Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '17

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Ölümünün 44. yılında Aşık Veysel'i anmak

Ölümünün 44. yılında Aşık Veysel'i anmak
 

Halk Ozanı Aşık Veysel ( 1894- 21 Mart 1973 )


Âşık Veysel Şatıroğlu, (  1894  - 21 Mart 1973), sazı ile sözü ile bir halk ozanı idi. 1894 yılında Sivas ili,  Sarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde dünya ya geldi. Daha küçük yaşta iken her iki gözünü de kaybetti. Zor günler yaşadı. Milletini, yurdunu ve yurdun insanlarını çok seviyordu.  Birlik ve beraberlikten yana idi. 1965-1973 tarihleri arasında Üniversite talebeleri arasında sık sık sağ, sol kavgaları oluyordu. O bu kavgalardan yana değildi. Bir değişinde şöyle diyordu Âşık Veysel:

Bu nasıl kavgalar, çirkin dövüşler

Hepimiz  bu yurdun evlatlarıyız

Yolumuza engel olur bu işler

Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız

***

Hedef alıp dövüştüğün kardaşın

Seni yaralıyor attığın taşın

Topluma zararlı yersiz savaşın

Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız…

 

Bir birlerini acımasızca öldüren öğrencilerin bu çirkin hareketlerini hiç bir zaman uygun görmüyordu. Buna rağmen binlerce öğrenci canından oldu. Nice yuvalar yıkıldı, gitti…Aşık Veysel hiç bir zaman bir partiye veya bir ideolojiye kul, köle olmadı. Yağdanlık da yapmadı. Hep doğru bildiği yoldu özgürce ölünce değin çalıp söyledi.  Âşık Veysel için yazarlarımız ve şairlerimiz birçok sözler söylemişler ve şiirler yazmışlardır Sökeli yazar Samim Kocagöz Âşık Veysel için şunları söylüyor:

“Âşık Veysel’in günümüzün büyük bir Türk ozanı olarak ortaya çıkmasında herhalde dünyasının etkisi vardır. Âşık Veysel’in iki dünyası vardır; Biri karanlık dünyası, öteki içinde yaşadığı taşıyla, toprağıyla gerçek dünyası. Karanlık dünyası soyuttur,  geniştir ve anlam doludur. Bu, derinliklerle oluşan anlam yüklü dünyasıdır. Ozana esin veren bu dünyadır.(Türk Folkloru), Aşık Veysel’i yakından tanıyan ve onun hayat öyküsünü yazan gazeteci ve araştırmacı yazar Tahir Kutsi Makal’ da şunları yazıyor:

“Âşık Veysel dost insandır. Tadına doyum olmaz muhabbetinin, Veysel konuşurken Anadolu’yu dinler adam, Türküsünü, hikâyesini, derdini, dünyasını, Anadolu insanın sevgisini anlatır Veysel. Anadolu insanının derdini, davasını, ıstırabını anlatır dizelerinde.  

Türk Folklor Kurumu Genel Başkanı araştırmacı yazar Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğglu ise ( Ölümünün 8.Yılında Aşık Veysel 1981) tarihli kitabının bir bölümünde şunları yazıyor: “Kimilerinin iddia ettikleri gibi Veysel salt Ankara’daki bürokratları eğlendirmek için söylememiştir değişlerini. Gerçek bir halk adamı olarak, halkın duygu ve düşüncelerini de, kendi toplumsal sorunlarını da değişlerine konu yapmıştır. Bir başka değişle Veysel, doğa ve sevgi şiirleri de söylemiştir. Vatan, ulus ve Tanrı içinde çığırmıştır. Bu arada taşlamalar da yazmıştır,  Onun devrimciliğinin özünde insan sevgisi vardır.  Böyle olduğu içinde Veysel gerçekçidir. İşte bunun için de Veysel büyümüştür Ve çağlar boyu yaşayarak, ölümsüzlüğe erişecektir. ( 1 )  

