Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

Ölüyoruz... Çünkü ehil değiliz!

Ölüyoruz... Çünkü ehil değiliz!
 

Ölüyoruz... Çünkü ehil değiliz!


 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasının üzerinden nerdeyse bir hafta geçti. Yangının trafo patlaması sonucu değil kömürün kendi kendine yanması sonucu çıktığı anlaşıldı. Faciayla ilişkili olarak onlarca kişi göz altına alındı, tutuklananlar oldu. Elbette hiçbir tutuklama ya da hiçbir ceza hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek... Hatta bütün bunlar ateş düşen evlerde, gerçekten yas olan evlerden bahsediyorum, yüreklere en ufak bir su serpmeye bile yetmeyecek.

Ama bir şeyler doğru yapılırsa bu faciaların devamı gelmeycek, bu ölümler en aza indirilebilecek... Tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi... Tıpkı insana değer verilen ülkelerdeki gibi... Tabii bir şeylerin doğru yapılabilmesi içinse her işin ehline bırakılması gerekiyor...

Facianın üçüncü günü bir misafirlikte ev sahibi rast gele kanal değiştirirken kulağımıza aşina olan birkaç kelime, (madenci, yaşam odası, Soma, ILO 176, facia...) duyduk... Bunun üzerine kanal değiştirmeyi bırakıp ekrana yoğunlaştık.

Bir masada birkaç kişi oturuyordu. Biri hariç beyaz giymişlerdi. Hepsi de çok gergin ve yorgundu. Önlerinde mikrofonlar ve karşılarındaysa bir kalabalık vardı. Bağıra çağıra bir şeyler soran kalabalığa, yine bağıra çağıra laf yetitştirmeye çalışıyorlardı. Masada oturanlardan yanındakilerin aksine beyaz giyinmeyeni tanıyıverdim önce. Facianın meydana geldiği madenin sahibiydi. Onu tanıyınca kalabalığın da ölen maden işçilerinin yakını olduğunu düşündüm önce. Ancak hassas bir zamanda böyle bir toplantının çok tehlikeli olacağını idrak edince birbirlerinin sözünü keserek soru soranların gazeteci olduğunu hayretle anladım.

Aslında dikkat çekmeye çalıştığım duruma mahalle kahvelerinden ya da dost sohbetlerinden vakıfsınız. Bu tarz ortamlarda konu ne olursa olsun ağzı olan konuşur... Hele de konu futbolsa... Bazen bu tarz sohbetlerde bile yadırgayacağımız bu insanların gerçekten önemli işlerin başına geçebilmesi ise çok garip. Oysa iş ehline verilmeli. Ve bir işte ehil olmak demek sadece konuşmak demek değil! Hatta gerçekten bir işi yapmak için sadece o işle alakalı okumak, yazmak, eğitim almak, tecrübe edinmek vs bile yetmez. Bütün bunlar bir aradayken anlamlı olabilir çünkü...

Soma'da bir kaza faciaya dönüştü. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Demek ki ehil olmayan birileri bir yerlerde bir hata yaptı. Ki bu sektörde hata ölüm(ler)e davetiye çıkarır. Oysa işler her noktada ehline bırakılmış olsaydı bütün bunlar olmayacaktı.

Ancak ne yazık ki ülkemizde buna dikkat edilmiyor... Herkes her işi yapıyor... Herkes harhangi bir bahaneyle herhangi bir işi yapmaya koyulabiliyor. Atanamayan öğretmen polis oluyor, eylemde kontrolünü yitiren polis hakim... Avukat siyaset yapıyor, siyasetçi başka iş peşinde koşuyor... Parası olan müteahhit oluyor, mühendis memur olmaya çalışıyor... İşi rast giden maden açıyor, işi olmayan orada işe giriyor... Birileri bir yerlerde ölüyor ama haber peşinde koşması gereken gazeteciler mağdur yakınlığına hatta hakimliğe soyunuyor...

Sonuç olarak... Ya hiç kimse işinde ehil değil ya da hiç kimse ehil olduğu işte değil... Bir yerlerde birilerinin hiç uğruna ölmesi biraz da bundan...  

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..