Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '10

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Olumlu düşünen kızım

Sevgili Kızım ,

İnsanlar hem olumlu düşünen , hem de olumsuz düşünen insanlar olabilir. Bir insan çok defa olumlu düşünen ama ara sıra da olumsuz düşünen insan da olabilir. Olumlu düşünen ama çok defa olumlu şeyleri bile olumsuz yorumlayan insan bile olabilir.

Canım kızım,

Sence yukarda saydığım insanlardan en çok hangisi mutlu ve huzurlu olabilir? Sence olumlu düşünen ama ara sıra olumsuz düşünen mi , yoksa olumlu şeylere bile olumsuz yorum getiren mi? Senin olumlu düşünen ama bazı zamanlarda olayların olumsuz yönünü ele alarak olumlu yöne doğru gitmesine sebep olanların daha mutlu olacağını söylediğini hissetmekteyim.

Canım kızım,

Olumsuz düşünmek bir hastalık gibidir. Olumsuz düşünen, takdir etmesini bilmeyerek, insanları kıskanan , herkesin kendilerini sevmesini isteyen ama kendileri karşısındaki insanı istediği zaman istediği gibi işine geldiği zaman lafta seven insanlar hem kendileri mutsuz olurlar hem de çevrelerindeki insanları mutsuz eder, önce usandırır, sonra bıktırır en sonunda da kendilerinden uzaklaştırırlar. Ama o insanlar bunun farkına varamayarak hep suçlamaya ve olumsuz düşünmeye odaklandıklarından “ Okudu burnu büyüdü” veya “ Zengin oldu bizi görmez oldu” veyahut “İşe girdi bizi tanımadı” diyerek hayıflanırlar. Bunun içinde olumsuz düşünen insanların olduğu yerde çok zaman huzur olmaz.

Sevgili kızım,

Olumlu düşünen , sevgiye ve bilgiye önem veren yerlerde ise huzur olduğunu sende bilmektesin. İnsan mesela dersi değil, dersi veren öğretmenin o dersi güzel anlatmasından ve seninde olumlu düşünen sana güzellikleri anlatan öğretmenini sevmen sayesinde o dersi de sevmiş ve başarılı olmuş olursun.

Canım kızım,

Okulunu ve öğretmenlerini sevmeyen , sadece okula zorunlu olduğu için gelen arkadaşların zaman la okulunu bırakacaklar göreceksin. Her okulu bırakan insan gerçek manada başarısız olmaz. İnsanlar mesela okumayı sevmeyebilir ama bir meslek seçerek o mesleği en güzel en doğru öğrenerek, onun yanında da sadece işine odaklanarak işini severek, çevresinde güzellikleri görerek başarıyı yakalayabilirler. Tabii ki hem çalışarak, hem de okuyarak başarıyı yakalayanlarda vardır. Ama başarılı insanların hepsine baktığımız zaman hayata hep olumlu bakan, olumsuz durumlarda bile umutlu olarak olumlu düşünen “ bugün olumsuz bir iş oldu ama ilerde olumlu olacak” diye düşünen ve düştükçe ayağa kalkmasını bilen insanlardır.

Canım kızım,

Biliyorsun ki ben gazete okumasını çok seven insanım. Her gün iki gazete alıp okurum. Çok insan bu gazeteye verdiğim 40 kr, 50 kr paraya bakarak okuduğum gazeteye verdiğim parayı israf sayar. Ancak sende bilmektesin ki ben gazeteyi alıp, sadece başlıklarına bakıp, resimlere bakarak bir kenara atan okur değilim ve o gazetede başarılı iş adamlarını, başarılı yazarları, sporcu ve sanatçıların hayat hikayelerini, köşe yazarlarının çoğunu okuyarak kendimce derslerde çıkarmaktayım anlayana. Yani gazeteye benim bakışım ile sadece gazeteye verilen para olarak bakan insanlarda vardır. Olumlu baktığım için o hayat hikayelerinden güzel dersler alırım. Olumsuz insan ise “para boşa gitti” , diye düşünür. Bu okuduğum röportajlarda her başarılı insan tahsilli değil ama her başarılı insan çalışkan ve olumlu düşünen , düştüğü zaman ise ayağa kalkmasını bilen insanlar.Bunları her zaman olumsuzluklar bile daha iyi olmak için kamçılamış ve onlarda olumsuzluklardan aldıkları dersler ile uzun vadede olumsuzluklarını olumlu hale getirmiş insanlardır. Öyle ki 40 veya 50 yaşına geldiği halde olumsuz düşünen, ama hatasını anladıktan sonra , olumlu düşüncelerle hayatını güzelleştiren insanlar vardır.

