Ölümünün 4. yılında Eğitimci yazar Fahri Ersavaş'ı anıyoruz

Kalbim seni sevdikçe derinden

Vazgeçmem o hazzın seferinden

Bir yaz günü çalsam da kapını

Baksan bana tül perdelerinden… (1)

Yukarıdaki dizelerin sahibi eğitimci yazar ve şair Fahri Ersavaş’tır. Ersavaş aramızdan ayrılalı 4 yıl oldu. Sadık bir dost vefalı bir insandı. 1970’lerden bu yana tanışıyorduk. Zaman zaman çeşitli sanat ve kültür dergilerinde yana yana geliyorduk. Türk Dili, Gülpınar, Sarızeybek, Kemalist Ülkü, Yeni Defne, Çağırı ve Tarla gibi dergilerde bir araya geldiğimiz oluyordu. Onunla ilgili bir başka yazım da demiştim. 1998 yılında Kütahya Simav’da yapılan Anadolu şairleri buluşmasında bir araya gelmiştik.  Şiir ve yazılarında yazdığı gibi gerçek bir Anadolu insanı idi. Hoş sohbet ve cana yakın idi. Daha doğrusu babacandı. Sık sık telefonla görüşüyor, sanat, edebiyat kulvarında birlikte mektuplaşıyorduk. Telefonlarda sık sık gözlerinden rahatsız olduğunu söylüyordu. Halen arşivinde 7,8 mektubu vardır. O günlerin anısına bana gelen 10.12.2004 tarihli mektubunu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Adı geçen mektup bilgisayar ortamında yazılmıştır. Aynen yazdığı gibi sunuyorum:

İstanbul:10.12.2004

Değerli şair, Aziz Kardeşim Abdülkadir Güler Bey,

İstediğiniz yazıyı geçte olsa yazmış oldum. Ancak yeni kendime geliyorum. İnşallah sonu iyi ola ak. Sorma bir şair arkadaşımın tavsiyesine uyup 4 sene evvel katarak ameliyatı olmuştum. Herif makinesi külüstür olduğu için gözümün korneasını berbat etti. Bulutlu gördüğünden işe yaramıyordu. Nihayet korneayı değiştirdik. Ama tam görmesi için aradan bir yıl geçmesi lazımmış. Çok dikiş atılmış. Kolay değil ameliyat, iki saat sürdü. Bu arada sağlam gözüm de mart ayında rahatsızlıklar başladı, Ağustos'a kadar neredeyse hiç görmez hale gelmişti. Onu da Ağustos başında lazerle açtılar. İşte durum size anlatmaya yazdığım gibi.

Sen ne âlemdesin?  Sağlığın yerinde mi? Yeni çalışmaların var mı? Benim iki çalışmam vardı, gözlerimden dolayı yarım kaldı.Yılbaşından sonra onları tamamlamağa çalışacağım. Ben gün evvel Ferit Ragıp (Tuncor) Hocayla Beyazıt Devlet Kütüphanesinde buluştuk. Hazırladığı şairler Antolojisine seni almakta tereddüdü vardı. Ben de hiç düşünme al dedim. Abdülkadir Güler artık bu antolojilere ( seçkilere) rahatlıkla girebilir dedim. Fethiye’den Ünal Şöhret Dirlik’le Söke’den Abdülkadir Güler son dönemin en iyileri. Şimdilerde şair mi yetişiyor dedim. Hakikatten artık şair yetişmiyor. Al eline kalemi, yaz aklına geleni, kabilinden şiirler yazıyorlar. Böylesine kolaya kaçanlar şair olur mu? Tabi yazdıklarına şiir denirse… Bir de öyle havalara giriyorlar ki sorma gitsin. Her neyse Fethi Hoca hazırlayacağı antolojiye her ikinizi de alacak…

Sevgili Güler, burada satırlarıma son verir, çalışmalarında başarılar diler ve gözlerinden öperim. Ayrıca adaşıma (Sökeli Fahri Sevil) ‘e de çok çok selam ederim.  Hoşça kal aziz şairim.

