Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölümün rengi

Ölümün rengi
 

Ölüm ne renk acaba? Hayatımızda her şeyi bir renkle tarif ediyoruz da, ölümün gerçek rengi ne ola?
Yastayız diyoruz, siyahlara bürünüyoruz cenaze törenlerinde. İçim karardı diyoruz, anlatırken yakınımızı yitirdiğimizde. Kara topraklara verdik en sevdiğimizi diye feryad ediyoruz. Karalar bağlıyoruz ardından...
Ama; bembeyaz kefenlere sarıp, bir kaç çörek otu serpiyoruz üzerine. Bembeyazları giydiriyoruz kadın da erkek te olsa farketmeden hepsine...
Bu nasıl bir çelişkidir, biz karalara bağlanırken; bembeyazla sarmalayıp son yolculuğuna hepsini...
Ölüm ne renk acaba?
Bir çok yerde okuyorum, bir çok görüntü izliyorum. Kalbi durup yeniden dönen insanlar anlatıyor. Bir ışık vardı diyorlar; çok parlak bir ışık...Göz kamaştıran bir aydınlık.
Aydınlık, siyah olur mu?
Hz. Mevlânâ'nın vefat gecesine "şeb-i arûs" denir ki, manası "aşıkın maşukuna kavuştuğu gece, vuslat gecesi" demektir.
İman edenler için ölüm, bir son değil; gerçek yaşama atılmış bir adım, Yaradan’la tam bir kavuşma halidir. Ve daha doğmadan bellidir, o gün, o dakika ve o saniye...Ölenin ardından yapılan ‘’keşke’’ konuşmalarının bir anlamı da yoktur. Doğum anından itibaren o saniyeye doğru yol almaktadır insanoğlu. Postmodern felsefe anlayışında eldeki hayat fırsatının ‘’en iyi, en mutlu’’ şekilde geçirilmesi bir hedef olduğundan ölüm, iman edenlerle aynı şekilde algılanmıyor.
Algılanma şekli ne olursa olsun, ne şekilde anlatılırsa anlatılsın; bizim şu anda yapabildiğimiz sadece son yolculuğuna uğurladıklarımızın ardından hissettiklerimizdir. Onların ne hissettiklerini veya o anda ne yaşadıklarını tam olarak anlamamız mümkün değildir. Ne din bilimi ne de diğer bilim dallarında bu konuda herkesin hem fikir olduğu bir sonuca ulaşılmamıştır. 2+2=4 gibi...
Yakın zamanlarda üst üste aldığımız haberler, yaşadıklarım ve beklemeler beni bu konuya tekrar geri getirdi.
Açıklamalar ne şekilde olursa olsun, yaşanan bir duygu var ki...Özlemek, boşluğun doldurulamaması...Acı bir tebessümle anarak hatıralarda yaşatmak...Rüyalarda kavuşmak ve konuşmak...Tek yönlü alınan biletle çıkılan o yolculuğa uğurladıktan sonra, geride kalanın hissettikleri...O anda renk kalmıyor, her şey flu...Teslimiyetin son hali...
Ölümün rengi var mı acaba? Ben hala bulamadım...

.........................................
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Yahya Kemal Beyatlı


 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..