Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
Futbol
 

Olympiakos, Trabzonspor ve Kharkiv

Olympiakos, Trabzonspor ve Kharkiv
 

Olympiakos Galatasaray'ı zorlayamadı.


İstanbul Ali Sami Yen Stadında oynanan Galatasaray-Olympiakos karşılaşması, sarı-kırmızılıların baştan sona oyun üstünlüğüyle cereyan etti ve 1-0 bitti. Karşılaşmaya dair düşüncelerimizi anlatmanın en kolay yolu olarak Galatasaray’ın hafta sonunda oynadığı Trabzonspor maçı öne çıkıyor. O karşılaşmayı izleyip de Olympiakos maçını seyredemeyenler için bu mücadeleyi anlamanın en kısa yolu oyuncu eşleştirmek. Hafta sonunda bordo-mavililerin Gökhan, Umut ve Isaac’ten oluşturdukları hücum hattını düşünün. İşte bu hattın Olympiakos’taki karşılığı Diogo, Galletti ve Belluschi. Ersun Yanal nasıl top rakipteyken Hüseyin’i beşinci adam gibi savunmaya sokuyorsa Ernesto Valverde de Antzas’ı aynı şekilde kullanıyor. Doğal olarak Torosidis ile Patsatzoglou’nun rolleri de Serkan Balcı ile Selçuk İnan’ın. Sonuç olarak hafta sonunda Trabzonspor’a 3 gol atan sarı-kırmızılılar rahatlıkla Olympiakos’a 5 atabilirlerdi. Çünkü Ali Sami Yen Stadında izlediğimiz Olympiakos takımı Trabzonspor’dan kat be kat yumuşak bir takım. “Tabela niye böyle oldu?” diye soracak olursanız tam örtüşmeyen Tolga Zengin – Nicopolidis eşleşmesinden derim.

Hepimizin bildiği gibi Galatasaray takımının en kuvvetli yanı ileri uçtaki santrforu ve arkasında ona destek vermekle görevli üçlü. Ayrıca Kewell ve Arda’nın adam eksiltme ve ceza sahasına kat etme yetenekleri olduğundan Hakan Balta ve Sabri’nin bindirmeleri de hücumda çok etkili oluyor. Böylesi bir takıma karşı kanatlarda yeterli önlemi almayan Valverde, yukarıda bahsetmeye çalıştığımız kanat akınlarını birer oyuncu (Pantos ve Domi) ile durdurmaya çalışınca Skibbe’nin ekmeğine de yağ sürmüş oldu.

Kâğıt üzerinde etkili yıldızlara sahip olan Yunan ekibinde sadece Torosidis, Galletti, Dudu, Belluschi ve Diogo’nun toplam değeri 40 milyon Euro’yu buluyor. Buluyor ama iş bu değerli futbolcuları bir potada eritip takım haline getirmek olunca Valverde’nin sınıfta kalmış olduğu da açıkça görülüyor. İtiraf etmek gerekirse bu maç öncesi Olympiakos’u hiç seyretmemiş ve Şampiyonlar Ligi Ön Elemesinde Anorthosis’e elenmelerine pek anlam verememiştim. Galatasaray karşısında Olympiakos’u izlediğimde bu eleniş anlam kazanmakla kalmadı ayrıca Anorthosis deplasmanından nasıl 3-0 mağlup döndükleri de bilmece olmaktan çıktı. Kırmızı-beyazlılar için “Bugüne kadar Avrupa Kupalarında izlediğim en yumuşak takımlardan biri” desem herhalde abartmış olmam. Bu sebeple Galatasaray UEFA Kupasında Olympiakos’u kendisine ölçü alır da Kadıköy’e doğru bir rota çizerse bence hata yapar. Değeri yaklaşık 85 milyon Euro’yu bulan ama sahada “pamuk şeker” sertliğinde bir takım Olympiakos. Oysa İnönü’de ve Ukrayna’da izlediğimiz Metalist Kharkiv’in değeri Yunan ekibinin yarısı kadar yoktu ama topa sert ve mücadeleci oyunlarını hatırlarsak şimdiden Galatasaray için daha zorlu bir rakip olacaklarını söyleyebiliriz. Tüm bu anlattıklarımla Galatasaray’ın galibiyetine gölge düşürmek istemem. Herta Berlin – Benfica maçından gelen beraberlikle birlikte ilk maçlar sonunda zirveye kurulan sarı-kırmızılıların liderlikten hiç inmemesi dileğimiz. Amacım alınan galibiyette ve sergilenen etkili futbolda Yunan ekibinin payı da olduğunu anlatabilmek. Grupta bundan sonraki maçlar temsilcimiz açısından daha zor geçecek.

Olympiakos mu? Sıfır çekerlerse hiç şaşırmam.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..