Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Olumlu düşünme

Olumlu düşünme
 

Son zamanlarda, çevremde, sevdiğim insanlar arasindan hiçte hoşumuza gitmeyen davranislar görmekteyim. Bu olaylardan nasil etkilenmedigim ve nasil herzaman keyfim yerinde vurdumduymaz davrandigim bana soruldugunda verdigim cevap; Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurum. Hatta bazen etrafimdakileri çıldırtırım. Bazen ”Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?” derler. Birisi nasıl olduğumu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirmi. “Bomba gibiyim.” Boylece motivasyonumu kaybetmem. Yanımda çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse, yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırm.

Bu tarzım etrafimdakileri fena halde düşündürüyordu. Her sabah kalktığımda kendi kendime benim bugün iki seçimin var: Kendini ya iyi hissedecek, ya kötü, derim. Ben iyi olmayı seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki seçimim var: Kaybetmek, ya da ders almak. Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana bir olaydan şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var. Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim.

Bu kadar kolay mı yani? Demeyin. Evet bu kadar kolay. Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır. Ben her durumda nasıl davranacağımı seçerim. Ben insanların benim tavrımdan nasıl etkileneceklerini seçerim. ortamın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçerim. Yani, hayatımı nasıl yaşayacağımı seçerim!. Hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep böyle davranırım.

Bir kaç yıl önce, başıma çok tatsız bir olay geldi. Suçsuz yere iki sene, yabancı bir ülkede sorgulanmak zorunda bırakıldım, hic bir yere cikamadim ziyaretime gelenler kabul edilmedi, kendimi savunmam iki senemi aldı. Iki sene sonra yasadıgım ülke olan Hollanda’ya döndügümde, beni soranlara “Bomba gibiyim” dedim. Bomba gibi. Iki yilda neler hissettin diyenlere. Orada bulundugum süre icerisinde , iki seçimim var diye düşündüm. Ya yaşamayı seçecektim, ya ölümü. Ben yaşamayı seçtim. Calıstım, ögrendim kendimi gelistirmenin yollarını aradım. 8 adet sertifika aldim, harika insanlar tanıdım. Cok iyi ingilizce ogrendim. Sorgulanmam iki sene daha fazla sürseydi Ingiliz edebiyatı dalında bir ünüversite egitimi daha yapacaktim. Yani negatif görünen bir ortamı pozitife cevirme yollarını aradım ve buldum. Hollanda’ya geldigimde kondisyonum gayet iyiydi 70 dakika durmadan kosabiliyor, yerden 140 kg agirligi kaldirabilyordum

Ben kendi olumlu tavrımın büyük katkısı ile yaşadım. Yaşamanin anlamini kavramak bu iki senede bana ders oldu.
Her gün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu o iki yıldan öğrendim. Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunuda.

Şimdi bende size iki seçim sunuyorum: 1.Bu olayi Unutup gitmek. 2. Bu yaziyi kopyalayip saklamak. (Ben, sizlerle paylaşmayı tercih ettim.)

Saygılrımla,

Mustafa Uçman

 
Toplam blog
: 92
: 2862
Kayıt tarihi
: 14.01.08
 
 

Hatay-Antakya’da 1963 yılında doğdu. İzmir İmam Hatip Lisesinden sonra 1981 yılında aile birleşim..