her kimse giden onu unutmak sayarsınız herhangi bir an güldüğünüzde...
O acıyı her an yüreğinizde hissetmek değildir ama olması gereken... çünkü siz tüm bu anlarda bencilsinizdir...
Ya o onun açısından bakarsanız ?
Sevdiği herkesten uzaktadır o... Sizin ağlayışlarınızı görür, hisseder. Onun işi daha zordur. Siz onu, o herkesi kaybetmiştir.
İşte ölüm, düşünülmemesi gereken bir kavramdır... Olması gerekir ve olur...
Siz ise sadece ağlarsınız, bir gün gülmeyi umut ederek.... 

 

 
Toplam blog
: 25
: 308
Kayıt tarihi
: 29.02.16
 
 

Romancı, Siyasal İletişim Uzmanı ..