Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Omuz omuza gezilen Contemporary İstanbul sosyal medyada daha mı güzel?

Omuz omuza gezilen Contemporary İstanbul sosyal medyada daha mı güzel?
 

Contemporary İstanbul bu sene hiç olmadığı kadar ilgi gördü. Pazar günü arabayla gittiğim Lütfi Kırdar’da otopark bulmakta o kadar zorlandım ki pahalı olmasına rağmen mecburen Hilton otelinin otoparkına park ettim. İçeri girdiğimde durum daha enteresandı. Resmen sanatseverlerle omuz omuza sergi gezdim. Hafta içi gittiğim Beşiktaş - Napoli maçında bu kadar izdiham yoktu J

Bu sanat aşkı nerden geldi ve ne güzel gelmiş diye düşünmeden edemedim. Üstümüze yıkılan gündemden kopup sanatın estetik ve umut dolu dünyasına koştuk sanırım…

Contemporary İstanbul’da inanılmaz güzel ve ismini çağrıştıran modern eserler vardı. Sanatseverler heyecanlı ve meraklı gözlerle yüzlerce eser arasında gezinti yaptı.

Ziyaretçiler hoş videolar, fotoğraflar çekerek geziyorlardı. Bazı kişiler için, eserleri görmekten ziyade havalı pozlar vermek için mi oradalar diye düşünmeden edemedim. Bir ara durdum ve insanları izledim. Poz vermek adına şekilden şekile giren insanların sanatın bir parçası haline geldiklerini fark ettim.

Yani sanatçının işinin o eseri bitirdiğinde bitmediğini gözlemledim. Ben de eksik kalmadım tabi şekilden şekile girerek pozlar verdim. Mesela içinde ayna olan eserin içinde yer alarak fotoğraf çekip Instagram’da paylaştım. İçine girdiğim sanat eseri bu pozdan sonra biraz da benim oldu sanırım J

Hepimiz sosyal medyada daha havalı olmak istiyoruz ve sanat eserleri bunun için paha biçilmez!

Contemporary İstanbul’a gidemeyenler, Instagram’a girip arama yerine Contemporary İstanbul yazıp paylaşılan binlerce fotoğrafa bakabilirler. Sosyal medyada en çok paylaşılan eser ise eserleri milyonlarca TL’ye satılan Ahmet Güneştekin’in eseri J 

Sanatçıların eserlerini oluştururken beğenilme kaygısının yanına sosyal medyada nasıl daha çok yer alabilirim kaygısı da eklendi mi acaba diye düşünmeden edemedim.

Diğer dikkatimi çeken şey ise; çocuklu ailelerin fazlalığı. Çocuklar inanılmaz keyif alıyorlardı. 1 yaşındaki bebeğin gülerek resimlere baktığını gördüm inanılmaz bir sahneydi. Annesiyle konuştum, bebeğinin renkli şeyleri çok sevdiğini söyledi.

Gizemli eserlerin daha çok ilgi çektiğini gördüm.

Mesela Cogito ergo sum (düşünüyorum öyleyse varım) yazan harflere yaklaşıp bakarak içindeki resmi görmek için kuyruk oluştuğunu gördüm. Yerde oturmuş kafasını eğmiş gerçeğinden ayrılamayacak kadar kusursuz yapılmış genç kız heykeli de ona keza. Fizik kurallarını zorlayarak yapılmış aynı zamanda mühendislik harikası “Ay’a halat atmış” heykel de…

Seneye dört gözle bekleyeceğim Contemporary İstanbul’u…

Güzel günler gördük…

Daha güzel günlere…

 

 
Toplam blog
: 56
: 1253
Kayıt tarihi
: 24.11.11
 
 

Gazeteci ..