Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '10

 
Kategori
Deneme
 

Olumlamalar

Olumlamalar
 

Denizin kenarında oturdum. Kitap okurken bir taraftan insanların konuşmalarına kulak veriyorum. Herkes bir şeylerden dertli, özellikle hırçın çocuklarından konuşan bir dolu anne var sahilde.

Durmadan şikayet ediyorlar. Benim ki her zaman şöyle yapar , benim ki her zaman böyle yapar.

Ben çok şanssızım, ne yaptıysam yaranamadım, millette ne çocuklar var. Başkalarının çocukları şöyle yapıyor, başkalarının çocukları nasıl uslu.

Hala her konu da başkalarının ne yaptığına odaklı yaşıyoruz. O çocuğu bizim doğurup büyüttüğümüzü dahi hatırlayamıyoruz. Sürekli başkalarının nasıl kazandığına , başkalarının neyi nasıl yaptığına odaklanıyoruz.

Daha önceki yazılarımda önce kendimize odaklanmamız konusunda ısrarlı yazılar yazmıştım.

Şimdi kendimize odaklanırken, olumlu cümleleri kurmanın öneminden bahsetmek istiyorum.

Tüm hayatımız milyonlarca olumsuzlama cümlesini sarf ederek geçiyor veya olmamasını istediğimiz olaylara odaklanarak geçiyor.

Örneğin iş yerinde bu patronu istemiyorum, evime haciz gelmesini istemiyorum, çocuğumun durmadan yaramazlık yapmasını istemiyorum, eşimin beni aldatmasını istemiyorum vs.vs.vs.

Ne kadar olumsuz cümle varsa saniye başı tekrarlayarak hayatımızı yaşıyoruz.

Sonuçta ne oluyor biliyor musunuz ?

Önce zihnimiz , sonra çevremiz daha sonra evren komutlarımızı duyuyor kabul ediyor ve gerçeklik olarak hayatımıza yansıyor. Her an sürekli yaratım yapıyoruz. Akıllıya kırk kat deli diyerek , akıllıyı bile delirtiyoruz. Kısacası sürekli negatif perspektiften bakıp felaket tellallığı yaparak olumsuz yaşıyoruz.

Gün bu gündür. Bugün itibarı ile sizleri olmasını istediğiniz şeylere odaklamaya davet ediyorum.

Olmasını istediğiniz ne varsa o konulara olumlu cümleler ile yaklaşmanızı istiyorum.

Örneğin ben uslu ve akıllı bir çocuğumun olmasını seçiyorum. Ben zengin olmayı seçiyorum. Ben zayıf olmayı seçiyorum. Ben sağlıklı olmayı seçiyorum. Gibi cümleler kullanarak bakış açımızı olumlu yöne çevirebiliriz.

Bilinç altımız verdiğimiz komutları, mutlaka ve mutlaka hiç sapmadan yerine getirir. Şu anda yaşadığımız hayat anne karnından on iki yaşımıza kadar olan dönemde duyduğumuz cümleler, aldığımız komutlar doğrultusunda devam etmektedir.

Parasız veya iflas etmiş bir ailede doğan çocuğun fakirlik bilincine yatkınlığı veya yoğun şekilde fakirlik korkusu mutlaka vardır.

Sürekli felaket , hastalık korkusu ile yaşayan bir ailenin çocuğunun aklında sürekli hasta olacağım korkusu ve felaket beklentisi vardır.

Bu felaketler sürekli başına gelir veya gelmemesi için ekstra bir güç sarfı içindedir. Daima yoksunluk duygusu ile geçen bir hayata mahkum yaşanır.

Size çok basit bir örnek vermek istiyorum. Yahudiler çocuklarına ninni söylerken çocuğum büyüyecek çok zengin çok başarılı olacak diye seslenirler.

Oysa bizim toplumda yanık ağıt sözleri söylenir. Eledim, eledim elek eledim. Gitti de gelmedi yavrum neyleyim ?

Nereye gidiyorsun, bir dur ve hayatını değerlendir. Hiç bilinçsizce olumlu yaptığın bir şey yok mu ?

Çok istemiştim anlamadan oluverdi dediğin hiçbir şey olmadı mı ?

Evren birbirine bağlı enerji ve titreşimdir.

Toplu yapılan duaların asıl amacı ortak enerji alanı yaratıp evrene mesaj yollamaktır. Kanaatimce duanın da maksadı , istediklerimizi önce bilinçaltına sonra ortak evren alanına yaymaktır.

Tabi bize hiç anlamadığımız bir dilde dualar tekrarlattığı için ne dediğimizi anlamayıp sadece Allahtan korktuğumuz için sadece ezberletileni söylüyoruz.

Annem küçük yaşımdan beri Allahın doksan dokuz ismini ezberlemeden ölmemeliymişiz çünkü ahrette bunların hepsini tekrarlattıracaklarmış der dururdu. Gün oldu, devran döndü Esma_ül Hüsnaların ezberlenmesi gerektiği mantığını ben bilimsel gözle anlamaya başladım. Allahın bu isimlerinin hepsinin manalarının üzerimizde hayat boyunca vuku bulabilmesi gerektiğini keşfettim.

Her dönemimizde deneyimlediğimiz farklı bir Esma-ül Hüsna vardır. Ayrıca belki de hiç vuku bulamamış Esma-ül Hüsnalar vardır. Hangi Esma-ül Hüsnanın, hangi enerjisinin bizde bulunmasını istersek o esmayı dilimizde plesenk etmemiz gereklidir. Sürekli anlamı bilinerek tekrarlanan esmalar bir süre sonra alışkanlık yapar. Bu olaya aydın İslami kesim inanır ve bunu uygular.

