Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

21 Haziran '08

 
Kategori
Efsaneler
 

Ölümsüz Firavun!

Ölümsüz Firavun!
 


Firavun öldü!.. Teb şehrinin dev sütunlu kocaman tapınaklarında rahipler dua ediyor, cenaze şarkıları söyleniyor, ağlayıcıların acı acı haykırışları göklere yükseliyor.


Mısır' ın Kralı Firavun, öldü!.. Fakat o yine yaşayacaktır. Kral sarayında, daha şimdiden ölü ilâçlayıcıları harıl harıl çalışıyorlar. Ölünün vücudu yarılıyor, ciğer, böbrek, bağırsak gibi gövdenin boşluklarındaki organlar çıkarılıyor. Bunlar güzel kokulu sıvılara batırıldıkları için sonra konulacakları mermer kap içerisinde hiçbir zaman kokuşup çürümeyeceklerdir. Firavunun vücuduysa birçok işlemin ardından kurutulacak, mumyalanacaktır. Sonra onu güzel kokan bez bantlarla sıkıca saracaklar, üzerine ölen kralın yüz hatlarını çizecekleri bir altın kaplamayla kaplayacaklardır.


Firavun artık dirilmeye hazır bir durumdadır!.. O gün gelinceye kadar çölde, bir dağın yamacında, çok iyi gizlenmiş olan mezarın dibinde yatacaktır. Mumyanın yeraltında yaşantısına devam etmesini sağlamak için, hayattayken kendisine ait olan eşyası, silahları, mücevherleri taş sandukanın çevresine yerleştirilecek. Firavun geri geleceği için ırmağı geçebilmesi, yeniden doğabilmesini sağlayacak olan kutsal sandalı da yanına koymayı unutmayacaklar.


Firavun' un yeniden doğmamasına imkân ve ihtimâl yoktur!.. Çünkü O, tanrı Ra' nın yâni güneşin oğludur. Ölmeden evvel Ra' nın temsilcisiydi, simgesiydi, Mısırlılar' ın güneşiydi. Ve onun yaşantısı da, her gün tanrısal sandalıyla ırmağı geçerken, sabahları parlak ışıklarıyla suları yalayan, öğle vakti kızgın ışıklarıyla her yeri ısıtan ve ırmağı aştıktan sonra akşam, çölde batarken solgun ışıklarıyla ırmağı son bir kez daha aydınlatan yardımsever tanrı Ra' nın yaşantısından değişik olamazdı.


Sabahları Horus adını alan ve bir gün evvelki güneşin oğlu olan güneş, tıpkı saltanatının başlangıcındaki genç Firavun gibi, cesur, yiğit, hayat dolu genç bir savaşçıdır. Öğle vakti, tıpkı bütün savaşlarını kazanmış, herkese söz geçiren muzaffer Firavun gibi, güneş de bütün görkemi içerisindedir; O, artık tanrı Ra' dır; Nil vadisini boydan boya geçerken insanlara bütün barış sanatlarını öğretir.


Akşam olunca da o, batan güneştir, ona Osiris denir. Tıpkı birkaç gün evvel ölen Firavun gibi hayatta kalmak için boşu boşuna mücadele etmiştir. Zaman nasıl Firavun' un hakkından gelmişse, güneşin de hakkından gelmiştir. Güneş, Karanlıklar Kralı, can düşmanı Seth tarafından öldürülür ve yere düşer. Seth bu galibiyetinden sonra kurbanının vücudunu doğrar ve parçaları Nil Nehri' ne atar. Kıyıda her akşam dolaşan fellâhlar, büyük nehrin kızıl sularında bu kanlı parçaların sulara yansıdığını görebilirler.


Artık gece olmuştur... Zavallı tanrı İsis, eşi Osiris' i aramaya çıkar. Solgun matem ışıklarıyla Nil vadisini aydınlatır; çünkü gece tanrıçası İsis, Ay' dır. Gözyaşları içerisinde o da gökyüzünü boydan boya aşar. Yazının, bilimin ve sanatların bulucusu karaleylek başlı tanrı Thet' in ve çakal başlı tanrı Anubis' in yardımlarıyla sonunda Osiris' in parçalarını bulur. Onları biraraya getirir ve ilâçlar. Mumyalanan Osiris nihayet yeniden doğabilecektir.


Sonra birden sabah güneşi, oğlu genç savaşçı Horus şeklinde dirilir. Horus, düşmanı Seth' e saldırır, onu zincirlere vurur, annesi İsis' e teslim eder ama şefkatli ana onu bağışlar. Öyleyse Seth her akşam aynı cinayeti yeniden işleyebilecektir.


Genç Horus, gökyüzünü tekrar ele geçirmiştir. Güneş Ra, Mısır' ı yine nurlu ışıklara boğar, akşama kadar yâni Osiris oluncaya kadar ona hükmeder ve sonunda yine Seth' in kurbanı olur.


Lâkin geceler ve gündüzler birbirini izlemeye devam ettikçe, o da tekrar dirilmeye devam edecektir. Hiçbir şey kesinlikle ölmez gökyüzünde; hiçbir şey kesinlikle ölmez Mısır topraklarında... Firavun gerçekten ölmüştür ama o, Mısır' ın efendisi, Mısır' ın güneşidir. Ağlayanlar, tıpkı İsis gibi, dövünüp haykırabilirler. Herkes bilir ki o yeniden doğacak ve ebediyen yaşayacaktır. Sandalı yanıbaşındadır ve ırmağı aşıp güne kavuşması için onu beklemektedir.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..