Fahri ERSAVAŞ

( İmza)

 Ne yazık onun adaşı ve benim can dostum olarak tanıdığım Fahri Sevil’de 26 Mart 2013’te aramızdan ayrıldı. Onunla şimdi görüşüyorlar tahmin ediyorum. Fahri Sevil’i de rahmetle anmadan geçemeyeceğim...   

Şair Fahri Ersavaş mektubunda yazdığı gibi gözlerinde katarak vardı ve sağlıklı bir ameliyat yapmamıştı. Bundan da şikâyetçi idi. “ Adaşım” dediği Sökeli şair Fahri Sevil’di. Ne yazık ki yukarda adı geçen Fahri Ersavaş, Ferit Ragıp Tuncor ve adaşı Fahri Sevil arka arkaya vefat ettiler. Her üçüne de Allah’tan rahmetler diliyorum. Mekânları cennet olsun.

Antolojiye gelince. Ferit Ragıp Tuncor azimli ve çalışkan ve de üretken bir yazardı. Son zamanlarda çok geniş çapta Türkiye şair ve yazarları konusunda bir Ansiklopedi hazırlıyordu. Benden de özgeçmişimi ve şiirlerimden örnekler istemişti. Bunları Yeni Defne dergisinde de yayınlıyordu. Ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Bilmiyorum nice oldu? En son öğrendiğime göre kitaplarının çoğunu Çanakkale 18 Mart Üniversitesi' ne armağan etmişti. Bu üniversite ( ÇÖMÜ)  Çanakkale Zaferinin 100. yılı munasebetiyle Türkiyenin en büyük kütüphanesini yapıyorlardı. Ben de oraya geçen yıl  35  koli ( tahminen 1400 ) kitap armağan ettim...Mehmetciklerimize ve sevgili öğrencilerimize helal olsun..Sırası gelmişken  Çanakkale Zaferini kanlarıyla sulaylan ve  bu vatanı bizlere kazandıran şehit ve gazilerimizi de şükranla yad ediyorum..  Nur içinde yatsınlar...

Eserlerinden bazıları: Kır Çiçeği, Yüzüncü Yıla Şiirler, Sularda Yüzen Dallar, Kıbrıs Şiirleri Antolojisi, Çanakkale Şiirleri Antolojisi, Hamasi Türk Şiirleri Antolojisi gibi eserleri vardır.  Fahri Ersavaş’ı 02 Ekim 2012 ‘de 92 yaşında iken kaybettik. Sevgili kadim dostum ve bir ağabey olarak sevdiğim Eğitimci, yazar ve şair Fahri Ersavaş’ı vefatının 4.Yılında saygıyla ve rahmetle anıyor, sözlerimi Yahya Kemal Beyatlı’yı hatırlatan “Çamlıkta“adını taşıyan şiiriyle bağlamak istiyorum.

Gitsek bir akşamüstü aşarken güneş dağı

Kandilli sırtlarında dolaşsak o çamlığı

Görsek de karşı sahili dalsak hayale biz

Bambaşka coşkularla bezense mavi deniz

İnsek de hızla sahile, ay doğmadan evvel

Sarksın omuzlarından o kumral saçın tel tel

Baksak da gökyüzündeki binlerce yıldıza

Birlikte şarkılar, şiirler söylesek yaza

Görsek de mehtabın deniz üstünde rengini

Duysak seninle dalgaların hoş ahengini

Hiç bitmesin zaman, devam ettikçe sevgimiz

Kalsın bu akşam anısında bu yerde iz…(2)

  1-Fahri Ersavaş, Yeni Defne, / sayı:184, 189 Temmuz - Ağustos 1997 

  2- Fahri Ersavaş, Yeni Defne Cilt 18, Sayı:250, Ocak 2009- İstanbul    

Abdülkadir GÜLER

04. Ekim 2016 - SÖKE