Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Portakal Çiçeği ve FISILTI

http://blog.milliyet.com.tr/elvince

05 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölüme yatmak...

Ölüme yatmak...
 

En korkunç ölüm; ölmemekmiş oysa...


Kaç kez öldürüldünüz?
Kaç kez gözlerinizi yeniden açıp hayata bakabildiniz?
Kaç kez öldürdünüz? Öldürdüğünüzü farkedebildiniz mi?
Hayata kaldığı yerden başlayabilir mi insan? Sonsuz kere sonsuz yapabilir mi bunu?

Çocukluğumu düşünüyorum; öyle nazlı kızlardan olmadım ben, belki olamadım. Dantel yakalı pembeler içinde saçları taralı "sarı şeker" kızlardan değildim. Kısa kesilmiş saçları, kot pantolondan bozma şortuyla... Kolayca şişirebilmek amacıyla ağzıma tıktığım iki ya da üç tane özcan sakızıyla... Bisiklet eskisi "kırmızı bisikletim", hiç bir zaman kuş avcılığı yapmadığım; ama çilli oğlan çocuklarının popolarında patlayan sapanımla... Boynuma asılı evimizin anahtarı ve an(ı)larım. Unutmadım...

Hiç öldürülmedim ben çocukken...

Ben çocukken:
Hüzüne uzak, sevinçlerle yaşadım. Defter sayfalarından yaptığım kağıt gemilerim vardı, bilmediğim hiç bir limanı kalmadı çocukluk ülkesinin. Çok yalan söyledim; koynumda yatardı uzaylı çocuklar ve He-man sevgilimdi. Üstüm başım pis gezdim, koluma sildim sayılmaz burnumu; ama mendilim hep tertemizdi! Çok güldüm, çok sevdim. Aslında hüznümdü "kibritci kız" ve onu cocukken öldürmüşlerdi, kızgındım çocuk öldürenlere... Bir akşam üstü iki melek yıkadı kalbimi; kirlenmemişti oysa. Anneme söyleyebilmiştim tek, gülümsedi "yalan ama hoşuma gitti" dedi.

Siz hiç çocuk öldürdünüz mü? SİZİN ÇOCUKLARINIZ YAŞASIN DİYE, oysa bütün çocuklar sizindi.

Ben büyüdüm:
Hüzne yakın, iç çekişlerle yaşadım. Büyüdüm, çocuklar öldürdüm. Uykularıma geldiler, en çokta kibritçi kız çalardı kapısını düşlerimin. Büyüdüm, uykularımın tadı yok, düş görmekte istemiyorum, büyümekte. Büyüdüm, öldürdüm sevdiklerimi tek tek... İstemiyordum nasıl yaptım? Yaptım duyarsızca, kendi öldürülüşlerime inat ve belki de acısını unutarak, yeniden hayata başlamak için gözleri açmanın... Aslında ben büyümedim sadece boyum uzadı, gözlerimin altına mor halkalar eklendi. Çocuğum yürekte oysa; boşuna çantamdaki kağıt mendiller. Çocuk kalan tek yanımı arıyorum günlerdir.
Yok!
Değişmezdi hani gözler? En çok gözlerim değişti, aynada tanıyamıyorum.

Öldürüldüm... "Kendine iyi bak "deyip gidenlerin ardından... Sevmedim bu cümleyi ve hiç kimseye demedim, diyemedim.

Öldürüldüm... İstenmeyen kediler gibi; bir cuvala konup kilometrelerce uzağa bırakılan, sahiplerinin ardından... Hiç bir kediyi terketmedim, terkedemedim...

Öldürüldüm...
Öldürüldüm... En korkunç ölüm; ölmemekmiş oysa.

Öldürüldüm... Çocuklar öldürülürken.... Ben öldürürken sevdiklerimi, İNSAFSIZCA susan yüreğim tarafından...

Öldürüldüm...
Öldürüldüm...
Gözlerimi tekrar tekrar açtım hayata yeniden başlamak için... Oysa yüreğimi yıkayan o iki melek tarafından götürülmek isterdim sonsuza kadar. Artık ne ölmek, ne de öldürmek istiyorum... Uyumak istiyorum... Yağmur kokan bir yatakta sonsuza kadar...


BU KAÇINCI SESSİZLİK?


5 ŞUBAT 2008/ İstanbul....
 
Toplam blog
: 76
: 2902
Kayıt tarihi
: 06.11.06
 
 

"Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi mesela,yani yasamin disinda ..