Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '10

 
Kategori
Deneme
 

Ölümden Geliş Ölüme Gidiş

Ölümden Geliş Ölüme Gidiş
 

Ölüm lafı insana soğuk gelir. Ölümün lafından daha da çok ölümün kendisi soğuk gelir… Acaba öyle midir gerçekten? Soğuk olan ölüm müdür? Yoksa ölüme olan duygularımız mı? Ölüme olan uzaklığımız mıdır o soğukluğu yaşatan?

##

Bazen hayat soğuyuverir. Hayat ve hayatın içindekiler birden bire buz keser. Dokunsanız donuverecekmiş gibi olursunuz, dokunmaya korkarsınız. İçinize işleyen soğukla olduğunuz yerde kalır, ılık bir rüzgâr beklersiniz.

Hayatın içerisinde odacıklar vardır. Her birinde birkaç kapı ve her birinden bir diğerine açılan çıkışlar/girişler. Bir kapıdan çıkarken yan odanın kapısından da giriyorsunuzdur aslında… Penceresiz odalar içerisinde bir odadan diğerine yolculuktur hayat. Sıcak gelir ilkin…

Oysaki penceresi yoktur odaların. Dışarıyı görmek yoktur. Sıcak bir odadan bir diğerine geçersiniz sadece. Gittiğinizi sanırsınız. Tıpkı çıktığınızı sandığınız gibi. Oysaki çıkarken giriyorsunuzdur. Giderken geldiğiniz gibi…

Ne zaman ki pencere aramaya başlar gözünüz, o zaman hayatın soğukluğunu hissetmeye başlar teniniz. Hafif hafif ürpermeye başlarsınız, doğrusu bir anlık ürperme sanırsınız ilkin. Ne zaman ki ard ardına titremeye başladınız, o zaman fark edersiniz üşüdüğünüzü…

Kapıların ardı arkası kesilmez ve her açtığınız kapı daha çok üşütür sizi. İstikametiniz değişmeksizin dümdüz yol almaya gayret eder bir an önce kapılar bitse diye beklersiniz artık. Çünkü odalar buz kesmeye başlamıştır. Pencere arar olur gözünüz. Dışarıyı görmek isteyen gönlünüz gözünüzde belirir…

Odanın soğuğu iliklerinize işlemeye başlar. İçiniz titremeye ve gönlünüz ürpermeye başladığında adımlarınız sıklaşır. Eliniz bir kapıdan diğerine uzanır devamlı. Acaba bu kaçıncı kapı diye merak etmeksizin belki bininci kapıya uzanır herşeyden habersiz…

Çıkışa yaklaştıkça üşümeniz artmaya ve mecaliniz azalmaya başlar. Hem iyidir hem de kötüdür aslında. Bitişin müjdecisidir belki azalan enerjiniz. Ama ya pencereyi göremeden tükenirse… O korkuyla hızlanır adımlarınız. Sayfaları hızlı hızlı çevrilen bir roman gibi geçersiniz karanlık hollerden. Başkahraman olduğunu fark etmeden…

Damla damla düşen terlerinizin bıraktığı ıslaklık pist olur arkanızdan gelen rüzgâra. Artık o bile yetişemez size. Enerjinizi bitmeden çıkışa erişme gayesiyle sıklaştırdığınız adımlarınız değirmen çarklarına dönmüş, bir yandan ömrünüzü öğüten değirmen taşlarına güç verir bir yandan da ruhunuzu eğiren makaralara…

Derken sona yaklaşan kapılar haber verir bitişi. Cansız sandığınız her biri sizi takip eden bir melektir aslında. Kulağınıza fısıldarlar usulcacık: “Az kaldı”…

___NOT___Bu hafta bir kongreye katılacağımdan yazılara ara veriyorum, haftaya görüşmek ümidiyle.___

Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

www.murathacioglu.com

 

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..