Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ömür boyu evlilik olmaz

Ömür boyu evlilik olmaz
 

Uzun süreli ilişkiler insanı tüketir.

Ömür boyu evlilik olmaz.

Evlilik zaten mantıklı bir kurum değil ama insanlar inanmış bir kere. Toplumsal ve ahlaki açıdan zorunlu gibi üstelik. Ben öteden beri bilinmeyen, kontrol edilemeyen ilişkilere karşıyım. Sevişmek için yatağa giren iki insanın o mahremiyet duvarları arasında birbirlerini kesmeyeceğini bilebilir miyiz? Bu nedenle serbest birlikte yaşamayı sağlıklı bulmuyorum. Benim istediğim özgür sosyal hayat ne yaptığınızı bileceğim lakin görmeyeceğim. Bırak kim ne yaparsa yapsın tamam ama senin aşkınla kandırdığın ve sözde aşk yuvasına soktuğun kadının sırtında sigara söndürmediğini nereden bileyim.

Yeni nesil evliliğe değil evliliğin bugünkü şekline karşı. Birkaç nesil sonra bugünkü evlilik kurumunun çökeceğini düşünüyorum. Kurumun çökmesi önemli değil; çünkü zaten yanlış. Asıl dağılan bu kurumdan yönelişler nasıl olacak? “ Birlikte yaşama” şimdilerde münferit de olsa prova edilmeye başlandı bile. Lakin bu yanlış bir yöneliş. Entel Maria yapsa belki sorun olmayacak ama göre göre Hacer’in mor fistanlısı da birlikte yaşamak isteyecek. Ve büyük ihtimalle, Allah göstermesin, hayatının geri kalan kısmını servilerin altında sürdürecek.

Yani bir yandan insanlar sanatçılar gibi sevgili ayağıyla nikâhsız düğünsüz birlikte yaşayacak, birini bırakıp ötekine gidecek; bunu yapamayanlar da gözyaşlarıyla ıslattıkları yastıklarda sevmedikleri ya da bıktıkları eşleriyle çok matah bir şeymiş gibi ömür boyu bir yastığa baş koyacaklar.

Oysa hayatımızı planlayabilir, ilişkilerimizi kendi istediğimiz şekilde düzenleyebiliriz. Hayat boyu bir kişiyle beraber yaşamak Allah kanunu değildir. Evlilik ilişkileriniz belli bir ahlaki çizgide yürüyorsa hayatınız boyunca değişik kişilerle birden fazla evlilik yapmanız sorun olmaz.

İnsanlar eski anlayış ve törelerden bıkmışlar. Şimdi gençler düğünlere bile gitmiyorlar. Yeni neslin nasıl yaşanacağı konusunda çıkmaza girmesi gibi bir durum var. Gençler ya işi, tahsili bahane ederek veya aradığımı bulamadım diyerek evlenmiyorlar ya da evlenseler bile değişik düğün arayışı içindeler. Öyle kız isteme falan hikâye oldu artık.

Sanılıyor ki bütün bunlar günümüz gençliğinin her çağda olduğu gibi eskiye tepkisi yüzünden oluyor. Yani klasik kuşak çatışmaları. Oysa eğitimli insanlar evliliğin yapısında sorun görüyorlar. Çünkü hayat boyu 60–70 yıl bir kişiyle birlikte yaşamanın mantığı yok. Günümüz evliliğinin sadece şekli değil, içeriği de böyle. Evliliklerin büyük çoğunluğunda çocuk yapma, büyütme ve geçim derdinden başka şey yok. Oysa kadınla erkeğin birlikte yaşamasının amacı aşk, sevgi, beğenme, hayatın güzelliklerini birlikte yaşama, paylaşma falan olmalı.

“Birbirimize tutunarak yaşayalım. El birliği edelim, hayat kolay olsun…” tarzında yardımlaşma, sığınma, koruma, korunma, mecburiyet anlayışıyla yapılan evlilikler özellikle kadının muhtaç kalmış da yardım kurumuna ya da darülacezeye alınmış gibi bir anlam ifade ediyor. Bu tür evliliklerde mutluluk olmaz. Bu insanları evlilikle kurtarmak yerine önce kurtarıp sonra evlendirmek gerekir.

Ömür boyu evlilik köklü bir gelenek; değişmesi değiştirilmesi çok zor. Biraz da mahkûmiyet gibi bir şey. Birisiyle evlenmek zorundasın; çocuğun olmak zorunda ve ayrılmana da sıcak bakılmıyor. Din, töre hatta devlet de destekleyince ortaya ömür boyu evlilik diye bir kavram çıkıyor. Erkek aile reisi, aileyi yönetmenin onurunu yaşıyor. Kadın yeni bir canlıyı dünyaya getirmenin gururunu taşıyor. Ayrıca mutfakta marifetini gösteriyor. Oysa eşekler de doğuruyor. Belki erke eşek aile reisliği dişi ise mercimek çorbası pişiriyor. Ama onlar evlenmiyorlar.

Erkekler ve biraz da kadınlar kaçamak ve aldatmalarla bu ömür boyu hapis sayılacak evlilik kurumunun yıkıcı etkilerini azaltmaya çalışıyorlar. Denemek için bir yolunu bulup hiç kimsenin kaçamak yapmasına ya da eşini aldatmasına izin verilmeseydi 60–70 yıl içinde her 10 evlilikten birinde intihar ya da cinayet meydana gelirdi. Bu yönüyle aldatma, evliliklerin sürdürülmesinde çok faydalı. Birbirlerini aldatan eşlerde ikisi de aynı kafadaysa boşanma fazla olmaz. Eşini aldatmadan ömür boyu evli kalabilen insanlar zaten farklı yaratılıştadırlar. Bunların hayattan fazla beklentileri yoktur. Kucağında bir çocuk, bir kâse cacık onlara yeter. Bunlar sinemaya bile gitmezler.

Siz mutfakta patlıcan doğrarken eşiniz internette porno seyrediyorsa aşk hikâyeniz bitmiş demektir. Bundan sonraki evlilik her iki taraf için de sürünmektir. Ve maalesef günümüzdeki her iki evlilikten biri bu şekildedir. Asıl aldatma eşinin seni yatakta bırakıp porno seyretmeye gitmesidir.

Ama burada porno seyreden eşin suçu yoktur. O bunu karaktersizliğinden ya da yaramazlığından yapmıyor. Bu, mantıksız bir sürece zorunlu bir isyandır. “ Selvi boylum al yazmalım” filmini iki saat çevirebilir ya da seyredebilirsiniz; daha fazlası sıkar. Dünyada 70 yıl sevilecek bir insan yaratılmamıştır.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..