Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ömer Dinçer ile sözleşme yaparak eczane açmak istiyorum

Ömer Dinçer ile sözleşme yaparak eczane açmak istiyorum
 

İş bu fotoğraf sanal ortamdan (gov.tr) damgalı bir alandan alınmıştır.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer DİNÇER dün TBMM Genel Kurulu’nda ilaç fiyatları çerçevesinde Türk Eczacılar Birliği’nin örgütlenmesini ''HEDEF ALINMADIĞINI'' vurgulamış.

Oysa bir anlamda Hükümet'in bu konudaki haklı çıkışına büyük kentlerden beldelere kadar ECZANELER CAN ÇEKİŞİYOR diye yazanlar da yazdıranlar da TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ değil miydi? Ne oldu birden bir Sayın Bakan? Sanırım için içine kimseleri fazla küstürmeyelim diyerek ''doğru karardan az da olsa yavaş yavaş vazgeçelim'' kararına mı ulaşmaya başladınız?

Gazetelerden öğrendiğime göre ilaç fiyatları konusunda çok haklı olarak ilaç sanayii yetkilileri ile görüşerek size göre ''iki temel avantaj'' sağlamış bulunursunuz. Bu konudaki tespitleriniz ile içinde bulunduğunuz ekonomik zorunluluklar birbiri ile çelişiyor. Yoksa siz de mi bir anlamda 68 Kuşağı gibi düşünmeye başlıyor: Hak, adalet, sömürü, haksız kazanç, maliyet muhasebesi, pazarda oluşturulmak istenen aşırı kârları engellemek, narh koymak, genel çıkarları korumak, sosyal adaleti tesis etmek, fakir fukardan emekliden işçiden olduğu gibi Devlet'ten de kimselere para kaptırmam mı diyorsunuz?

Bunları bende çağrıştıran sözleriniz şunlar: ''Onlardanbir tanesi kamu harcamalarının 2.5 milyar liraya yakın tasarruf ediliyor olmasıdır. İkincisi ise yüzde 25-30 arasındaki indirimden vatandaşların cebi de etkilenecektir. Modern yönetimin en temel ilkelerinden birini uyguluyoruz. Genel çıkarlar özel çıkarların üstündedir. Ben o hakkı korumaya devam edeceğim.''

Şİmdi içinde bulunduğumuz ve sizin de: Öyle bir uygulama yapmalıyım ki çoğunluk rahatlasın, kimse de fahiş kazanç elde etmesin, yetti gayrı, dediğiniz durum çerçevesinde gelin şu işi birlikte irdeleyelim: Yaptığınız hesap doğru sanırım. Ne var ki daha önceleri nerelerde idiniz Ömer Bey? Sizden önceki iktidarlar sıkı anlaşma yapmışlar anlaşılan. Benzeri anlaşmalar bankalar ile de yapılmıştı. Bu uygulamaya ise el atan yok her nedense!

Sizin istemekte olduğunuz Devlet adına ''eczaneler ile tek tek anlaşma yapmak'' uygulaması demokrasinin eşitlik ilkesine de tarafınızdan daha bir içine sürüklendirildiğimiz liberal ekonomi uygulamasına göre de yanlış bir istek bence. Çünkü Devlet ticaret yapanmaz, ticarette, üretimde ve pazarlamada kimseyi kollayamaz. İlaçların gelişigüzel cıcılı bıcılı çeşitliliği, her birinin içeriklerinin birbirine yakın olmasına rağmen fiyatlarındaki aşılılıklar, dokrorlar ile eczacılar arasındaki ''duygusal yakınlıkların yurtdışına bile'' uzanan boyutları yanında MİLLETİN ALINTERİ GÖZ NURU ile biriktirilen DEVLET HAZİNESİ'nin yılda en az İKİBUÇUKMİLYAR TÜRK LİRASI soyulmakta oluşu sizi de çileden çıkarmış anlaşılan.

İşte 24 Ocak Karaları doğrultusunda getirildiğimiz LÜKS TÜKETİM ve HASTALAR ÜZERİNDEN yapılmaka olan SÖMÜRÜ bu olsa olsa gerek Sayın BAKAN. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın diğer etkinlik alanlarına özellikle İŞSİZLİK konusuna niçin bu kadar eğil(e)mediğinizi de merak etmekteyim. Çünkü bu alanda unutmalayım ki sizin ortaya çıkarmış olduğunuz İKİBUÇUKMİLYARLIK tasarruf yapma imkanından çok daha değerli olan İŞSİZ İNSANLARIN canları, ruhları ve gelecekleri de var.

Bu konuyu da umarım çok yakın bir gelecekte değişik ''avantajlar'' ve tutkunu olduğunuz ''modern yönetim ilkeleri'' bakımlarından kamuoyuna duyurmaya başlayacaksınız. Çünkü asıl sorun burada. Çünkü ruh ve beden sağlıkları günden güne bozulmakta olan asıl kişiler bu alanlarda. Bence herbir can peşine düştüğünüz İKİBUÇUKMİLYAR TL'nın çok daha üstünde bir değer taşımaktadır. Sanırım LİBERALİZM - KAPİTALİZM - SERMAYE - SÖMÜRÜ - DEMOKRASİ konularını da içeren EKONOMİ POLİTİK okumanız gerekiyor.

Anladığım kadarı ile siz ve bazı iş arkadaşlarınız dün olduğu gibi bugün de bir düş olabilen SOSYAL ADALET'i de içeren SOSYAL POLİTİKALAR içre işler yapmak istiyorsunuz. Bu anlamda gönlüm sizden yana da olsa ÖZAL'ın ivedilikle kelle koltukta uygulamaya koyduğu 24 Ocak Kararları'nın hepimizi içine sürüklediği Küresel Ekonomi tutsaklığı bunu engelliyor ne yazı ki. ECZACILAR gerçekten çok kazanıyor; bu açık. Öyle ise bulunduğunuz makamları da göz önüne alarak soruyorum: Bu gibi israfları durdurmamak için YEDİ UZUN YIL boyunca neden beklediniz?

İki yıllık eczacı gencin altında son model araba alınıyor bu ülkede. Olacak iş mi bu? Babasının direksiyona kurulamadığı, araba hayalleri ile yaşamakta olduğu bir ülkede ''nereden geliyor'' bu yoğurdun bolluğu. Yeni mi farkettiniz? Yanlış giden ne idi; bunu da açıklayın bir gün. Unutmayınız ki Devlet ya da İktidar olarak bakkala, markete, şirketlere müdahale hakkınız yok ise bir yönü ile bir al - ver alanı gibi çalışan eczanelere de sözleşme uzatma hakkınız yoktur.

Kaldı ki ECZANE İŞLETMEK için 4 - 5 yıl fakülte okumaya ne gerek var? Hangi eczacı hangi ilacı yapmak zorunda kalıyor artık? Bir de ilaç yapma işini iki yarı yıl farmakoloji okuyanların becerebileceğini hiç de sanmıyorum.

Olayın özü: SERBEST PİYASA şartlarına göre ben de bir ECZANE AÇMAK istiyorum Sayın BAKAN: Yollayınız yetkilinizi, oturup görüşelim sözleşmenin şartları için. Eczanesi olmayan beldelerden birisine atanmak dahil, var mısınız?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..