Canım kızım,

Hayatta insanları genelde iki kısma ayırmaktayım.Bir kısım insanlar engellemelere, engellere rağmen , önüne çıkan fırsatları değerlendirerek hayatta başarılı olmayı bilen ve insanların dediklerine kulak asamayan, kimseye muhtaç olmadan ailesi ve işinde başarılı olan insanlar , ötekilerde onları izleyerek , onların dedikodusunu yapan, onlardan bir şeyler bekleyen, onların başarılarından kendilerine pay çıkarmaya çalışan insanlardır.

Canım kızım,

Her zaman sana ve ağabeyin ile çevreme söylediğim bir söz vardır. “ Zor yoktur, Allah insanlara gücünden ağır yük yüklemeyeceğini de beyan etmekte. Zor, olumsuz düşünen ve olumlu düşünenlerle uğraşmaktan ömür boyunca usanmayan insanların ağzından düşmeyen bir kelimedir”

Sevgili kızım,

Televizyonlarda, dizlerde, toplumsal hayatımızın kesitlerini izlemektesin. Orada görmektesin ki, kadın olsun, erkek olsun güçlükler karşısında yılmayan ve olayları olumlu yönde değerlendiren ama olumsuzluklarla karşılaştıkları zaman da akıllarını kullanarak ile kimseyi suçlamadan işin içinden çıkan insanların olumsuzluklarını hemen olumluya dönüştürdüklerini görmektesin.

Canım kızım,

Yazılan yazılarda, kitaplarda çok zaman televizyon seyretmek olumsuz bir şey gibi öğretilir. Ama her şeyi olduğu gibi televizyonu da olumlu düşünerek , bize verdiği dersleri de göz önüne alarak, orada dizilerdeki karakterlerin hayat mücadelesini de göz önüne alarak onlardan bile olumlu şeyler edinebilmekteyiz. Demek ki kötü ve tehlikeli olan televizyon değil, televizyona insanın bakış açısı ve televizyonu ders almadan, olumsuzlukları ciddiye alarak olumlu mesajları görmemezlikten gelmemizden kaynaklanmakta.

Sevgili kızım,

İnsanlar mesela kendisi ile arkadaşlık kurmak isteyenler bilgili insan olsa bile eğer ondan bir şey öğrenmek amaçları yoksa , “ adam amma da geveze” veya “adam amma da boş “diye düşünür çok zaman. Ama insandan faydalanmak istersen illa da en güzel okullarda okuman , en bilgili ailelerden çıkman gerekmez. Bazen anne ve baba öğretmen olan ailelerden bile lise bile okumayan veya okuduğu halde kaba saba insanlar yetişmekte.Demek ki insan anne ve babasından bile bir şey öğrenemez. Ama senin benden çok şey öğrendiğini hissetmekteyim canım kızım.

Sevgili kızım,

Olumlu düşünen insan , karşısında insanlarda güzellikleri görür. Olumsuz düşünen insanlardan rahatsız olursa onlara cevap vermeden uzak kalır. Çünkü olumsuz düşünen insanla baş etmek kolay olmaz. “Önyargıları yıkmak, atomu parçalamaktan zordur” diyen Eistein bunu boşuna söylememiştir.O yüzden bizler ne kadar anlatırsak anlatalım insanlar olumsuz düşüncelerini olumluya dönüştüremezse onlardan uzak kalmalıyız.

Canım kızım,

“Olumlu düşünen ve olumlu şeyler anlatanlar ile olunca sohbet etmek bize zevk verir. Olumsuz düşünen insanlarla olmak insana acı verir. O yüzden bizler başkalarına umut verdiğimiz kadar bizlere de umut veren insanlarla el ele ancak güzellikleri yakalarız. Bunları göz önüne alırsak hayat bize başarılı olmamız için her zaman gülümser. Seven insan , gerçek manada güzellikleri seven insan geçmişe takılıp kalmadan ileriye bakarak güzellikleri yakalar. Benim sana mektup yazmam gibi insanlara ilerde faydalanacağı şeyler bırakır o da bazen bir güzel söz olur.

Canım kızım,

Ben anlattıklarım sadece sana değil, olumlu ve güzellikleri gören herkes okusun diye paylaşımı sevdiğimden dolayı burada yazmaktayım ve paylaşmaktayım. Ben güzellikle yazarım isteyen okur istediği manada yorumlar. Okuyanın yorumuna , kültürüne, hayata bakış açısına kalmış bu yazının değeri. Olumlu düşünen okur faydalanır , okuyanlardan “ bizi küçümsemiş, kötülemiş” diyen de çıkarsa ben ne yapayım

Canım kızım,

Gel mektubumun sonunda seni okuyarak kucaklayayım.Sevgimin gösterisi olarak seni bir öpeyim.

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..