Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Doçent Doktor Eren Erdem

http://blog.milliyet.com.tr/erenerdem

28 Mayıs '19

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Omurga Metastazında Yenilikler

Değerli okurlarım,
 
Omurga tümörleri, kemik, sinir ve yumuşak doku gibi kısımlarda gelişebilen tümörlerdir. Tümörler omurganın boyun, sırt, bel ve kuyruk sokumu gibi bölgelerine oluşabilmektedir. Organizmanın herhangi bir alanında meydana gelen bir tümörün başka bir alana sıçraması da sıklıkla görülen bir durumdur.
Omurga metastazına sıklıkla meme, prostat, tiroid, akciğer ve böbrek kanserlerinde karşılaşılmaktadır.  
 
Girişimsel nöroradyoloji ile, hastaların yaşam kalitesini düşüren ve yoğun ağrılar sebep olan omurga metastaz tümörlerinin tedavisi mümkün olabiliyor. 
Omurga tümörlerinin büyük bir kısmı vücudun diğer organlarından yayılan metastazlardır ve sık karşılaşılan bir durumdur. Omurga metastazlarının çoğunluğu sırt ve bel kısmındaki omurga bölgesinde, daha seyrek olarak da boyun bölgesinde gözlemlenmektedir. Cerrahi teknolojideki gelişmeler, omurga metastazlarının tanı ve tedavilerinde de ilerleme sağlamıştır. Görüntüleme sistemleri sayesinde tedavilerde daha sistematik hareket edilebilmektedir.
 
Bel ve Sırt Ağrılarına Dikkat! 
Omurga tümörleri büyüdükçe farklı semptomlara neden olabilmektedir. Tümörün belirtileri, omurga yapılarının zayıflamasından sonra artmaya başlayabilir. Tümörler, omurga yapısıyla birlikte sinir köklerine de bası yapabilmektedir. Tümörün tipine göre oluşabilecek belirtiler de değişebilmektedir. Ancak bel ve sırt ağrısı omurilik tümörlerinde yaygın bir erken belirti olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda tümör vücudunuzun diğer organlarını da etkisi altına alabilmektedir. Vücuda yayılan tümörlerle birlikte; kollarda ve bacaklarda kuvvetsizlik, göğüs bölgesinde olası uyuşmalar, yürüme zorlukları, mesane fonksiyon kayıpları ve kas zayıflığı gibi belirtiler oluşabilir. Bu gibi belirtilerin olması durumda tıbbi destek almak için uzman hekiminize danışmanız gerekmektedir.
 
Tedavide Yaş ve Genel Sağlık Durumu Belirleyici 
Omurga metastazlarında ilk tanının hasta muayenesidir. Hastanın muayenesi, ilaçlı manyetik rezonans, tomografi, PET scan gibi görüntüleme yöntemleriyle yapılabilmektedir. Yapılacak tetkikler sonrasında nasıl bir yol izleneceği belirlenebilmektedir. Omurga metastazlarına sıklıkla meme, prostat, tiroid, akciğer ve böbrek kanserlerinde karşılaşılmaktadır. 
 
Metastazlarda kemoterapi, cerrahi, konvasiyonel radyoterapi veya radyocerrahi gibi tedavi yöntemlerine başvurulabilmektedir. Omurga metastazlarında ilk amaç ağrıları azaltmak ve nörolojik sorunları önlemektir. Aynı zamanda, omurga bütünlüğünü korumaktır. Tümör tedavileri yapılırken hastaların yaşları ve genel sağlık durumları, nasıl bir yol izleneceğini belirlemektedir.
 
Tümörün Büyüklüğü İzlenecek Yolu Belirliyor
Kanser hastalarının tedavisinde birçok disiplinin ve branş birlikte çalışmaktadır. Omurga metastazlarında kemoterapi tedavisi başvurulan bir yöntemdir. Burada amaç tümörün kitle hacmi azaltılarak omuriliğe yapılan baskı minimuma indirilebilir. Ancak bu durum tümörü ortadan kaldıramayabilir. İlaçlı tedavinin yanı sıra hastanın durumuna göre radyoterapi de uygulanabilmektedir. Eğer omurgada herhangi bir kırılma ya da kayma olmadıysa radyoterapi tedavi yöntemi olarak seçilebilir.
 
Bu noktada amaç ağrıyı ortadan kaldırmak ve var olan tümörü kontrol altına almaktır. Tümör tedavilerinde radyoterapi yapılırken yüksek dozda bir uygulama yapılmaz. Bunun nedeni, tümör etrafında bulunan sağlam dokuları korumaktır. Omurga metastazlarında hastanın yaşı ve genel sağlık durumuyla birlikte tümörün büyüklüğü de tedavi yönteminde belirleyicidir.
 
Ağrısız Tedavi Mümkün 
Yeni geliştirilen minimal invaziv yöntemler radyofrekans ablasyon ve kriyoterapi ile omurga metastazlarında olumlu gelişmeler sağlanabilmektedir. Radyofrekans ablasyon ve kriyoterapi, lezyona sırttan bir iğne ile girilip enerji verilerek tümörü ısıtıp ya da soğutarak yok eden, sonrasında çimento ile boşluk doldurularak sabitleyen ve ağrıyı anında geçiren yöntemlerdir.
 
Işın tedavisinden farklı olarak avantajı, ağrı kontrolünün kalıcı  ve hızlı olmasıdır. Tedavi sonrası hasta ışın tedavisini de alabilir ve böylece başarı şansı artar. Bu yöntemler hem kemoterapinin hem de ışın tedavisinin etkisini artırmakta yani “sinerjik” etki yaratmaktadır.
 
Sağlıklı Günler Dilerim...
 
Doç. Dr. Eren Erdem
Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı
 
Sorularınız İçin: info@drerenerdem.com
 
Telefon: 0 507 608 44 77
 
 
 
Toplam blog
: 13
: 74
Kayıt tarihi
: 09.04.18
 
 

Doç. Dr. Erdem, Girişimsel Nöroradyolog olarak beyin, baş-boyun ve omurgadaki vasküler problemler..