Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '07

 
Kategori
Futbol
 

Ölümüne Galatasaray

Ölümüne Galatasaray
 

İnsanlara zarar vermenin çeşitli yolları vardır. Eğer bedensel temas ile zarar vermek, O’na acı verecekse, acı verenin haz duymasının da beklenmesi gerekir. Ani gelişen ve kontrolün kaybolduğu anlardaki fiziksel saldırılar hariç, tasarlayarak adam öldürmek, hem intikam duygusunun tatminini hem de bu tatminden gelecek hazzın doruğa çıkmasını sağlar. Acıdan sonra gelen sorumluluk; şok atlatıldığında ortaya çıkar ki bu da bazı intikam türlerin pişman olup olmamasıyla anlamlıdır. Bazıları pişman olur, bazıları olmaz.

Elimde kumanda televizyon kanallarını dolaşırken, Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi televizyonu GS TV’de; Galatasaray’ın eski şampiyonluk ve başarı görüntüleri parça parça verilirken, arkada fon müziğinde çalan marş-şarkı sözleri kanımı dondurdu. Kulaklarıma inanamadım ve şok oldum:

“Gerçekleri tarih yazar

Tarihi de Galatasaray

Ölümüne ölümüne

Ölümüne Galatasaray”.

Bu nasıl şarkı sözüdür, bu nasıl bir övünme göstergesidir? En centilmen spor yöneticisi seçilen Galatasaray Spor Kulübü’nün Başkanı Sayın Özhan Canaydın, bundan habersiz midir? Habersiz olması olanaksız, çünkü Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi televizyonudur bu.

Ölümüne, ölümüne Galatasaray.

Ne için ölünecek, niye ölünecek?

Sonra, ölüm niye? Spor yaparken, futbol oynarken ölmek mi gerekir?

Ahlâkdışı bir davranışın üretimine nasıl izin verilir? Bu davranışa kayıtsız nasıl kalınır? Ahlâk konumunun biçimsiz olması, ahlâksal tercihte “ölümüne” eyleminin kullanılması, bir spor kulübünün, hele de centilmenlik ödülü almış bir Başkan’ın kulüp televizyonunda nasıl ele alınır? Türkiye’de hiçbir kulübe nasip olmayan kupalar almış olan bir kulübün bir şarkısında, kulüp televizyonunda “Ölümüne Galatasaray” denir mi?

Kanım dondu ve halâ da üzerimden atamadım bu korkuyu. Bu ahlâksal normun varlığını sürdürmesi, tasarlanan ve uygulamaya sokulmak istenilen “fair play” ilkesiyle uyuşmaz, bağdaşmaz. “Ölümüne Galatasaray” diyen kulübün rakip kulüpleri de “2 Kere Ölümüne”, “3 Kere Ölümüne” derse ne olacak? Gerçi O’nlara verilen bir hak gibi savunulamaz ama iş buraya kadar gidebilir. Taraftarların temel gereksinmeleri gibi sunulan bu “norm”dan hemen vazgeçilmelidir.

Bu eyleme aracılık etmek, akılcı toplumun ve akılcı yöneticilerin işi olmamalıdır. Pişmanlık, onurlu bir eylemdir. Bu eylemin “ölümüne” örgütlenmesi neyi, kime, ne kazandırır? Bu şarkı sözleri hemen değiştirilmelidir. Akıl bunu gerektirir. Değilse, tasarlayarak adam öldürmekten hiçbir farkı kalmaz. Ölümüne futbol oynanmaz.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..