Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '09

 
Kategori
Öykü
 

Ölümden dönüş!

Ölümden dönüş!
 

İyilik yapacağım derken, suiistimal edildim.


Henüz 1 hafta önce sona eren, yaşanmış bir hikaye. Herkes kendisine bir pay çıkarabilir.

Müslümanlığın en önemli özelliklerinden biri de, insana duyulan merhamet duygularıdır. Milliyet Blog'da önce okuyucu sonra da blog yazmaya başlayan bir genç düşünün. Bulunduğu şehrin küçüklüğünden ve oradaki imkansızlıklardan bahsederek dolaylı da olsa kendisine yardım etmemi, İzmir'e yerleşmesini sağlamamı istiyor.

Bu isteğini belirtinceye kadar da çeşitli yağcılıklarla benim limana yanaşıyor. Son yıllarda birçok güzel arkadaşımın yardımlarını gördüm, ben de kendisini geliştirmek isteyen bir gence yardım edeyim, dedim. Buraya kadar bir şey yok.

Geldi bizim genç İzmir'e. Ben evime gitmiyorum çoktandır, bilgisayar ve internet burada olduğu için büroda, daha önce dükkanda yatıyorum. Verdim evimin anahtarını, bizim Ali ile birlikte eve gittiler. Güzel ve temiz bir yatak, su, elektrik, her şey var. 3 aydır evi kullanıyor bu genç.

Dükkanda pencere olmadığı için geceleri havasız oluyor. Sıcaklar aşırılaşınca ben geceleri dükkanda uyuyamaz hale geldim. Geceleri kapıyı kapatamıyorum, dolayısıyla da açık kapıda, uyumam emniyetli değil. Karşımdaki Mardinli terzinin dükkanında hemen her akşam esrar alemi yapıyorlar.

Sabah 06:00'da hava aydınlanıyor ya o zaman uyuyabiliyorum saat 08:00 veya 09:00'a kadar. 2 ay boyunca bu böyle devam etti. 1 gece nefes darlığına dayanamadım, ambulans çağırdım, hastaneye götürdüler 11 gün boşu boşuna yattım.

Aklıma geceleri evime gidip uyumak gelmiyor. Anahtarı gence verdim ya, rahatsız etmek istemedim onu. Ama kendim, uykusuzluk ve yorgunluktan 10 kg zayıfladım. Bir türlü düzelmiyorum. Uyumadan, kalp yetmezliği de var zaten nasıl ayakta duracağım.

Kendisine yardım ettiğim öküzün umurunda değil, her akşam beni bırakıp eve gidiyor, mışıl mışıl uyuyor. Ben saat 06:00'ya kadar uyanık, kapının önünde, içeride zaman öldürmeye çalışıyorum.

Bir gün sabrım taştı, Şükrü Bey'e, "Bana yukarıyı vermezsen çekip gidiyorum" dedim ve ertesi günü zor bela yukarı taşındım. Yukarısı pencere dolu, havadar. Ama burada da uyuyamıyorum. Sebebi gündüz üzülmem. Gece psikolojik olarak vücudum etkileniyor, uyumama engel oluyormuş.

Niye mi üzülüyorum gündüzleri? O yardım ettiğim, şu anda da bana bakıyor havalarına soktuğum gencin davranışlarına. Ne gibi davranışlar olduğunu anlatmayacağım ama merak edenler spastik hastası bir insanın davranışlarını okuyup öğrensinler.

Ben bu çocuğun böyle bir hastalığı olduğunu bilsem yanımda tutar mıyım? Annesi, babası ve abisi üçü de gerçeği gizlemişler benden. Benim başıma yıkmışlar bu çocuğu. Spastik hastası insanlar kendi gereksinimlerini karşılamaktan acizmişler. Devamlı ailelerinin yanında onların ve doktorların kontrolünde yaşamalılarmış.

Bu olayı, spastik konusunda tecrübesi olan ablamın kızı Şerife'den öğrendim. Ertesi gününden itibaren o gençle yollarımızı ayırdım. Bir gün sonra ayağa kalktım. Şimdi birkaç gündür uyuyabiliyorum ama vücut metabolizmasının normale dönüşmesi biraz daha zaman alacak.

2 aydır çektiklerimi anlatsam 10 adet blog yetmez.

Aman yardım ederken dikkatli olun. Bizlerden uyanıklar çok. Acıma ve yardım etme duygularımızı rahatça sömürebiliyorlar.

Herkese sağlıklı, mutlu günler!

Mustafa Mumcu, 04. Eylül 2009 14:15

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..