Peki ya gerçekten istediğimiz şeyleri kendimiz kafamızda yaratıp , sürekli tekrarlarsak aynı şey olmaz mı ?

Tabi ki olur.

Şimdi, ben bir çok şey istiyorum ama bir türlü olmuyor dediğinizi duyar gibiyim veya hadi ya sen hayal taciri misin dediğinizi de duyar gibiyim.

İsteyip te, olmadı dediğiniz şeylere tekrar dönüp bakın lütfen.

Öncelikle ne kadar istediniz, isteğine kadar net oldunuz, isterken kendinizi istediğiniz şeye n e kadar layık gördünüz, istediğiniz şeyin olmaması ihtimaline ne kadar odaklandınız.

İstediğiniz şeyler hala olmadı ise yukarıda yazdığım duygulara veya daha fazlasına mutlak sahipsiniz demektir.

Oysa evrende yaratılmış olan herkes tüm güzelliklere fazlası ile layıktır. Herkes eşittir ve her zenginlik herkese müstahaktır.

Dilerseniz çalışmalarınıza “ Ben değerliyim, ben her şeye layığım, ben her şeyi başarabilecek güçteyim “ diye başlayın.

Çünkü önce bunları yaparak, en temeldeki yoksunluk, yetersizlik duygusunu temizleyeceksiniz.

Sonrada istediklerinizi daha korkusuz olarak hayal edebileceksiniz. Bir kez deneyin. Önce hayal ederken bile ürkeceksiniz, hayalinizin içine bile nifak sokacaksınız , olmayacak ürpertisine gireceksiniz. Ama hayal etmeye devam edin.

Kendinizi en değerli arabaya layık görün. O arabayı kullanırken kendinizi hayal edin. Hayal ederken lütfen çok para azdırır sözünden vazgeçin. Çok para azdırır sözüne çok odaklanırsanız sonu mutlaka böyle olacaktır.

Çok para da, çok sağlık ta, çok mutlulukta hakkınızdır. Lütfen en azından bir kez olsun deneyin. Korkudan bir kere bile deneyimlemediğiniz bir şeyden dahi kaçıyorsanız, üzgünüm, sağlığı , mutlululuğu , değişimi derinden istediğinize inanılamaz.

Nasıl olsa çok para azdıracak.

Kim dedi?

Ayşenin eşi öyle olmuş.

Ben de size diyorum ki :

Ayşe korkuları ile böyle bir olayı önce beyninde yaratmış sonra hayatında yaşamış.

Onun kaderi sana, senin kaderin sana . Gel, sen kendi kaderini çiz ve olumlamalarınla yeni isteklerine ve hayallerine odaklan. Hayalin yoksa üzgünüm istediğin gerçek yok.

Mimar Sinan Selimiye Camiini hayal etmeseydi, böyle muhteşem bir eser ortaya çıkar mıydı?

Önce hayal etti sonra tasarladı ve eser oluştu.

Senin beyninde bir Selimiye Camiin yok mu ?

Olumlamalarınızı yaparken mutlaka olumlu cümleler kurmaya dikkat edin. Örneğin eşimin kıskanç olmamasını istiyorum gibi bir cümle kullanmayın.

Bunun yerine eşimin bana ve kendisine güvenen birisi olmasını seçiyorum deyin.

İstiyorum kelimesinden çok seçiyorum kelimesini kullanın. İstemek, istem eyleminde kalmayı doğurabilir.

Seçim kelimesi net olandır. Seçim yaptığında ne istediğini tam olarak bilmiş olursun.

Durmadan istek değiştirmeyin. Ne istediğinizi kesin ve net olarak bildirin ve sonra akışa bırakın. Her seferinde olur mu acaba diye sorgularsanız bunun altında olmayacağına yatkın inançlar ve korkular vardır. Bu da isteğinizi yok eder. Lütfen güvenin , isteyi n ve bırakın.

Önce küçük isteklere odaklanın, küçük isteklerin gerçekleştiğini gördükçe cesaretlenip güven kazanacaksınız.

Bilinçaltınızda size istekleriniz doğrultusunda destek vermeye başlayacaktır. Daha önce olmuştu şimdi de olabilir diyecektir. Bu kısım çok önemlidir. Hatırlayın bildiğiniz bir yerde yürürken önünüze çukur çıkmış ve siz tökezlenip düşmüşsünüz, o yoldan ne zaman gitseniz o çukuru hatırlarsınız.

Sevgilinizle buluştuğunuzda bir parkta çok güzel bir gün geçirip hoş bir müzik dinlediniz. O müziği her dinlediğinizde mutluluk aklınıza gelecektir.

Küçük istekleriniz gerçekleştiğinde de büyükleri hayal ederken bilinçaltınız olan şeyleri hatırlayıp size destek verecektir.

Unutmadan istediğiniz her şeyi şimdiki zaman kipinde isteyin. Gelecek zaman ekleri sizi bekleme modunda kalmaya sevk edebilir.

Ve lütfen istediğiniz şeyi herkesin hayrına olacak şekilde isteyin. O kişiyi bu kişiyi mahvetmek için istediğiniz şeyler sizin gerçek istediğiniz olmayacak art niyet taşıyacak sizi kendinize odaklanmaktan uzaklaştıracak ve size hayırlı şekilde asla ulaşamayacaktır. Zaten bu olumlama değil olumsuzlama olacaktır.

Hadi başlayın bakalım hayal kurmaya, neler olacak beraber görelim.

SEVGİYLE...

 
Toplam blog
: 10
: 1185
Kayıt tarihi
: 29.07.10
 
 

1977 yılında Edirne'de doğmuştur. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, kişisel gelişim üzerine ..