Bunlardan başka Cahit ÖZTELLİ, Doğan HIZLAN, Süleyman YAĞIZ, Yaşar KEMAL, Abdullah Rıza ERGUVAN Sabahattin EYÜPOĞULU, Prof. Dr.  Talat HALMAN, Halim YAĞCIOĞLU, Afşar TUMUÇİN, Muzaffer UYGUNER, Hilmi YAVUZ, Ahmet KABAKLI, Suat TAŞER, Fikret KIZILOK, Konur ERTOP, Halim UĞURLU, Zeynep AVCI, İlhami SOYSAL, Muhsin ŞENER, İsmet Zeki EYYÜPOĞLU,İhsan HINÇER, Cihat BABAN,Aşık Murat ÇOBANOĞLİU,  Ümit Yaşar OĞUZCAN, Abdülkadir GÜLER,Gülten AKIN, Aşık Ali İzzet ÖZKAN, Aşık Nesimi ÇİMEN. Aşık Kemali BÜLBÜL, Aşık Ali ÇATAK, Rüştü ŞARDAĞ, Emin ÖZDEMİR, Vecihi TİMUROĞLU, Ümit KAFTANCIOĞLU Fikret OTYAM, Orhan Şaik GÖKYAY, Feyzi  HALICI,  Halil  KARABULUT,  Kul AHMET, Aşık Aslı BACI,  Aşık  ZülfikarDİVANİ,  Aşık GÜLHANI,  Aşık Ahmet POYRAZOĞLU; Süleyman ARISOY, Özcan SEYHAN, Prof.Dr. Saim SAKAOĞLU, Prof. Dr. Faruk Kemal TİMURTAŞ, Yavuz Bülent BAKİLER ve Adnan BİNYAZAR gibi yazarların ve şairlerin  Aşık Veysel için   söyledikleri birçok  kayda değer  sözleri vardır.(2)

Tek kelime ile Âşık Veysel aslını inkâr etmeyen bu toprağın sadık bir ozanıdır. 21 Mart 1973 yılında  Nevruzda   bir bahar  bayramında aramızdan ayrdıldı... Türk diline yaptığı hizmetlerden dolayı 1965 yılında TBMM tarafından Aşık Veysel’e bir maaş bağlanmıştır. O yıllardan sonra Âşık Veysel ancak maddi yönden bir nefes alabilmiştir. Bizden biridir. Toprağımıza, bayrağımıza ve geleneklerimize son derece bağlıdır.  Vefatının 44. Yılında saygıyla ve rahmetle anıyor, onun için en çok sevdiği “benim Sadık Yârim kara topraktır” dediği  “ KARA TOPRAK” adlı şiirinden birkaç dörtlükle sözü bağlamak istiyorum.

Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yarim kara topraktır

Beyhude dolandım boşa yoruldum

Benim sadık yârim kara topraktır

 

Nice güzellere bağlandım durdum

Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum

Her türlü isteğim topraktan aldım

Benim sadık larim kara topraktır

 

Koyun verdi, kuzu verdi süt verdi

Yemek verdi ekmek verdi, et verdi

Kazma ile dövmeyince kıt verdi

Benim sadık yarim  kara topraktır

 

Karnın yardım kazmayınan belinen

Yüzün yırttım tırnağıınan elinen

Yine beni karşıladı gülünen

Benim sadık yarim kara topraktır

 

Bütün kusurlarım toprak gizliyor

Merhem çalıp yaralarım düzlüyor

Kolun açmış yollarımı gözlüyor

Benim sadık yârim kara topraktır.

 

                                     Âşık VEYSEL

 

1-Ölümünün 8. Yıldönümünde Âşık Veysel,

İrfan Ünver Nasrattınoğlu Ankara 1981

2-  Aşık Veysel, Yaşamı, Sanatı  ve Eserleri, Battal Pehlivan, İstanbul 1984

 

Abdülkadir GÜLER 

25. 03. 2017-  SÖKE
 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..